GURBETTE BAYRAM

Prof. Dr. Volkan Altıntaş 31/12/2019 23:40

Hayatımın son beş yılını sürekli yollarda geçiren ve hala da bu süreci yaşayan biri olarak gurbette bayram nasıl olur ondan bahsetmek istedim sizlere bu yazımda…

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki gurbet kavramının da diğer bir çok kavramlarda olduğu gibi içinin boşaldığına inanan birisiyim. Nasıl mı? Şu an Almanya´dayım ve isterseniz 5 saat içinde Türkiye´ye her an ulaşabilirim. Sadece Antalya`ya Almanya`nın dört bir yanından günde 80’nin üzerinde sefer var. Bu rakam yazın 200`leri geçmekte. İstanbul ve diğer şehirleri ise bu hesaba katmadım.  Düşünün 1960´ları… Gurbetin gerçek gurbet olduğu zamanlar.. Ne garip ki o günleri yaşamamış olmama rağmen sanki gurbet gizeminin ulaşamamaktan kaynaklandığını düşünüyorum. Bazen ulaşamamanın getirdiği acı, ızdırap, çaresizlik ve yokluğun beraberinde sevgiyi, mutluluğu ve kavuşmayı çağrıştırdığına inanıyorum. Özellikle son yıllarda bu duygulara daha fazla kapıldığımı söylemeliyim. Belki de yaşlanıyorum…

Berlin`deyim… Bayram arifesinde dolaşıyorum… Burası gurbetin yani acı vatanın başkenti. Gurbette bayram öncesi hareketlilik var. Ama tüm Berlin`de ve herkeste. Türkü, Almanı fark etmez herkes koşuşturma içinde. Ama bu hareket ne arife günü alışverişi telaşı ne kurbanlık telaşı ne de mezarlık ziyareti. Bu koşuşturmaca çalışma hayatından her gün gördüğümüz alışagelmiş koşturmaca sahneleri. Metrolarda insanlar, sokaktaki müzisyenler, parklarda koşan insanlar ve bisikletiyle bir yerlere yetişmeye çalısanlar… Ne garip ki bayram tam bu koşuşturma içinde bir yerlerde gizlenmiş bekliyor.. Bayram olacak ve hayat aynen gurbette devam edecek..

Burada yollarda ellerinden kaçırdıkları kurbanlıklar peşinde koşanları bu bayram göremeyeceğim.. Her yerin kan gölüne döndüğü o görüntüler de burada yok. Hele etin kilosunun dünyanın bir yerlerinde son bir yılda %100`leri geçen artışla ulaşılamaz bir nimet olduğunu buradakiler pek düşünmeyecekler bayram sabahı... Ellerini kesip hastanelerde bayram geçirenler ise maalesef olmayacak...

Bayram mutluluk demek... Bir heves, beklenen bir ziyaret, zilin çalınması, sofraların kurulması, insanların barışı hissetmesidir bayram. Gurbette ise bayrama uyanmak vatana hasret, sevdiklerine ulaşma özlemi ve 1960`lardaki içi dolu gurbetin taa derinden hissedilmesidir bana göre. Tüm yüküyle hayatın bir kez daha omuzlanması, tekrar umutların canlanması ve hatırlanması ve sevdikleriyle kucaklaşmaktır.. İşte gurbette bayram böyledir ne acıdır ne de tatlı..

Az sonra yola çıkacağım ve ben de bu acı- tatlı duyguyu hissetmek adına Almanya´nın içlerine koyulacağım... Aklımda ülkemden akşam haberlerindeki bayram manzaralarını düşünüp küçük bir tebessümle gurbette bayramin tadini acı- tatlı ben de çıkarmaya çalışacağım sevdiklerimle ve gurbet gerçeğiyle...

İyi bayramlar Türkiye...