Krizle turizmde dizayn

Turizmde kötü senaryolar, olumsuz hava ve derinleşen ekonomik sıkıntılar gündemdeki yerini korumaya devam etmekte.

Prof. Dr. Volkan Altıntaş 31/12/2019 23:40

Doç. Dr. Volkan Altıntaş

Ülkemizi çevreleyen terör belası ve sonrası yaşananlar, turizmde kriz senaryolarında reel sektörün her geçen gün sesini daha fazla duyurma çabasında olduğunu bize göstermekte. Bakanlığın ortaya koyduğu sektöre ve çalışanlara destek paketi ilk süreçte belirli çevreler tarafından olumlu karşılansa da bu havanın sezonun başlamasıyla nasıl bir şekil alacağını hep birlikte göreceğiz.

Rusya ile yaşanan uçak krizi sonrası ortaya çıkan mevcut durumun yönetimi, terör saldırıları sonrası yurtdışındaki tanıtım ve imaj yenileme çabaları, iç turizmi hareketlendirmeye yönelik erken rezervasyon sayısının artırılması ve yeni pazar arayışları 2016 yılının ilk günlerinden beri turizm gündeminin en tepesinde yer alan konu başlıklarından. Peki bu krizle turizmde yeni bir dizayn sözkonusu olabilir mi? 

Krizlerde önemli olan kriz öncesi, kriz süreci ve kriz sonrası sürecin teşhisinin iyi yapılmasıdır. Buna bağlı olarak ortaya konan her çaba krizle birlikte artık eskiye dönüş olmadığının da ifadesi olarak algılanabilir. Yaşanan uçak krizi sonrası Rusya ile olan ilişkilerin farklılaşması, terör saldırıları ile ülke imajımız hakkındaki düşüncelerin tekrar gündeme gelmesi ve unutulan Türk halkının krizle tekrar hatırlanması buna örnek verilebilir. Teşhisi bu şekilde koyduktan sonra krizi yönetebilecek ekibin tecrübesi, yetenekleri ve vizyonu ise kriz sonrası nasıl bir turizm dizayn edileceğini bize net olarak gösterebilecektir.

Rusya’dan 2015 yılında yaklaşık 3,7 milyon turist alan bir Türkiye’nin Rusya’ya bağımlı bir turizm geliştirmiş olması mıdır bu süreçte bizi zorlayan yoksa terör belasından kurtulma çabasında kendini dünyaya anlatmaya zorlanan bir Türkiye’nin yalnız bırakılmak istenmesi mi? Ya da zor zamanlarda hatırlanan Türk halkının iç turizme desteğiyle ayakta kalması istenen turizm midir krizde konu olan? İşte dizayn kelimesi bu noktada devreye girecektir. Siz nasıl bir turizm hayal ederseniz sonuç o olacaktır. Her kriz bir fırsattır ama doğru dizayn edilirse. Alternatif pazarların tartışılması, el değiştiren sermaye, yeni turizm kavramının Türk turizminde kendine yer bulması, turizm çeşitliliğinin somutlaştırılması, yerel halk ile turizmin buluşturulması dizayn sürecinde tartışılan ana hatlardır. Bu turizmin adı X turizmi olabileceği gibi, Rusya kadar önemli diğer X ülke pazarlarının da bu ülke gündeminde kendine yer bulması örnek olarak verilebilir. Turizm ve politika ilişkisi bu noktada devreye girecektir. Her bakış dikkate alınmalı ama vizyon sahibi her kim ise” krizle turizmde dizayn” sınavını da başarı ile vermelidir. Bu sınavın sonucu ise sadece bir sezon ya da birkaç yıl ile alınamayacaktır. Krizle birlikte kabul edilmesi gereken gerçek budur.  Yaklaşan sezon bunun ilk sinyallerini bize gösterecektir. Ancak asıl olan turizmde yaşanan krizin tek seferlik olmadığı krizlerle yaşamanın turizmin gerçeği olduğudur. 

Çoktan seçmeli değil ucu açık  ”Krizle turizmde dizayn” sınavında hepimize başarılar…