Pronto Tur'dan, kış ortasında 400 TL'ye deniz tatili...

Turizm sektörü hareketli günler geçirmeye başladı. Bir tarafta yüzde 40'a varan indirimlerle başlayan erken rezervasyon dönemi, diğer tarafta artık fiyatları 200 Euro'nun da altına inen yurtdışı turları...

Turizm Aktüel Turizm Aktüel 31/12/2019 23:40
Pronto Tur'dan, kış ortasında 400 TL'ye deniz tatili...

Türkiye'nin yurtdışına en çok turist götüren acentalarından ProntoTour'un patronu Ali Onaran, kış ortasında 400 lira vererek bir hafta süre ile Mısır'da deniz tatili yapılabileceğine dikkat çekiyor. Yaptıkları görüşmeler sonunda yakın gelecekte Mısır'a vizelerin de kaldırılacağı beklentisine girdiklerini anlatan Onaran, asıl o zaman turların patlayacağını söylüyor. Onaran yurtdışı tur rezervasyonlarında münferit internet rezervasyonlarının çok arttığını ve yerli firmaların bu alanı yabancı devlere kaptımaması gerektiğinin de altını çiziyor. 

 

- Türkiye'de kaç kişi yurtdışına çıkıyor?

 

Türkiye'den 8 milyon kişi yurtdışına çıkıyor. Ama onların da çok büyük kısmı amcasına, kardeşine, akrabalarına gidiyor. Bunun dışında business, fuarlar ve sağlık turizmi var. Tatil amacı ile tur satın alarak giden kişi sayısını 500 bine yakın diye tahmin ediyoruz.

 

- Artıyor mu peki bu rakam?

 

Şöyle bir örnek vereyim: Yıl 1996. Ben bir istatistik çıkarmıştım. Türkiye'de pasaportuna ilk defa vize alanların oranı yüzde 75 civarı idi. Yani sadece yüzde 25'i pasaportuna önceden vize almış. Şu anda ise bu oran neredeyse terse döndü. İlk defa vize alanların oranı yüzde 35 civarında. Bu demektir ki aradan geçen yıllarda ciddi sayıda insan seyahat etmiş. Ama hala daha önemli bir sıfır pasaport kitlesi var.

 

Bu arada artan bir de ne var biliyor musun, internet artıyor. Sen internete giriyorsun, uçağını alıyorsun, otelini alıyorsun ve gidiyorsun, kimse de duymuyor. İnsanlar lisan bildikçe turlar biraz bu tarafa kaymaya başladı artık.

 

İNTERNETTEN REZERVASYON ÇOK ARTIYOR

 

- E bu sizin için kötü değil mi?

 

Ama o tarafa da yatırım yapıyoruz. Geçen yıl Ocak ayında siteden günde 10 bilet satardık bugün 100 tane satıyoruz mesela. 1.5 yıl içindeki hedefimiz ise bunu günde 1000 adete çıkarmak.

 

- Sistem nasıl işliyor?

 

Siteye giriyosun, önce uçağını alıp sepete atıyorsun, sonra oteli seçip atıyorsun, sonra istersen transfer istersen rehberlik hizmetini alıyorsun ve karşına bir fiyat çıkıyor. İşte bu sistem giderek gelişecek ve bence önümüzdeki yılların işi bu olacak.

 

- Ama asıl kazanç paket tur satmakta diye biliyorum...

 

Evet, ana işimiz o. Ama bu tarafa da kayış var. Paket tur işi nereye gidiyor biliyor musun, mesela sadece tek Paris tek Roma artmayacak. Ya çok ucuz olması lazım ya da lisanı olmayan bir kesim tercih edecek.

 

Bizim Benelüks (Belçika-Lüksemburg-Hollanda) gibi katma değeri yüksek turlara yönelmemiz lazım. O turlara gidenler üç sene önce 1 ise şimdi 5... Talep ciddi bir şekilde artıyor. Çünkü lisan da bilsen, daha önce yurtdışına çıksa da o turu toparlaması kolay değil. Ya da ancak çok macera ruhlu olması lazım. İşin bu tarafı artıyor ama dediğim gibi tek şehir turları önümüzdeki dönemde azalacak.

 

DEVLER GELMEDEN PİYASAYI TUTMAMIZ LAZIM

 

- Dünyadaki durum nedir?

 

Dünya da buna yatırım yapıyor aslında ve bizim bu alanı yabancı yatırımcılara kaptırmamamız lazım. Açıkçası onlar şu anda bizden çok ileri, mesela Expedia, o kadar güçlü ki beni bir anda silip atabilir. Onlar Türkiye'de güçlenmeden bizim hemen birşeyler yapmamız lazım, o piyasadan pay almamız lazım. Ben burada tüm Türk yatırımcıları adına konuşuyorum....

 

Ben 1990'lı yıllarda tur operatörlerinin güçlenmesi lazım diyordum. Çünkü en büyük tehlike TUI'nin veya başka bir devin, gidip bir firma satın alması. Onlar böyle yapıp girdikleri ülkelerde zirveye çıkıyorlar, çünkü çok kuvvetliler. Adamın herşeyi hazır, dünyada büyük bir gücü var, satın alımları çok güçlü... Bizi çok kolay ezebilir durumdaydı.

 

- Şimdi?

 

Artık gelseler bile karşılarında durabilirim. Çünkü geçen yıllarda tüm operasyonumuz oturdu. Ama şimdi de internet ortamında gelecek devlerden korkuyorum. Uçmuş durumdalar, çok büyükler.

 

- Kimler var mesela?

 

Mesela otels.com. Kimin biliyor musun, Microsoft'un... Arkalarındaki güçler o kadar büyük ki, rekabet etmek çok zor. Expedia da öyle. O yüzden onlar gelmeden bizim piyasayı tutmamız lazım. Ondan sonra zaten birşey olmaz.

 

400 LİRAYA KIŞ ORTASINDA DENİZ TURU

 

- Sizin için geçen yıl nasıl geçti?

 

Geçen yıl yurtdışına götürdüğümüz kişi sayısını yüzde 6 artırdık ve 50 bine dayandık. Bu arada TL ciromuzu koruduk, tur fiyatlarını ise euro bazında ortalama yüzde 20 düşürdük.

 

- Bu sene ne olur?

 

Biz bu sene kişi sayısını yeni destinasyonlarla yüzde 15 artıracağız. İki sene öncesine kadar yüzde 30-100 arasında büyüyorduk ama artık o büyüklüklere ulaşamayız. 2000 yılında 1 milyon doların altında olan ciromuz geçen sene 70 milyon doların üzerine çıktı.

 

Bundan sonra yeniliklerle yürümemiz gerek ve biz de ona önem veriyouz. Yeni destinasyonlar ve yeni hedef kitleler. Mesela yurtiçinde seyahat edeni yurtdışına götürmek ya da hiç seyahat etmeyi yurtdışına çekmek gibi. Ayrıca yepyeni paketler çıkarıp aynı zamanda bazı destinasyonlarda yeni fiyatlarla yeni kitlelere ulaşmayı hedefliyoruz.

 

- Ne gibi turlar?

 

Mesela 1 hafta Mısır satıyoruz. Fiyatı sadece 199 euro, yani 400 lira... Buna her türlü vergi, bazı turlar, yemekler, herşey dahil. Bir hafta Mısır'ı gezip kış mevsiminde denize girmekten bahsediyorum. Bunu 400 liraya yapabiliyorsunuz.

 

ALMANLARIN BİZE YAPTIĞINI BİZ MISIR'A YAPIYORUZ

 

- Mısır'ın deniz sezonu ne zaman?

 

Aralık 15'ten Ocak sonuna kadar pek girilmez. Ama kalan 10 ay rahatlıkla denize girebilirsiniz.

 

Kışın denize girme güzelliğini tüm ülkeler keşfetti aslında. Mısır'da Sharm El Sheikh'e her hafta Avrupa'dan onlarca uçak iniyor.

 

Bir de bu düşük fiyatları tutturabilmek tur operatörlüğü işte. Karşıdan düşük fiyat alabilmek için 'bana bu fiyattan bu turu vereceksin, yoksa yazın seninle çalışmam' deme gücüne sahip olman gerekiyor. O zaman karşıdaki de tamam deyip fiyatı indiriyor. Bu gücünüz yoksa kimse sana o fiyatı vermez. Yazın da operasyon yapmaya devam edecekseniz, güçlü iseniz karşı taraf çok düşük bir kâr marjı ile size bunları sağlayabiliyor.

 

Eskiden derdik ya, 'bu Almanlar nasıl Türkiye'ye 200 euroya geliyor' diye, işte böyle geliyorlar. Tur şirketi bu gücünü kullanıyor, otelciye, 'otelin boş kalacağına bana vereceksin' diyor, otelci de veriyordu. Şimdi biz de aynı şeyi Mısır'a yapıyoruz.

 

- Yazın fiyatlar ne oluyor?

 

Yazın fiyatlar 399 eurodan başlar. Çünkü yüksek sezonu yaz ayları.

 

MISIR'A VİZE KALKACAK

 

- Vize?

 

50 euro vize ücreti var ama bence yakın gelecekte vize kalkacak.

 

- Nereden biliyorsunuz?

 

Oradaki üst düzey yetkililerle devamlı görüşüyoruz. Onlar da bizim üst düzey yetkililerle vizelerin kaldırılması görüşmelerinin başladığını ve iyi gittiklerini söylediler. Ben aldığım bilgilere göre vizelerin kaldırılacağını düşünüyorum.

 

- Ortadoğu turlarına ilgi artıyor mu?

 

Talep ciddi bir şekilde artmaya başladı ama çok muhteşem bir patlama değil, çünkü direk uçak koymuyoruz. Şu anda toplam 8 paket programımız var.

 

- Fiyatlar?

 

4 gece Suriye turu 499 eurodan başlıyor, 8 gecelik Lübnan ve Ürdün turlarında 849 euroya kadar çıkıyor.

 

- Biraz pahalı değil mi?

 

Doğru söylüyorsun pahalı ama oralarda güçlendikçe, kişi sayısı arttıkça fiyatlar inecek. Mısır gibi 10 bin kişi götürürseniz ona göre pazarlık yaparsınız. Bir de Suriye gibi ülkelerde turizm gelişmediği operasyon daha zor. Mesela bizim Balkanlar turunda en az sorun yaşadığımız yer Dubrovinik'ti. Çünkü onlar turizme alışık. Saraybosna, memleketim, canım ama sorun... Çünkü daha turizme yeni alışıyorlar.

 

Fiyatların düşmesi turizmin gelişmesi ile alakalı.

 

KUTUPLARDA FİYAT DÜŞÜRECEĞİZ

 

- Bu sene yeni ekleyeceğiniz yerler nereler olacak?

 

İÇ TURİZMDE CİDDİ PARA KAYBETTİK

 

- Siz iç turizmde niye zayıfsınız?

 

Biz orada kendimize üretiyoruz, tamamen kendi müşterilerimize hizmet veriyoruz. Ama büyüyecek misiniz derseniz, hayır büyümeyeceğiz. Biz en başta müşteri Pronto ile yurtdışına gidiyor, çok yüksek bir memnuniyet var, neden bunu yurtiçinde de değerlendirmeyelim diye düşündük. Ama şunu gördük ki, insanlar cep telefonu aldığı markadan televizyon almıyor. Yine yurtdışında bizi tercih ediyor ama içeride kendini ispatlamış firmalarla gitmeyi tercih ediyor. Maalesef yaptığımız plan tutmadı ve iç turizmde ciddi para kaybettik.

 

Ortadoğu turlarına ağırlık vereceğiz. Kutuplara dört günlük turların fiyatları çok yüksekti, şimdi onların fiyatını düşürüyoruz ve sayıyı artıracağız. Özellikle 40-60 yaş arası bir kitleyi hedefliyoruz.

 

Bunun haricinde Balkanlar turuna çok büyük bir ilgi var ve bu sene oraya ağırlık vermeye devam edeceğiz. Biz geçen sene bu bölgede 10 kat artarak 5 binkişiye ulaştık, 2010'da ise 7 bine çıkacağız.

 

2010 yılında ayrıca daha ucuza Güney Afrika yapacağız, Mısır'da yeni destinasyonlar açacağız ve münferit rezervasyonlara ağırlık vereceğiz.

 

MİLLERLE SEYAHAT BAŞLAYACAK

 

Bir de bu sene yeni bir uygulama başlatıp uçuş milleri ile seyahat imkanı getireceğiz. 25 ana destinasyonda bu uygulamaya başlıyoruz. Mesela sen milllerinle uçağını alacaksın, ben de yanına paket tur veya istediğin her türlü yer hizmetini vereceğim. Otel, transfer, rehber... Biz bu şekilde dil problemi nedeniyle millerini yurtdışında kullanamayan kitleyi yakalayacağız.

 

- Görmediğiniz yer kaldı mı?

 

Ben 30 yaşıma geldiğimde bu soruya 'her yeri gezdim' diyordum. Ama şimdi 'daha o kadar çok yer var ki' diyorum.

 

Ben İtalya'ya 50 defa gittim ama daha göreceğim binlerce yer var. Şöyle birşey var: Görmek sadece görmek mi? Biz de yapıyoruz mesela, 5 ülkeyi bir haftada gezdiriyoruz. Ama bence bu sadece ilk defa yurtdışına çıkacaklar için doğru bir tercih. Bence gidip biraz yaşamak lazım, içine girmek, ara sokaklarını gezmek... Görmek dediğin böyle birşey olmalı.

 

JAPONLAR TÜRKİYE'Yİ TUNUS ZANNETTİ

 

- Ama bu çok şehirli turlar ilgi görüyor...

 

E tabii, 500 euroya iki şehir göreceğime 6 şehir görürüm, 4 şehir kârlıyım diyor. Tamam gözün görüyor ama görmek sadece fotoğrafını çekip dönmek değildir, görmek biraz içine girmektir.

 

Bunu Japonlar da çok yapar. 10 günde 5 ülke geziyorlar. Geçenlerde bir rehber arkadaşım anlattı, bir Japon kafile Atatürk Havalimanına geliyor, rehber 'Tunus'a hoşgeldiniz' diyor. Kimse de çıkıp 'ne Tunus'u? demiyor. Adamlar oradan oraya gitmekten ne olduğunu şaşırıyor. Bu çok doğru bir turizm tercihi değil bence. (Hürriyet)

 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.