OTELLERDE MOTİVASYONUN ÖNEMİ
Çinli devlet adamlarından biri Konfüçyüs’e sorar; “Maiyetimin daha ciddi, sadık ve hevesle çalışabilmeleri için ne yapabilirim?” Konfüçyüs yanıt verir; ” Maiyetine liderlik yaparken onlara saygıyla yanaş ki, onlar da ciddi olsunlar. Onlara babacan ve şevkatli davran ki, sana sadık kalsınlar. Onları iyiye teşvik et, bilmeyenlere öğretici ol ki, hevesleri artsın” der.
Günümüzde motivasyon, personeli daha verimli çalışmaya yönlendirmek için insanların içinde bulunan çalışma enerjisini harekete geçirmek ve personele özendiriciliği aşılamak anlamında kullanılmaktadır.
Otellerde motivasyon çok önemlidir. Personelinizi iyi motive edemezseniz başınıza geleceklere bir bakın:
♣ Amir kişiler personelinin saygısını ve sevgisini kazanamaz.
♣ Güler yüzlü olmalarını istediğimiz personelin yüzü asık kalır.
♣ İşletme veya kuruma karşı aidiyet duygusu gelişmez.
♣ Amir yanında yokken ciddi çalışmaz.
♣ İşbaşı ve iş bitimi saatlerini ciddi uygulamaz.
♣ İşletme mülkiyetine, demirbaş eşyalara, işletme malzemelerine görünmez zararlar verebilirler.
♣ Amir kafasını çevirdiğinde konuğa lakayt servis verebilir.
♣ Personel arasında işletme ve yönetim ile ilgili dedikodu eksik olmaz.
♣ Departmanlar arasında hatta departman içinde hizipleşmeler oluşur.
♣ Kendini işletmede güvencede hissetmez.
♣ Kısa vadeli çalışma düzeni önlenemez. (turn-over)
♣ Personel kullanım alanları ve malzemeleri aşırı zarar görür.
♣ İşletmede doğacak afetlerde özverili davranmaz. (Yangın, su basması, sel, fırtına, deprem, iş kazaları v.s.)
♣ Bu tür işletmelerde iş kazasına daha sık rastlanır.
♣ Bu tür işletmelerde vizite kağıdı isteyen personel sayısı daha fazladır.
Bu örneklemeleri çoğaltmak mümkündür. Ama size yeterli fikir verdiğimi sanıyorum.
Genel Müdür, yönetimi altında bulunan en küçük görevliden yardımcısına varıncaya kadar kadrosunu nasıl motive etmelidir? Bunların ana başlıklarını aşağıda açıklamaya çalışacağım. Ama öncelikle bir konunun altını çizerek ifade etmeliyim ki, GM’ün kadrosunu motive edebilmesi için, önce GM’ün işveren tarafından iyi motive edilmesi gerekir. Aksi durumda her şey boş bir çabadan öteye gidemez.
Kadronun fizyolojik ihtiyaçlarının giderilmesi: Lojman standartları, soyunma mahalli standartları, yemekhane standartları, yemek standartları, üniforma standartları, servis (ulaşım) standartları, sosyal aktiviteler v.s. otelin yıldız sayısına paralel planlanmalıdır. Bina 5 yıldız, personel ihtiyaçlarına gelince sıradan olmaz.
Kadronun güvenlik ihtiyaçlarının giderilmesi: Çalışanlar, sebepsiz yere veya sudan bahanelerle veya amir kaprisi nedeniyle veya herhangi bir kriz nedeni ile işlerini kaybetmek istemezler. İş onlar için her şeydir. İş olmazsa aile mutluluğunun da sekteye uğrayacağını bilirler. Huzurlarının, düzenlerinin kaçacağını bilirler. Emekli haklarına kavuşabilmenin yolunun işyeri istikrarından geçtiğini iyi bilirler. Bu nedenlerle kendilerinin işyerinde güven içinde olduklarını hissetmek isterler.
Kadronun sevgiye ihtiyacı vardır: Kadro, amirleri tarafından sevilmek, yaptıkları işte övülmek, ödüllendirilmek, korunmak, teşvik edilmek, eğitimi için olanak tanınmasını bekler. Hatalarının, eksiklerinin kendilerine insanca iletilmesini beklerler. Konukların ve diğer personelin yanında rencide edilmekten hiç hoşlanmazlar. Amirlerinin sabahları sıcak bir “Günaydın” demesini beklerler. Arada sırada hatırlarının sorulması onların gururunu okşar.
Kadronun saygıya ihtiyacı vardır: Kadro, steward da olsa, porter da olsa, komi de olsa, bell boy da olsa, ahçı da olsa, güvenlikçi de olsa, departman amiri de olsa, GM Yardımcısı veya sekreteri de olsa sayılmak ister. Bu onların en doğal hakkıdır. Onların da bir kişiliği olduğunu, sorumlulukları olduğunu, idealleri olduğunu daima hatırlamalıyız.
Kadro maaşlarının vaktinde ve tam olarak ödenmesini bekler: En küçüğünden, en büyüğüne kadar tüm kadro, maaşlarının vaktinde ve tam olarak ödenmesini bekler. Sosyal güvencelerinin muntazaman ve sağlıklı olarak yürütüldüğünden emin olmak ister. Maaşından her hangi bir kesinti olduğunda mantıklı açıklama bekler. Maaş zamlarının enflasyon oranının altında kalmamasını bekler. Sosyal yardımların da ciddi birer motivasyon olduğunu hatırlatmak isterim.
Kadro terfi ve ödüllendirme bekler: Başarılı, özverili, nitelikli, kıdemli, bir fedakarlıkta bulunmuş, işyeri yararına veya konuk yararına bir buluş veya gelişimde bulunmuş kadro ödüllendirilmeyi veya terfi bekler. Terfi ve ödüllendirme tüm kadroya verilecek çok güzel ve sıcak bir mesajdır. İşveren veya temsilcisi bu önemli fırsatı çok iyi değerlendirmelidir.
Yukarıdaki motivasyon başlıklarını iyi uygulayan işletmelerde verim yüksektir. Amire sevgi ve saygı yüksektir. İşyerine aidiyet yüksektir. İşyerinin uğradığı fiziki ve manevi zararlar minimum düzeydedir. İşveren otoritesi tam olarak sağlanmıştır. İstikrar sağlanmıştır. Turn-ower düşmüştür. İşletme ve hizmet kalitesi yükselmiştir. Gelirde hedeflere ulaşılmıştır. Böyle işletmelerde grev kararı çıkmaz. İşletmenin pazarlaması da kolaylaşmıştır.
Yüce Allah, bu işletmeye, işverene, yönetime kısaca; “YÜRÜ YA KULUM” der…
Bana, bazı işverenler veya yetkili kişiler mazeret olarak diyebilirler ki; Bu motivasyonu yapabileceğimiz nitelikli müdür, nitelikli personel var mı ki?”
Yanıtım; Evet var! olacaktır.
Yabancı orijinli otelcilik zincirleri bulabiliyorlar da yerli işletmeler mi bulamıyorlar?
Siz onları motive edin, eğitimlerini sağlayın, bakın nasıl nitelikli hale dönüşüyorlar.
Müdür bulmak büyük bir sorun değil, mutlaka ki bulunur.Yeter ki siz bilinçli, kararlı ve samimi olun. Bulamıyorsanız sorun sizdedir. Kendinizi sorgulamanız gerekir.
Personel konusuna gelince; Yabancı orijinli işletmeler personel istihdam ederken, yerli otellerin aksine, deneyimlileri değil deneyimsizleri tercih ederler. Çünkü onlar kendi personelini kendileri istedikleri gibi eğitirler ve istedikleri kalıba sokarlar. Yabancı otel yönetimlerinin personel istihdamında aradıkları kriterler şunlardır:
♣ Yeterli eğitim seviyesi,
♣ Yeterli lisan bilgisi,
♣ Düzgün fiziki yapı,
♣ Güler yüzlülük,
♣ Genç yaş,
♣ Öğrenme merakı,
♣ Düzgün savcılık raporu,
♣ Sağlıklı beden.
İşveren bana yine diyebilir ki: “O personeli biz bulsak zaten iş biter”
Ben de onlara derim ki; O zaman ücret sisteminizi gözden geçirin!.. Sorun orada düğümlenmiştir. Sizin kendinizin düğümüdür o.. O düğümü çözün!.. Rahatlayın…
Korkmayın! Bu nedenle zarara uğramazsınız. Ama benim önerimin aksini yapmaya devam ederseniz işte o zaman korkun. Siz ve işletmeniz zarar görürsünüz ama bunun boyutlarını tespit etmek mümkün değildir.
- Nasıl mı?
- Anlatmaya çalışayım…
Sizin milyarlarca dolar değerindeki mülkünüzün, demirbaşlarınızın, işletme malzemelerinizin kullanıcıları, o niteliklerini beğenmediğiniz yönetim ekibi ve size göre niteliksiz, ucuza mal edilmiş, masraf olur diye eğitilmemiş, köle muamelesi yapılan, itilen kakılan, hapishaneden beter lojmanlarda yaşamaya zorlanan personel kullanmıyor mu?
Evet!..
Peki bu insanlar, bu kötü motivasyon ve şartlar altında;
♣ İşletmeyi zamanından evvel yıpratmıyorlar mı?
♣ Kısa sürede yenileme ihtiyacı doğmuyor mu?
♣ Buraya sarf ettiğiniz para sizin paranız değil mi?
♣ Mali işler Müdürünüz bunun maliyetini size çıkarmıyor mu?
♣ Konuklar kötü hizmet görmüyorlar mı?
♣ Bu nedenle prestij ve manevi kaybınız olmuyor mu?
♣ İşletmenizdeki erken yıpranma ve kötü hizmet nedeni ile otelinizi istediğiniz fiyattan satabiliyor musunuz?
♣ Sizin işletmenizi, demir başlarınızı, işletme malzemelerinizi vaktinden Burada görünmez gelir kaybınız yok mu?
♣ Mali işler Müdürünüz bunun tahmini maliyetini size çıkarmıyor mu?
Peki.. Bunları bu boyutta düşünmemiştiniz. Ama bu akşamdan itibaren düşünmeye başlayın. Zararın neresinden dönerseniz yararınızadır.
Benim sakalım ve sarığım olmadığı için beni dikkate almayabilirsiniz.
Beni sıradan bir vatandaş olarak da kabul edebilirsiniz, ki öyleyim.
Ama hiç olmazsa, dünya filozofu KONFÜÇYÜS’ü anlamaya çalışınız.
Yazımın baş paragrafını defalarca okuyunuz ve kendinize bir pay çıkartınız.
Oryantal düzeni, yönetimi, organizasyonu, işletmeciliği terk edip, çağdaş işletmecilik hedeflerini yakalamanız dileğimle, hepinize sağlıklı ve huzurlu çalışmalar dilerim.
K. Ünsal BARIŞ
[email protected]
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: