Firuz Bağlıkaya: Sizler iyi olmadan bizler iyileşemeyiz

TÜRSAB’ın Turizm Yüzyılı İftarlarının üçüncü durağı Hatay oldu. Hatay ‘da Valilik bünyesine bağlı Sofular Mahallesi Orhanlı Parkı’nda kurulan iftar çadırında düzenlenen iftar yemeğine TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Akyıl, TÜRSAB Disiplin Kurulu Üyesi İbrahim Tanrıverdi, Başkan Başdanışmanları Hamit Kuk, Soner Bacaksız ve Uğur Hasbahçeli, TÜRSAB Hatay Bölge Temsil Kurulu Başkanı Mehmet Ali Aycıl, TÜRAB GAP Bölge Temsil Kurulu Başkanı İbrahim Halil Kılınç’tan oluşan TÜRSAB Heyeti ile Hatay İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüsnü Işıkgör ile Hatay halkı katıldı. 

BAĞLIKAYA ANTAKYALI SEYAHAT ACENTALARIYLA BİR ARAYA GELDİ

İftar yemeği öncesi Antakya’daki seyahat acentalarıyla da bir araya gelen TÜRSAB Heyeti, toplantıya katılan seyahat acentası temsilcilerinin dile getirdikleri sıkıntıları ve talepleri ele alırken TÜRSAB’ın hayata geçirdiği çalışmalarla ilgili de bilgi verdi. Özellikle Turizm Yüzyılı projesiyle ilgili seyahat acentası temsilcilerine geniş bilgi veren TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, proje kapsamında bölgede neler yapılabileceğini de görüştü.

HATAY'IN YENİDEN AYAĞA KALKMASI İÇİN HEPİMİZE GÖREVLER DÜŞÜYOR

Toplantının ardından Hatay’la ilgili değerlendirmelerde bulunan Bağlıkaya şunları kaydetti: “Geçtiğimiz yıl yaşanan ve derin yaralar açan deprem felaketi sonrası Hatay'ın yeniden ayağa kalkması için hepimize görevler düşüyor. Biz de TÜRSAB olarak “Dayanışma Yaşatır” şiarı ve tüm üyelerimizin desteğiyle deprem şehirlerine koştuk, elimizden geleni yapmaya çalıştık. Kalbimiz hep burada, siz değerli üyelerimizin yanında ve Hataylılarla oldu. Biliyoruz ki büyük acılara ve yıkımlara yol açan bu felaketin üstesinden birlikte gelebiliriz. Sizler iyi olmadan bizler de iyileşemeyiz. O nedenle biz hep burada olmaya, elimizden geldiğince katkı sağlamaya devam edeceğiz.

Hatay’ın bizim için önemi ve anlamı büyük. Birçok medeniyetin barış içinde binlerce yıldır bir arada yaşadığı bu coğrafya, Anadolu’da kültürler buluşmasının da en önemli noktalarından biri. Bu özellikleriyle kültür ve inanç turizminin en önemli destinasyonlarından biri konumunda. Hatay’daki bu zengin kültür mozaiği; sanata, gastronomiye ve günlük yaşama da yansıyor. Özellikle gastronomi açısından zenginliği ile öne çıkan Hatay, dillere destan mutfağıyla UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na da girmeyi başardı. Çok zengin bir kültürden, çok zengin bir birikimden bahsediyoruz. Bu birikimin gelecek nesillere aktarılması gerekiyor. Deprem öncesi dönemde yükselişe geçen Hatay turizminin yeniden güzel günlerine kavuşması gerekiyor. Ülkemizin kalkınmasında en stratejik sektörlerden bir olan turizmin, deprem şehirlerimizin aydınlık günlerine kavuşmasında büyük rol oynayacağının bilincindeyiz.”

BU KADAR KIYMETLİ BİR SEKTÖRÜ ÜLKEMİZİN HER KÖŞESİNDE BAŞ TACI EDEBİLİRİZ

“Turizm Yüzyılı” projesinin tam da bu farkındalığın eseri olduğunu dile getiren Bağlıkaya, “Turizmin ülkemizde daha dengeli bir dağılım göstermesi gerekiyor. Her şehrimizde kültür, tarih, gastronomi, doğa, termal gibi ayrı bir değer ayrı bir turizm ürünü bulunuyor. Bu kadar zengin tarihi ve kültürel birikime sahip şehirlerimizin turizmden daha fazla pay alması gerekiyor. Turizmi 12 aya yaymak, tüm şehirlerimizin turizmden pay almasını sağlamak için bu değerleri açığa çıkarıp, mücevher gibi işlememiz gerekiyor. Turizm, herkese kazandırıyor. Şehrin çehresini değiştiriyor, farklı kültürlerin birbirini tanımasına imkân yaratıyor, yerel yönetimlere, esnafa, yatırımcıya kazandırıyor. Halka yeni iş alanları açtığı gibi yeni ufuklar çizilmesinde de rol oynuyor. Bu kadar kıymetli bir sektörü ülkemizin her köşesinde baş tacı edebiliriz” dedi.