Turizmde altın yıl yaşanır mı?

Türk turizmi için 2011 yılı bereketli bir yıl olacak gibi görünüyor. Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan halk hareketleri, turizmde ibreyi Türkiye’den yana çevirdi.

Turizm Aktüel 31/12/2019 23:40

Aydın Ayaydın

Gerek Avrupa ve gerekse Arap ülkelerinden yaz tatili tercihini Mısır ve Tunus gibi Kuzey Afrika ülkelerinden yana kullanan tatilcilerin, bu yılki tercihleri muhtemelen Türkiye olacaktır. Zira bırakın tatilcileri ağırlamayı, Mısır ve Tunus’un kendi halkı bile sokağa çıkmaya zorlanıyor. Bu yıl bu ülkelerde turizm diye bir şey olmayacağı gibi, bundan sonraki yıllarda dahi turist ağırlayamayacaklardır.

Öte yandan, son yıllarda özellikle Antalya ve Bodrum’a önemli sayıda zengin turist gönderen Rusya, iki ülke arasında vize uygulamasının kalkmasından sonra, ülkemize çok daha fazla turist gönderecek. Rus turistler zengin oldukları için bırakacakları döviz miktarının da artması bekleniyor.

Gelişmelere bakılırsa, 2011 yılı Türk turizmi için çok iyi olacak. Ancak bu konuda da ciddi endişelerim var. Zira turizm yatırımcılarımız son iki yılda sezonu kötü geçirdi, çoğu bankalara borçlu. Borçlarını ödeyebilmek için daha fazla turist çekmekte yarışacaklar. Öyle yarışacaklar ki, en büyük korkum çifte rezervasyon yapılacak. Aynı yatak birden fazla müşteriye satılır ve her iki müşteri de gelirse Türk turizmi büyük yara alır.

Bizim turizm anlayışımız ileriye yönelik sağlam temeller üzerine gelişmediği, günü kurtarma temeli üzerine kurulduğu için çifte rezervasyon yaşanma ihtimali daha büyük.

Düşünebiliyor musunuz Rusya’dan Antalya ve Bodrum’a turist rezervasyonu için gelecek. Bir bakacak ki, aynı rezervasyon bir başka ülkeden gelen kişiye de yapılmış. Dolayısıyla turistlerden biri sokakta kalacak. Adam bütün yıl çalışmış, bir haftalık yaz tatili için yıl boyu hayal kurmuş ve bu hayali korkarım ki bizim turizm anlayışımız sayesinde kâbusa dönmüş. Bunu yaşayan bir turist ülkesine döndüğünde çevresine Türk turizmi ile ilgili hangi duygularını anlatır. Elbette çevresindekilere yaşadığı tüm olumsuzlukları aktarır ki böyle bir durum Türk turizminin geleceğini karartabilir.

TÜRSAB ve Turizm Bakanlığı iş işten geçmeden önce bu konuda ciddi önlemler almalı. Mevcut durumu avantaja çevirerek Türk Turizmi için geleceği cennete çevirebilme şansımız da var. Bakalım bu şansı iyiye mi yoksa kötüye mi kullanacağız.

Bodrum yaza hazırlanıyor...

Bodrum şehir merkezinde her taraf şantiye. Gerek Bodrumlular ve gerekse Bodrum esnafı şu aşamada sıkıntı yaşıyor. Zira Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, yaz sezonu için köklü bir hazırlık yapıyor. Başkan Kocadon, Bodrum merkezinde kale ve marinayı kapsayan ünlü Neyzen Tevfik Caddesi’ni neredeyse tamamen kaldırmış. Him her kış kâbusa dönen hem altyapı sorununu çözüyor, hem de Bodrum’a tatil aylarında gelen yerli ve yabancı turistler için kaldırımları genişletip Paris’in Champs Élysées’si gibi yazlık cafe ve restoran hazırlığı yapıyor.

Başkan Kocadon’un bir başka atağı da barlar sokağı olarak bilinen Cumhuriyet Caddesi’ni sil baştan yapması. İşgal edilen yol, bina girişi ve çevre işgallerden kurtarılıyor.

Kaçak yapılaşmayı ortadan kaldırıyor, sokakla deniz arasındaki girişler açılıyor, dolayısıyla barlar sokağı insanların rahat nefes alabileceği hale getiriliyor ve altyapı sorunları da çözülüyor.

Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, geçen yıl da Gümbet’te benzer bir çalışma yapmıştı. O tarihte Gümbet esnafı ayağa kalkmış ve Başkan Kocadon’a söylemediğini bırakmamıştı. Ancak o çalışma sonucu Gümbet bir turizm merkezi haline gelmiş ve geçenlerde yağan aşırı yağmurda sorun yaşanmamıştı. Oysa aynı Gümbet, önceki yıllarda en ufak bir yağmurda bile turistlerin ölümüne neden olmuştu.

Eminim Bodrum Belediyesi’nin şimdi yaptığı bu çalışma bu yaz Bodrum’a tatile gelenlerin rahat nefes almasına imkân sağlar.