Türk turizminde insan kaynağı sıkıntısı derinleşiyor

Nitelikli insan kaynağı bulmakla ilgili sıkıntının her geçen gün derinleştiğini vurgulayan Girgin, turizm sezonunun 6 ayla sınırlı olması nedeniyle insanların farklı sektörlere yönelmeye başladığını söyledi.

Sürdürülebilir turizm için hizmet sektöründe çalışan yeni personele her dönem ihtiyaç olduğunu hatırlatan Yiğit Girgin, Muğla Yenigün'de yer alan haberde, “30 yıllık bir işletme bile günümüzde resepsiyonist bulmakta zorlanıyor. Çalışanlar sezonluk iş istemiyor, 12 ay devamlılık arıyor. Veya 6 aylık kazancıyla yıl boyu geçinebilmek için yüksek meblağ talep ediyorlar” diye konuştu.

Sektörün okullarla işbirliği artmalı

Turizmden diğer sektörlere geçişkenliğin de çok fazla olduğunu kaydeden Yiğit Girgin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni öğrenci yetiştirmekte de zorlanıyoruz. Düşünün siz turizm meslek lisesi öğrencisisiniz. Okul 15 Haziran’da kapanıyor. Biz ise Mayısta otelin kapılarını açıyoruz. Öğrencilerden sektör olarak yeterince verim alamıyoruz. Stajyer öğrencinin 30 günlük süresi var. Bu süreyi tamamlayınca gidiyor.

Sektör cazibesini kaybetmeden sürdürülebilir insan kaynağı için ciddi adımlar atılması gerekiyor. Yeni otel yatırımı yapmak elbette çok önemli. İnsan yetiştirmediğiniz müddetçe otel yatırımı da hizmet kalitesi de eksik kalmış oluyor. Sektörde yetişmiş personel elbette ki var, fakat belli bir noktaya kadar yetiyor. Turizmin kendi kendini beslemesi için Milli Eğitimin de destekleyici olması gerekli. Türk turizminde insan kaynağı sıkıntısı derinleşiyor”

Sürdürülebilir insan kaynağı önemli

Sektörün hem beyaz hem de mavi yakalı insan kaynağı açığının devam ettiğini belirten Girgin şunları söyledi: “Bir şekilde istihdam ettiğimiz, hizmet içi eğitim verdiğimiz, yatırım yaptığımız insanları kaybetme lüksümüz artık yok. Yerine yenisini koymak zor oluyor. Turizm otelcilik mezunlarının tercihi de artık değişiyor. Çünkü sektörde kazanç az ve çalışma saati çok. Türk turizminde en büyük engel sürdürülebilir insan kaynağının olmaması.

Sadece yönetici ve resepsiyonist değil, bahçıvan, aşçı, teknisyen bulmak da zor. Artık Türki Cumhuriyetlerden Tayland’dan personel ithal eder olduk. Çalışan bulmakta zorlandığımız için mevcut çalışanların da maliyeti artıyor. Personel maliyetinin artması da oda fiyatlarına yansıyor. Yüksek enflasyonla her sektör gibi bizler de mücadele ediyoruz. Türk turizmi şu anda sürekli Yunan adalarıyla kıyaslanıyor. Bu çok haksız bir kıyaslama. Pahalı turizmin sebebi turizmcilermiş gibi bir yanlış algı var. Turizm birçok farklı sektörü besleyen bir iş alanı aslında. Sektörün daha çok desteklenmesi önem taşıyor.”