Turizmin de Bilim Kurulu olmalı
Turizmin bütün oyuncuları, Türkiye turizminin STK’larından, geleceğe dönük kararlı ve umut verici bir duruş bekliyor. Herkes bir tahmin yapmaya çabalıyor, ama hiçbirisinin altı dolu değil.
Bundan beş yıl önce şu soru sorulabilir miydi?
“ Türkiye turizminin gelecek beş yıl içinde karşılaşabileceği en hayati riskler nelerdir?”
Sorulabilirdi.
Sorulmalıydı.
Eğer Türkiye Turizminin bir Think Tank’ı olsaydı, sorulurdu.
Bu soruya verilebilecek cevaplar arasında, Coronavirüs salgını olur muydu?
Olurdu. Bu kadar yaygın olacağı tahmin edilemese de, kısmi bir risk tahmin edilirdi.
Virüslerin varlığı, mutasyona uğrayarak geliştikleri, yayıldıkları artık bir sır değil.
Bundan beş yıl önce, coronavirüs salgını riski seslendirilmiş olsaydı, neler olurdu?
Çok şey değişirdi.
Bu da ayrı bir yazı konusudur.
Ama şu kadarı söylenebilir.
Sektör riskli yatırımlardan kaçınırdı. Hormonlu büyümeye sıcak bakmazdı.
Nakit ve hızla döndürülebilir varlıklarda kalırdı.
Moral olarak bu kadar düşük seviyelere inmezdi. Duygusal olarak hazır olurdu.
İşletmelerde hijyen ve temizlik her konudan önce gelirdi. Belki de kimya sektörü ile ortak bir çalışmaya girişir, en güçlü anti bakteriyel ve anti virütik ürünler bulunmuş olurdu.
Bugün itibarıyla bu ürünler kullanılmaya başlanırdı.
Aşağıdaki yazı bir sitem değildir.
Hiç kimseye ve hiçbir yapıya bir eleştiri mahiyetinde de değildir.
Meslekte 40 yılını doldurmuş, hem kişisel hayatı, hem de mesleki pratiği sürekli bir mücadele içinde geçmiş meslektaşınızın duygusal bir seslenişidir.
Yüzbinlerce turizm çalışanının, binlerce yatırımcının hislerine de tercüman olduğumu tahmin etmekteyim. Bütün amacım, turizmin STK’ları üstünden meslektaşlarım ile bir dayanışma içinde olduğumu göstermek.
Bu konulara kafa patlatmakta olduğum bilinsin isterim.
İnsanlar ufka bakıp somut bir ışık, bir liderlik arıyor.
Sürçü lisan edersek affola.
Sektör arayış içinde
Oteller, tur operatörleri, uçak şirketleri, rehberler, ulaştırma şirketleri ve turizm ile ilgili olan diğer sektörler bir liderlik arıyorlar.
Herkes birbirine sorular soruyor.
Umut verecek ve dik durmalarına yardımcı olacak cevaplar duymak istiyorlar.
Turizmin bütün oyuncuları, Türkiye turizminin STK’larından, geleceğe dönük kararlı ve umut verici bir duruş bekliyor.
Herkes bir tahmin yapmaya çabalıyor, ama hiçbirisinin altı dolu değil.
Açıklamalarda somut bir mesaj olmalı
Turizm sektörünün sivil liderlikleri bir bütün olarak sektöre moral verme noktasında biraz zayıf kalıyorlar.
Genelde Dünya ve özelde Türkiye turizminin nutkunun tutulduğu zamanlardan geçiyoruz.
Şimdi, kimseler konuşmak istemiyor. Zorunlu kalınan hallerde çıkıp birkaç cümle sarf ediyorlar. Bakıyorsunuz, hepsi sade suya tirit sözler.
Bahar sonunda işlerin düzeleceğini söyleyen var.
Sürecin olumlu yöne yönlenmesi için Temmuz ayından bahseden var.
Bu yılın kaybedildiğini savunanlar var.
Dahası, olumlu bir sürecin başlamasını iki yıl erteleyenler bile var.
Sektörel Liderlik geleceği görmektir
Turizme liderlik konumundaki STK’lar, bu krizi çok önceden tahmin etmiş olabilirdi. Bütün mesele, yerel gündemler kadar, global arenaları da takip etmekle ilgilidir. Bilim insanları uzun zamandır biyolojik savaştan bahsediyor.
Son otuz yılını krizlerle boğuşarak geçirmiş olan Türkiye turizminin, bu krizlerden edindiği deneyimlerle, bir Kriz Yönetim Manueli hazırlamış olması gerekirdi.
Biyokimyanın artık bir askeri strateji aracına dönüştüğü bu çağda, böyle bir virüs riskini öngörmek çok zor bir beceri değildir. Ne ilgisi var, diye düşünmeyelim. Turizmciler bu alana da vakıf olmalıdır. Olmalıydık. Zira görüldüğü üzere, ilk kurban turizm oluyor.
Kaldı ki geçmişte Sars, Mers, Ebola, Domuz Gribi gibi acı örnekler var. Bu acı deneyimlerden mutlaka bir gelecek planı çıkarmalıydık.
Böyle bir liderlik, bu gün yaşananları Ocak ayından öngörebilirdi
Bir bütün olarak sektör profesyonelleri, şu bağlantılı Dünyada, virüsün kısa sürede Dünya’ya yayılacağını bilmeliydi.
Kıtalar arası seyahatin bu kadar yoğun ve kolay olduğu bu çağda, virüsün insanlar, valizler, biletler, uçaklar vasıtası ile birkaç hafta içinde bütün Dünyayı turlayacağını tahmin etmek için biyolog olmaya gerek yok ki.
Turizm STK’ları geçmiş acı deneyimlerden ders almış olsaydı.
Bu dersler sektörel hafızaya kodlanmış olsaydı.
Bir Kriz Yönetimi Manueli hazırlansaydı.
Turizm STK’ları, Covid-19 salgını Çin’in Wuhan kentinde patladığı an sektörel insiyatifi ele alır, bütün online platformlarda doğru bilgilendirme ağı oluştururdu.
Bu liderlik, bütün sektörü proaktif bir adım atarak uyarır ve 2020 Nisan’ının net bir fotoğrafını 2020 Ocak ayında turizmciler ile paylaşırdı.
Bu liderlik Turizm sektörünün bütün oyuncularının önüne bir Acil Durum Eylem Planı koyardı. Böylece, sektör, alması gereken kararlar noktasında hiçbir kararsızlık yaşamaz, bunları en doğru zamanda hayata geçirirdi.
Bu gün de yapılabilecek çok şey var
Türkiye turizminin STK’ları bir ortak liderlik oluştursun. Sektör adına hazırlanmış bir Kurtarma Paketini, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na sunsun.
En doğru haberleri almak adına bir online platform kurulsun. Bu destek paketine omuz vermek isteyen turizmciler, şirketler, yapılar bu platforma katılsın.
Turizm STK’ları bir araya gelerek bir forum oluştursun. Katılımcılar görüş ve bilgi alış verişi yapsın. Dayanışma yükselsin.
Bu forumda Türkiye’den ve Dünya’dan gelen en taze ve güvenilir bilgiler paylaşılsın. Paniğin, manüplasyonun, yalan haberlerin önüne geçilsin.
Birkaç dilde yayınlanacak olan forum, bu belirsizlik ortamında, hedef pazarları en doğru bilgiler ile beslesin. Bu ülkeler ile bağlar güçlensin.
Böyle bir forum, online ve basılı medyayı düzenli olarak bilgilendirsin.
Bu kanallardan servis edilecek bilgilerle, hem erken rezervasyon yapmış milyonlarca insana somut çözüm önerileri sunulsun, hem de oteller, ön ödeme yapmış acenteler ve operatörler arasında güvenilir bir iletişim kanalı kurulmuş olsun.
Bu liderlik, sektörün paydaşlarını bir araya getirebilir
Bu liderlik, Turizm sektörü ile iş yapan tekstilcileri koordine edebilir ve maske ürettirebilir.
Bu maskeler üye otellere, acentelere, operatörlere cüzi bir bedel karşılığında dağıtılır ve sektör çalışanlarına muhteşem bir destek sağlanır.
Otellerin depolarında belki de tonlarca sabun var. Bunların ne zaman kullanılacağı belli değil. Bu liderlik, yerel yönetimlerle ortak hareket ederek açacağı kampanyalarla, yoksul mahallelerde sabun dağıtımı gerçekleştirebilir.
Turizm sektörü ile tarım sektörünü buluşturabilir. Turizm emekçilerinin ucuz sebze/meyve tedarik edebilmesi için Yerel Yönetimlerin koordinasyonunda anlaşmalar yapabilir.
Otellerin ambarlarında tonlarca kuru gıda var. Bunların ne zaman kullanılacağı bilinmiyor. Bu liderlik açacağı kampanyalarla bu kuru gıdanın zor durumdaki turizm çalışanlarına dağıtılmasına öncülük yapabilir.
Turizm sektörü ile birlikte çalışan hastanelerle sektör adına görüşülebilir. Geçmiş işbirliğinin ve gelecekteki ortaklığın hatırına, zor durumdaki çalışanlar için destekler alınabilir.
Tek tek bazı otel gruplarının ve otellerin çalışanlarına yaptıkları jestleri toparlayıp, organize edebilir ve daha güçlü dayanışma paketleri çıkmasına öncülük yapabilir.
Sektörün bütün paydaşları ile birlikte, içeride ve hedef ülkelerde Pazar analizleri yaptırabilir. Dönemsel anketlerle pazarların nabzını tutabilir yatırımcıların önünü görmesine yardımcı olur. Yatırımcı bu anket verilerine göre bir takvim oluşturabilir.
Yaygın erken rezervasyon iptallerine karşı, otelleri ve acenteleri güçlendirecek ve güveni devam ettirecek çözümler üretilebilir ve piyasalar ile paylaşılabilir.
Bu çalışma piyasalara güven verir.
Turizmin Bilim Kurulu olmalı
Bu yapılanmanın içinde kimler temsil edilmeli?
Bankalar
Otel yatırımcıları
Seyahat acenteleri
Tur operatörleri
Uçak şirketleri
Taşıma şirketleri
Odalar Birlikleri
Sosyologlar
Risk analizcileri
Ekonomistler
Bu yapılanma, turizmin bütün oyuncularını, uzlaşma temelinde bir araya getirir.
Her temsilci, diğerlerine, temsil ettiği yapıların mesajlarını doğrudan verir. Talepler doğrudan dile getirilir.
Özellikle Bankalar ile sektör arasında güvene dayalı bir iletişim platformu kurulmuş olur.
Böylece, başta krediler ve finansman olmak üzere, her alanda ortak çözüm aranır.
Binlerce turizm yatırımcısına, bağlantılı sektörlerdeki şirketlere, yüz binlerce turizm çalışanına en doğru mesajlar verilir.
Sağlık Bakanlığı’nın oluşturmuş olduğu Bilim Kurulu ile kurulacak sağlıklı bir iletişim ile en doğru bilgiler alınır, sektör ile paylaşılır.
Böyle bir kurulun varlığı, Türkiye turizminin pazarlarını oluşturan ülkelere de güven verir.
Bu kurul otellere sezon açılışında coronavirüs ile mücadele için bilgi ve deneyim aktarır.
Vakit hala geçmiş değil..
Salgın sürüyor.
Sektör liderlik arıyor.
Lütfen ayağa kalkın. Bir araya gelin.
Önümüze düşmenizi ve bizlere liderlik yapmanızı bekliyoruz.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: