Dikkat! Bu yıl otellerde yer kalmayabilir...

Magic Life Center Genel Müdürü Başak Erel, Türkiye'nin her şey dahili çok iyi uygulaması sayesinde kriz yılı olan geçen seneyi rahat geçirdiğini ve meyvelerini ise, asıl bu yıl toplayacağını söyledi. Erel, yerli turiste de elini çabuk tutması uyarısında bulundu.

Turizm Aktüel 31/12/2019 23:40

Magic Life zinciri turizmde her şey dahil sistemin mucidi. Kendi otellerinde yıllar önce başlattıkları sistem dalga dalga tüm Türkiye'ye yayıldı. Hatta Türkiye, tüm eleştirilere rağmen her şey dahilde dünyanın en önemli turizm merkezi haline geldi.Fuarlarda Türkiye'nin parlayan yıldız haline geldiğini ve büyük ilgi gördüğünü belirt n Erel, yerli turiste de elini çabuk tutması uyarısında bulunuyor. Çünkü hazirandan sonra büyük otellerde yer bulmak iyice zorlaşacak.

- En son Rusya ve Almanya'da fuarlara katıldınız. Türkiye'ye ilgi nasıl?

Türkiye'ye anormal ilgi var. Mesela son olarak Rusya'da katıldığımız fuarda Türkiye kadar kalabalık bir stand görmedim. Bize yakın bir tek Mısır vardı. Türkiye bu sene Avrupa tarafından çok talep edilen bir destinasyon olacak. 2009 gibi bir sezon yaşamayacağımız ortada, hatta 2008'i bile geçebiliriz.

- Neden bu kadar çok ilgi var?

En önemlisi biz euro alanının içinde değiliz. Mısır da aynı nedenle iyi gidiyor. Ayrıca birime karşı Türkiye'de aldığınız hizmet, İspanya ve Yunanistan'a göre çok daha yüksek. Sonuçta tüketici çok bilinçlendi artık ve fiyat/hizmet dengesinin farkındalar. Avrupalılar da Ruslar da...

- İçeride erken rezervasyon kampanyaları nasıl?

Kesinlikle çok iyi gidiyor. Sadece biz değil, Türkiye'deki iç turizmin erken kampanyasından herkes memnun. Türk tüketici de bilinçli seyahat alışverişini öğrenmiş vaziyete. Böylece 'yabancılar bizden daha ucuza kalıyor' hurafesinin de yıkılacağını düşünüyorum. Hatta önümüzdeki sene bu erken rezervasyon kampanyasını Ocak hatta Aralık ayına çekince çok daha iyi olacak.

- Yurtdışında da bu kadar erken mi başlıyor?

İngiltere'de daha Temmuz ayında 2011 satışları başlar. Almanya'da Kasım'da, Belçika ve Hollanda'da Aralık'ta başlıyor. Biz de onlar gibi olacağız.

- 2009'da sezonun diğer ülkelere göre daha iyi geçirmemizi her şey dahil sistemine bağlıyorlar. Siz buna katılıyor musunuz?

Evet katılıyorum. 2009 gibi bir krizde Türkiye'nin daha ön planda olması bizim her şey dahil sistemi çok iyi uygulamamızla alakalı. Hatta 2010'daki talep artışının en önemli nedenlerinden biri de bu. Türkiye'den çok daha önce başlayan İspanya ve Yunanistan gibi ülkeler bu hizmet dalında bizimle rekabet edemezler.

- Neden?

Birincisi tesisleri çok eski. Komple elden geçmesi gerekiyor. İkincisi, daha ağır olan istihdam şartlarından dolayı bizim gibi organize olamıyorlar. Ayrıca gıda ile ilgili satın almalar çok daha farklı. Türkiye bu konuda çok daha profesyonel. Türkiye'nin en büyük avantajlardan birisi de personel. Çok misafirperver ve yardımsever olması büyük avantaj. Bence Türkiye her şey dahil sistemde rekabet edilemez hale gelecek.

- Bize en yakın kim?

En iyi takip eden Mısır. Sharm El Sheikh bölgesini bu sistem üzerine kurgulamaya başladılar. Bizim kadar olamazlar ama Mısır'a dikkat etmek lazım.

Mesela orada tesislerin yüzde 90'ı 12 ay açık. Bizim yüksek sezonumuz onların düşük sezonu. Ama son dönemde şöyle bir değişim oldu: Düşük sezon oldukları için yaz aylarında fiyatları aşağı çektiler. Dolayısıyla bizim yüksek sezonumuza göre çok fiyat farkı oluştu. Antalya'da sıcaklık ve rutubet nedeniyle Mısır'ı çok tercih eden olmaya başladı. Çünkü orada ısı yüksek ama rutubet yok. O nedenle Mısır'a dikkat etmek gerekiyor.

- Türkiye'nin her şey dahilden başka şansı yok mu?

Hayır ben öyle düşünmüyorum. Türkiye'nin çeşitlendirmesi gereken bir nokta var. Biz her şey dahilde skalayı daha yukarıya çıkarabiliriz ama her şey bu sistem üzerine kurulamaz, onu kabul etmiyorum. Buradaki sıkıntı şu, her şey dahilin standartlarının belirlenmesi lazım. Herkes böyle çıkıyor ama ortada bir standart yok. Bir tanesi tam pansiyonun biraz üzerinde diğeri 170 tane aktivite sunuyor. Birbirinden çok farklı.

Ayrıca Türkiye'de butik otellerin gelişmesi ve bizim biraz kültür turizmini canlandırmamız lazım. Kitle turizminde çok iyiyiz ama daha renklendirebileceğimiz dallar var. Bunlar da gelişmeli.

- Bu sene nereden daha çok ilgi var?

Bu sene özellikle İngiltere çok iyi. Herkesten önce satışa başladılar ve kontenjan artışı istiyorlar. İngilizler artış oranı olarak bir numara olacak. Ayrıca ben Almanya'nın bu yıl yüzde 10 artış sağlayacağını düşünüyorum. Rusya da çok kuvvetli gelecek.

- İngilizlerin ilgisi neden?

Pound/euro dengeleri değişti. İngilizlerin Türkiye'deki satın alma güçleri Yunanistan ve İspanya'ya göre burada daha yüksek. İngilizler Ege'ye zaten geliyorlardı ama geçen sene başlayan Antalya ilgisi artarak devam ediyor. Neredeyse iki katına çıktı. İngilizler Türkiye'de beklentilerin çok üzerinde hizmet alıyorlar. Daha önce küçük ve apart otelleri tercih ediyordu ama artık yüksek kaliteli oteller de satın almaya başladılar.

- Türkiye'deki otel fiyatları yükselir mi?

Ucuz ülke imajımızı yavaş yavaş kırmaya başladık. Yüksek fiyatlı otel sayısı özellikle Antalya'da çok fazla. Türkiye'deki fiyatlar açısından bence bu sene çok kritik. Eğer biz bu sene gelen talebi iyi yönetirsek, Türkiye artık fiyatları kontrol altına alabilir bir ülke olacak.

-Kaç oteliniz var?

Türkiye'de 6 tesisimiz var. Bu yaz Sarıgerme Seno'yu da açacağız, yedi olacak. Ayrıca Tunus'ta üç, Mısır'da iki otel artı bir tekne, Kos ve Kanarya Adaları'nda da birer olmak üzere toplam 13 tesisimiz var.

Türkiye'deki Magic Life otellerinden fotoğraflar...

- Yeni yatırımlar olacak mı?

Bizim için ilginç olabilecek ve standarda uyan her türlü yatırıma açığız. Ama şu anda alınmış yeni bir karar yok.

- İstihdam?

Dünya genelinde 6 bin kişi çalışıyor. Türkiye'de ise yüksek sezonda 3 bini buluyoruz.

- Magic Life otellerine en çok hangi ülkeden geliyorlar?

Öncelikli olarak Alman ve Avusturyalı turist var. Daha sonra Türkler, sonra da Ruslar geliyor. İngiliz, Belçika ve Hollanda diye de devam ediyor.

- Rus oranı diğer otellere göre daha düşük o zaman sizde...

Biz enternasyonel bir kulübüz ve belirli bir oranı tutturmaya çalışıyoruz. O miksi iyi ayarlamak lazım. Alman-Avusturyalı oranının yüksek olması da markanın daha önce kuruluş sebebinden dolayı ciddi bir daimi misafir oranından kaynaklanıyor.

Bir de Türk müşterilere teşekkür etmek lazım. Bize 10 seneden beri inanan ve sadık kalan inanılmaz bir kitle var. Yüzde 60'a yakın daimi misafir oranımız var. Bütün otellerimizi geziyorlar. O yüzden Türkiye bizim için vazgeçilmez bir destinasyon.

- Geçen sene kaç geceleme yaptınız?

Geçen sene toplam 2.5 milyon geceleme yaptık. Bu sene rakamı yüzde 20 artırmayı hedefliyoruz.

- Nasıl olacak?

İngilizlerden biraz daha fazla artış olacak. Almanca konuşulan destinasyonları yukarı çekeceğiz. Ayrıca Türkiye'den gelen misafir sayısını da bu yıl yüzde 30 artırmayı hedefliyoruz. 

Geçen sene Türkiye'den 32 bin kişi gelmişti. Bu sene hedef 40 bini geçmek. 

- Ramazan etkilemez mi?

Geçen sene Ramazan ayında yüzde 30-40 azalır dedik ama düşüş yüzde 10'da kaldı. Onu da diğer pazarlarla telafi ettik. Ben bu sene Ramazan'da bir düşüş bekliyorum ama çok da büyük oranlı olmaz. Zaten olası gerilemeleri yurtdışı ile kapatırız diye düşünüyorum. Çünkü tam yüksek sezona denk geliyor.

- Yunanistan'daki kriz bizi nasıl etkiler?

Onlar zaten iki senedir kan kaybediyor. Bu sene geçen seneden de gerideler. AB ile olan iletişimleri Almanya'nın reaksiyonu Yunanistan üzerinde belirleyici olacak.

Herhangi bir olağanüstü durum olmazsa Türkiye bu sene kesinlikle parlayan yıldız olacak.

- Bu sene hem içeriden hem dışarıdan yüksek talep bekliyorsunuz. O zaman otellerde yer bulma konusunda sıkıntı yaşanır mı?

Ben açıkçası iç piyasada son dakikaya kalınmamasını tavsiye ederim. Erken rezervasyon kampanyaları aşama aşama mayıs sonuna kadar gidecek. Tavsiyem, tatile gideceklerin erken rezervasyon döneminden yararlanmaları. Hazirandan sonraya kalırlarsa hem avantajları kaçıracaklar hem de yer bulma konusunda sıkıntı yaşanacak. Özellikle Ege Bölgesi'ne dikkat diyorum. (Hürriyet)