"PATLAYAN TURİZM..."
Hemen hemen her yıl birçok farklı turizm paydaşından bu ifadeyi duymaya alışığızdır. Bu sene turizm patlayacak!!! Turizm de zaten her zaman bu patlamaya göre kendini ayarlar. Çünkü patlama ve turizm ayrılmaz bir ikili olmuştur. Her yıl patlaması beklenen turizm patlayıp patlamayacağına turizm sezonunun sonuna gelindiğinde hala karar verememişse umutlar bir sonraki seneye kalır. Bu alışkanlık ise zaman içinde turizme bir kavramı kazandırmıştır. “Patlayan Turizm”….
Son bir haftadır yaşananlar ise “patlayan turizm” kavramına meydan okuyan yeni bir sürecin başladığına işaret. Baksanıza Avrupa’nın bir bölgesinde bir volkan patlıyor, külleri gökyüzünü kaplıyor ve patlayıp patlamayacağına karar veremeyen turizmden önce bir volkan turizme meydan okuyor.. Anlaşılması zor bir durum…
Biz volkanlar sanırım böyleyiz. Yani kimsenin beklemediği anlarda patlar, patlamaya hazır başka kavramların önünü keser, onları gündemden indiriveririz. Bu duruma üzülen turizmin üzülmesine ise biz volkanlar fazla dayanamayız. Çünkü asıl patlaması gereken turizmdir volkan değil. Ne yapmalı ne etmeli patlayan turizmin popülaritesini devam ettirmeli? Ah volkan yapılır mı bu bize...
Tam da patlamanın eşiğinde iken. Rekorlar kırılacak, dünya turizminde ilk beşe oynayacak, ülkesine turizm geliri sağlayıp halkına adil şekilde dağıtacak bir ülkenin turizmini bir volkan üzmemeli. Çünkü ah bir o volkan patlamasa o ülkede işsizlik azalacak, sigortalı turizm çalışanı artacak, insanlar evine aş götürecek ve karınlar doyacak.. Turistler akacak, paralar ülkeye gelecek ya o açıdan söyledim. Ama volkan yapılır mı bu? Patlaması gereken sen değil turizm olmalıydı.
Sıranı bil lütfen….Baksana biz neler anlatıyoruz sen küllerini savurup insanları adeta hapsediyorsun. Patlayan turizmden faydalanacak bir ülke halkı senin yüzünden aç kalır da dünyanın en medeni, en refah düzeyi ülkesi arasına giremezse bil ki sorumlusu sensin. Bu nedenle sen sıranı şimdilik turizme ver de tatlıya bağlansın bu olay.. Patlayan turizmin faydalarından yararlanmak isteyen otel sahibini, acenta sahibini üzme. Üzme ki onlar da çalışanlara verecekleri maaşları şuankinin birkaç katına çıkarsın, sigortalı olarak hayatlarını sürdürsünler...
Sanırım üzmez bu volkan bizi. Volkanlar anlayışlıdır. Yeter ki bir şey istensin. Baksanıza milyarlarca dolar zarar vermiş zaten. Daha fazla zarar vermesin ki bir halk turizm ile sınıf atlasın, yaşam kaliteleri yükselsin. Yoksa neme lazım Volkan yüzünden maaşlar ödenmez, çalışanlar sefil olur, günde 12 saatten fazla çalışmak zorunda kalırlar..O zaman “patlayan turizm” misyonunu tamamlayamaz. Bu sefer o da üzülür…
“Eyfyallayöküll” Volkanı ile biz anlaştık. Eyvallah dedi ve çekildi. Dünyanın bir bölgesinde 2010 yılında patlayan bir turizm olacağından artık hiç mi hiç şüphem yok.. Sahne senin turizm...
Yaşasın “patlayan turizm”….
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: