UKOME kararına neden şaşırıyorsunuz ki?

UKOME'de şehrin ulaşımı konuşuluyor, fakat acentecileri, turizmcileri ve halkı temsil edecek kimse yok. Ama şehir trafiği ile ilgi yorum yapmak, fikir sunmak için örneğin; jandarma ve sahil güvenlik var.

Murat Toktaş 05/06/2018 18:06

Bizde işler böyle yürüyor ne yazık ki. Ya da yürümüyor. Kararı siz verin. Ben, bir konu hakkında karar alınırken doğru düzgün, koordineli bir çalışma yapıldığını şimdiye kadar çok fazla görmedim. Düşünün bir konu olacak ve o konu ile ilgili doğru paydaşlar masa etrafına toplanacak, konu özgürce tartışılacak, ortak akılla, ortak fikir çıkacak. Ve bu bizim ülkemizde olacak. Farkındayım, fıkra tadınla bir cümle oldu.

Toplum ve yöneticiler her konu hakkında fikir sahibi olduğu için! hiçbir zaman başkalarından, özellikle ilgili şahıs, kurum ve STK lardan fikir almaya gerek duymuyor. Yıllardır turizm sektörü içindeyim. Yerel ya da ulusal binlerce karar alındığını gördüm. Süreci doğru yürütülen, olması gereken gibi çalışan organizasyon sayısının çok az olduğunu biliyorum.

Böyle gelmiş ama, böyle gitmemeli

Şimdi TÜRSAB ve acenteci dostlarımız ile konuyu uzaktan izleyen vatandaşımız, “Böyle bir karar nasıl olur” diyor. Olur olur rahat olun, burası Türkiye ise olur… Bu konuda kurgu baştan yanlış. UKOME'de şehrin ulaşımı konuşuluyor, fakat acentecileri, turizmcileri ve halkı temsil edecek kimse yok.

Ama şehir trafiği ile ilgi yorum yapmak, fikir sunmak için, örneğin, jandarma ve sahil güvenlik var. Sonra da, binbir uğraşla zor bela getirdiğin 4 kişilik yabancı bir aileye, “Ben sizi gezdiremem siz kafanıza göre takılın” demek zorunda kalırsın.

Şaşılacak bir şey yok 

Bizim atalarımıza ait olduğuna inanmadığım, atasözü diye geçen “Kervan yolda düzülür” sözü, bu konuyu özetliyor. O yüzden şaşılacak bir şey yok diyorum. Her şey olağan akışında devam ediyor. Karar çıktı. Şimdi ise, bakarız hallederiz modundayız.

Örneğin; şehir haritası basılacak, kimse turizmcilere sormaz. Şehrin turizm hareketi için yatırım yapılacak, nereye yapılması gerektiği, turistin talebinin ne olduğu sorulmaz.  Fuara katılır, hangi fuarın o bölge için doğru olduğunu sormaz, yurt dışına şehri tanıtıma gider hedef pazarı sormaz. Sektör adına kanun çıkar, ihtiyaç sorulmaz. Bölgede turizm toplantısı yapılır, paydaşlar eksik çağrılır.

Turizm fakültesi dekanı doktor olur mu?

Bununla da bitmiyor. Turizm fakültelerinin başına sektörden çok uzak, farklı branşlardan dekanlar atanıyor. Örneğin; turizm fakültesi dekanı doktor olur mu? Olur, rahat olun olyr. Peki turizm yüksekokulu müdürü prof ve zootekni olur mu? Valla olur, ben gördüm, yaptılar oldu.

Biz, kadın haklarının konuşulduğu panele kadın çağırmadan erkeklerle toplanan yöneticilere sahibiz. Şehir planlaması çalışmasına ilgili STK başkan ve yöneticilerinin çağrılmadığını, doğru düzgün mimarın olmadığı çalıştayları gözlerimle gördüm. Bu örnekler, her sektör için uzar gider.

Bizim toplantı kültürümüz yok

Bizim toplantı kültürümüz yok. Bizim ortak akılla hareket etme kültürümüz yok, bizim birbirimize tahammülümüz yok, bizim öğrenmeye de ihtiyacımız yok. Lakin Kuran’da İstişarenin önemi ile ilgili ayetler var. Ama bizim okuma kültürümüzde yok.

Sonuçta ortada büyük bir yanlış ve haksızlık var. Turizm sektöründeki bütün STK'lar bu konuya ses çıkarmalı. 'Bu senin derdin' deyip kenara çekilmemeli, ortak tavır konulmalı. Yoksa bugün bana, yarın sana. Sonra isyan etmeye hakkımız olmaz.