'Maliyetli ve gürültülü’ turizm kan kaybediyor

Yeni yıla girerken döviz bazında fiyat artışına giren oteller, enflasyon artışı, döviz kurlarındaki baskılanma ve maliyetlerin artması nedeniyle Avrupa’ya göre daha pahalı hale gelmeye başladı. Otel dolulukları ise yüzde 60-65 düzeyinde kaldı. Fikri Cinokur imzalı habere göre, temmuz ayından itibaren fiyat indirmeye başlayan turizm sektörü, şimdi de ‘gürültü’ ve ‘altyapı yetersizliği’ gibi sorunlarla karşı karşıya kalmaya başladı.

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Antalya Şubesi yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, turizmin başkenti Antalya’nın gürültünün esareti altında olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada şöyle denildi:

"Tarihsel, kültürel ve coğrafi yapısının yanında iklimsel özellikleri ile de turizmin başkenti konumunda olan Antalya’da, eğlence yerlerinden kaynaklı çevresel gürültü şikâyetlerinin, özellikle Kaleiçi gibi yoğun turist ve ziyaretçi alan bölgelerinde, her geçen gün giderek arttığı görülmektedir. Antalya’da çevresel gürültü yönetiminden sorumlu olan kamu kurumları denetimlerini titizlikle yürütmektedir. Antalya’da Çevresel Gürültü Kontrol Yönetmeliği çerçevesinde Kemer, Manavgat ve Alanya olmak üzere denetim yetkisi olan üç belediye bulunmaktadır. Bunların dışındaki tüm ilçelerde çevresel gürültü konulu denetimler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmektedir.’’

Çevresel gürültüyü uzaktan izleme sistemi olmalı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından şikâyetlere istinaden ve planlı denetimlerin yoğun şekilde gerçekleştirildiği ve ilgili yönetmelikteki sınır değerlerinin aşımının tespiti halinde idari yaptırımlar uygulandığı belirtilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

"Denetimler yoğun şekilde devam etmesine rağmen halkın gürültüden duyduğu rahatsızlığının devam ettiği bilinmektedir. Eğlence yerlerinin açılacağı alanların belirlenmesi dolayısıyla kentsel kritik öneme sahiptir. Bunun yanında eğlence yerlerinin ruhsatlandırılması ile müzik yayın izin belgesi süreçleri de çevresel gürültü yönetiminin temel dinamiklerindendir. Bu nedenle, eğlence mekânlarını işletenlerin ruhsat ve müzik yayın izin belgelerindeki şartlara hassasiyetle uymaları halinde, vatandaşların gürültü mağduriyetleri azalabilecektir. Sorunların çözümü için yeni yaklaşımlara, bilgi değişimlerine ihtiyaç vardır. Çevresel gürültü yönetiminde de dijital çözümlere yer verilebilir. Avrupa ve ülkemizde de kullanılan Çevresel Gürültü Uzaktan İzleme sistemi Antalya’da özellikle eğlence sektörünün yoğun olduğu bölgeler için kullanılabilir.’’

Soru önergesi

CHP Antalya Milletvekili Aliye Coşar da, turizm sektöründe yaşanan sorunların araştırılması amacıyla TBMM Başkanlığına Meclis Araştırması Önergesi verdiğini söyledi. Turizm sektörünün sorunlarının günden güne arttığını belirten Coşar, şunları kaydetti:

"Turizm sektörüyle ülkemiz yüksek döviz girdisi elde etmektedir. Sektörün ve yan sektörlerinin katkısı istihdamı büyütmektedir. Turizm, ülkemizin uluslararası tanıtımı için de önemlidir. Yabancıların dünyada en çok ziyaret ettiği şehirler arasında İstanbul birinci, Antalya dördüncü gelmektedir. Yabancı ziyaretçilerin yüzde 67’si bu iki şehrimize gelmektedir. Tüm bu verilere rağmen turizm sektörümüz sorunlar yaşamaktadır.’’

Maliyetler artıyor

Ekonomik krizin yarattığı maliyet artışlarının da turizmcileri etkilediğine dikkat çeken Coşar, ‘’Enflasyon ve artan maliyetler sektörü olumsuz etkiliyor. Turizm işletmelerinin girdi maliyetlerinin; enerji, gıda, içecek ve tekstildeki artışlar turizmcileri zor duruma düşürmektedir. Bunun üzerine konaklamada KDV oranının yüzde 8’den yüzde 10'a yükseltilmesi, içeceklere uygulanan ÖTV artışı karşısında sektör zor duruma düşmüştür’’ dedi.

CHP Antalya Milletvekili Aliye Coşar, turizmcilerin ödediği konaklama vergisinin bir kısmının da belediyelere aktarılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Turizmdeki sıkıntı diğer sektörleri de etkiliyor

Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) Başkanı Seydi Tahsin Güngör ise üyelerinin, turizm sezonunun yarısına gelmesine rağmen geçen yıla göre büyük düşüş yaşadıklarını ve maliyetlerini çıkarmakta zorlandıklarını belirtti. Güngör, şunları kaydetti:

"Üyelerimiz, turizm sezonuna rekor sayıda turist beklentisi ile başladı. Ancak sezonun ortasına gelinmesine rağmen otellerin doluluk oranları yüzde 70 seviyelerinde kaldı. Konaklama tesisleri tam doluluğa ulaşamaması nedeniyle  sıkıntılı bir sezon geçiriyor. Bölge ekonomisinin en önemli gelir kaynağı turizm. Tesislerin istenilen dolulukta olmaması, diğer sektörleri de etkilemektedir. Alman FTI şirketinin iflas etmesi Türk turizmini olumsuz etkiledi.

Yunan adalarına kapı vizesi açılması ile adalara düzenlenen turlar maliyet açısından cazip hale geldi. Yerli turist Yunan adalarını tercih etti. Yüksek enflasyon etkiliyor. Döviz kurunun turizmciyi kurtaracak seviyelerde seyretmemesi fiyatlarımızın yüksek kalmasına neden olmaktadır. Bu durum ülke bazında rakip turizm destinasyonları ile rekabet şansımızı azaltmaktadır. Turizm işletmelerine finansal erişim sağlayacak destek paketi çıkarılması başta olmak üzere vergi indirimi ve SGK ödemelerinde kolaylık sağlanmalı.’’