Vizesiz tatilin başkenti: Belgrad

Sırpça “Beyaz Şehir” anlamına gelen, tarihi boyunca 44 kez yerle bir olmuş, 1. ve 2. Dünya Savaşları tam göbeğinde yaşanmış ama günümüzde hala mükemmel bir enerjiye sahip olan Belgrad… Ve vizesiz olmasının yanı sıra Türkiye’ye oldukça yakın olan bu şehir eskilerden kalan Osmanlı esintileriyle de Türklerin gezmek için kaçamak yaptığı yerlerden birisidir.

Tuğba Nur Uzal 24/12/2024 14:22

Avrupa’nın önemli kentlerinden biri olan Belgrad antik çağlardan günümüze getirdiği tarihi birikimiyle ziyaretçileri oldukça güzel bir noktada buluşturuyor. Şehri boylu boyunca kesen sava nehri ve tuna nehrinin birleşiminin göbeğinde yer alan Belgrad aynı zamanda coğrafik özellikleri bakımından zengin bir kent.

Gelelim Belgrad’a nasıl gideriz…

Nikola Tesla havaalanı ve şehir merkezi arasındaki mesafe 12 kilometre. Havaalanından otobüsle 45, minibüsle 30 dakikada şehir merkezine ulaşılabiliyor. Biletleri, otobüse bindikten sonra almak mümkün. Bazı havayollarının belirli aralıklarla hareket eden servislerinden de yararlanabilirsiniz.

Taksi tercih edecekseniz, duraktan gideceğiniz yeri söyleyerek fiş alıyor ve bu fişi taksi sürücüsüne veriyorsunuz. Şehir içi ulaşımda tramvay, otobüs, minibüs, metro ve varlığını sürdürme direnişine devam eden troleybüs gibi çokça seçenek var. Bütün bu toplu taşıma araçlarında geçerli olan BusPlus kart alırsanız size kolaylık sağlayacaktır.

 Bu arada şehir içi ulaşımla ilgili bir hatırlatmada bulunacak olursak toplu taşımada Belgradlılar, genellikle bilet almıyor ve para ödemiyorlar. Bu çoğu zaman sorun olmuyor, göz yumuluyor. Ama bir turist olarak biletinizi mutlaka almanızı öneririm. Çünkü sıkça yapılan kontrollerde turist olduğunuz ortaya çıkınca yüklü bir ceza ödüyorsunuz.

Hangi mevsimlerde gidelim dersek…

Gittiğimiz zaman dilimleri de çok önemli tabii çünkü Belgrad, kış aylarında oldukça soğuk bir kent. İlkbahar-yaz ayları ise gezmek için oldukça uygun. Yaz ayları, aynı zamanda etkinlikler açısından de çok zengin. Mayıs’ta şarap, Temmuz’da yaz, Ağustos’ta bira, Ekim’de ise caz festivalleri yapılıyor.

Konaklama imkanları açısından oldukça geniş bir yelpazeye sahip olan bu kentte her bütçeye uygun konaklama seçeneklerinin olduğunu söyleyebiliriz.

Başta tarihi oteller olmak üzere, çok sayıda otel, pansiyon, kiralık daire ve hatta kiralık odalara kadar seçenek mevcut. Turistler özellikle daire ve oda kiralamayı tercih ediyor. Yeme-içme konusunda olduğu gibi konaklamada da diğer Avrupa şehirlerine göre oldukça ucuz bir kent. Türk lirasının değerine bakıldığında ise yine bize göre de gayet uygun bir şehir diyebiliriz.

Otel önerisi olarak ise şehrin göbeğinde yer alan şehrin en eski ve en lüks oteli Hotel Moskva. Merkezi konumuyla da şehrin göz bebeği olan otelde dünyanın ünlü isimleri kalmış, Brad Pitt, Einstain, Robert de Niro, aklınıza kim gelirse. Konaklama ücreti ise Avrupa’nın ortalama şehirlerindeki iyi bir otel fiyatına denk düşüyor. Kalma fırsatınız olmasa bile gidip bir kahve içerek görmenizi tavsiye ederiz.

Gezilecek yerlere geldiğimizde…

Cumhuriyet Meydanı

Şehrin en canlı ve simgesel meydanı diyebiliriz. Heykellerle bezenmiş meydanda Belgrad Devlet Tiyatrosu ve Sırbistan Ulusal Müzesi de yer alıyor. Belgrad’ın en önemli ve tarihi meydanlarından birisidir.

Sırbitan Ulusal Müzesi, Van Gogh, Mondrian, Gauguin, Picasso, Monet gibi sanatçıların eserlerinin de yer aldığı çok zengin bir koleksiyonun sergilendiği müze, bizce mutlaka görülmeli.

Cumhuriyet Meydanı, aynı zamanda şehrin en popüler caddesi olan Knez Mihailova Caddesi ‘ne açılıyor ve bu alan, Belgrad’ın en canlı bölgesi. Burayı İstiklal Caddesi’ne benzetebilirsiniz.

Muhtemelen havalar güzelse ve hafta sonu Knez Mihailova Caddesi’nde iseniz çevrenizde bolca Türkçe duyacağınızı temin edebilirim.

Skadarlija Mahallesi

Eski taş sokakları, otantik kafeleri ve canlı atmosferi ile Skadarlija, adeta Belgrad’ın bohem bölgesi olarak biliniyor. Bu mahallede yürürken hem geçmişe yolculuk yapar hem de yerel kültürle tanışma fırsatı bulabilirsiniz.

Skadarlija Mahallesi’nin tarihi 19. yüzyıla kadar uzanıyor. O dönemde sanatçılar, yazarlar, şairler ve müzisyenler, şehrin sanat ve kültür ortamını şekillendirmek için burada toplanırlarmış. Eski Belgrad’ın sanatsal ve entelektüel merkezi olarak ünlenen bu mahalle, o dönemin ruhunu hala taş duvarları ve nostaljik atmosferiyle koruyor.

Zemun Mahallesi

Tuna nehrinin karşısında kurulmuş tarihi ve eski evleri, dar sokakları ve renkli gece hayatıyla görülmesi gereken bir yer. Burası, zamanında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun bir parçası olduğu için, Osmanlı ve Balkan etkilerinden farklı bir mimariye sahip. Zemun’un en sembolik yapılarından biri olan Gardoš Kulesi, tepeye çıktığınızda Tuna Nehri ve Belgrad’ın manzarasını izlemek için çok güzel bir tercih.

Nikola Tesla Müzesi

Ünlü mucit Nikola Tesla’nın çeşitli çalışmaları, sanat koleksiyonu, kitapları gibi çok sayıda kişisel eşyalarının sergilendiği müzede, Tesla’nın en ünlü icatlarını sergileyen modeller, kişisel eşyaları ve Tesla’nın külleri gibi birçok dikkat çekici obje var. Ziyaretçiler rehberli tur kapsamında Tesla’nın hayatını anlatan bir kısa film izledikten sonra, rehber eşliğinde sergilenen eserleri inceleyebiliyor. Rehberli turlar saat başı başlıyor ve yaklaşık 45 dakika sürüyor. Bireysel giriş ücreti 800 Sırp Dinarı (yaklaşık 7-8 Euro). Müze bileti online olarak satılmıyor, bu nedenle bileti direkt girişte alabilirsiniz.

Kalemegdan Kalesi

İsminden de anladığımız gibi Kale Meydanı olan bu yer, Tuna ve Sava nehrinin birleştiği çok güzel bir konumda. Meydanda bulunan Belgrad Kalesi, Roma dönemine ait, Osmanlılar tarafından da uzun süre kullanılmış. İstanbul Kapısı, Saat Kulesi, Askeri Müze, Damat Ali Paşa Türbesi, Sokullu Mehmet Paşa Çeşmesi, Stefan Lazarevic Anıtı meydanda görülmesi gereken diğer mekanlar. Zaten mesafeler çok kısa olduğu için hepsini rahatça gezebilirsiniz.

Ada Ciganlija

Ada Ciganlija, Belgrad’ın batısında, Sava Nehri üzerinde yer alan ve “Belgrad’ın denizi” olarak bilinen popüler bir ada. Yaz aylarında daha da canlanan Ada Ciganlija, geniş plajları, yüzme alanları, su sporları olanakları ve yemyeşil doğasıyla ziyaretçilerin favori mekânı.

Bir sonraki yazımızda Belgrad sokak lezzetlerini ve geleneksel yemek kültürünü konuşmak dileğiyle…