BUNDAN SONRASINI BIRAKALIM TARİH YAZSIN
Uzun zamandır yeni köşe yazımı yazmak üzere çeşitli konuları kaleme almaya çalışıyordum. Bazı dostlarım neden bu kadar ara verdiğimi, neden yazmadığımı sormaya başlamıştı. Aslında asıl mesleği turizm konusunda akademik çalışmalar yapıp öğrencileri ile gerek yurtdışında gerek yurt içinde güzel paylaşımlar yapmak olan hayat felsefem içinde hayatın sadece turizmden ibaret olmadığını son yaşanan ülkemizdeki olaylar bana daha da net bir şekilde göstermiş oldu.
Buradan ne sosyolojik bir değerlendirme yapma ne de yaşananların Türk turizmine etkilerini analiz edip öngörülerde bulunma gibi bir hedefim var. Ama yaşamımın son yıllarını Türkiye ve Almanya arasında geçiren bir Türk vatandaşı olarak içimden geçenleri yazmadan sessiz kalmanın hayatımı anlamsızlaştırdığı izlenime varmış olmam beni yerden 10.000 metre yükseklikte yakaladı.
Bir halk düşünün dünyanın en güzel coğrafyasında yaşamını sürdüren, bir mozaik içinde asırlardır bir arada yaşayarak medeniyetlerin beşiği Anadolu’dan dünyaya barış mesajı veren bir halk. Bu halk ki arasından dünyanın önünde saygı ile eğildiği bir lider olan Atatürk’ü çıkarmış, Mevlana’yı, Yunus Emre ile dünyaya barış ve kardeşliğin mesajını vermiş.
Bu halk ki dünya halklarına kapısını açmış, değerleri ile örnek olmuş. Bu halk ki mücadele ve inanmışlığın ne olduğunu dünyaya kanıtlamış. Bu halk ki tüm inançlara kucak açmış. Bu halk ki paylaşarak büyümeyi insanlığa göstermiş. Bu halk ki güzellikler ile anılmış ve anılacak olan bir halk…
Ama bu halk zamanı geldiğinde direnmeyi, diretmeyi, zorlamayı, üstelemeyi kabul etmeyecek kadar direnç de gösterebilecek bir halk olduğunu son aylarda yaşanan olaylar ile bize gösterdi. İnanması zor da olsa tarihimize baktığımızda son aylarda yaşanan olayların benzerlerini farklı sebep ve ortamlarda yaşandığına ilişkin örnekleri açıklamak mümkün.
Neden böyle oldu? Nasıl oldu?
Bundan sonra ne olacak sorularının politik açıklamaları ve analizlerinin aylardır yapıldığı aşikar. Buradaki direnen ve karşı duran, inatla bu yaşananların devamı konusunda kendi hayatlarını ortaya koyan bir halk karşımıza çıktı. Bizim jenerasyonumuzda şu ana kadar karşılaşmadığımız, görmediğimiz, bilemediğimiz yeni bir süreç. Sanki yeni keşfedilen bir gen gibi uzun uzun üzerinde düşünülmesi gereken bu yaşananlar.
Dünya bizi bir kez daha izliyor. Kimileri korku ve merakla, kimileri politik bir açıklama ile, kimileri ise şiddetin dozu ve maddi-manevi kayıplarla. Ama insanlık burada yaşananlar ile bugüne kadar tecrübe etmediği yeni bir sürecin de adını koymaya hazırlanıyor.
Dünyanın kaynayan her bölgesi, dünyada yaşanan baskılara karşı, diretmelere karşı, adaletsizliğe karşı uzun zamandır hissettiği ama bilemediği yeni bir teşhisi ortaya koymak üzere. Demokrasinin içinde bu hastalıkların görünmesi ihtimaline inanmayan bizler (!) ise belki de bu süreç ile yeni bir liderliğe hazırlanıyoruz.
Siyasetin insanların yaşamlarına doğrudan müdahil olduğu ve yaşam alanlarında günden güne etkisini daha fazla hissettirdiği ülkede olaysız geçen bir günün olmaması belki de bu ülkenin dinamikleri arasında. Ancak gelinen son noktada sessizliğin ve suskunluğun temel alındığı bir yaklaşımla devam eden bir hayat beklentisinin oluşması-oluşturulması ise tartışılması gereken nokta.
Neden insanlar suskun?
Konuşmak ya da paylaşmamak adına verilen sözler mi var? Akademisyeninden taksicisine kadar uzanan ve son dönemlerde kendini belirgin bir şekilde hissettiren bu sürecin devamı konusunda fikri olan var mı? Hayallerimiz, beklentilerimiz neler? Eksik kalan noktalar neler? Turizm bile politika ile yan yana geldiğinde bir ders konusu olduğuna göre yaşam ve politikanın yan yana gelmesinin bizim ülkemizdeki karşılığı nedir? Bilen var mı?
Yazımın başında belirttiğim gibi olayları analiz ederken politik bakış açısını bir yana koyarak bu sürecin ele alınması gerektiğinin altını çizdim. Bu yeni bir dönemin henüz başlangıç olduğunu ve dünyanın aradığı birçok sorunun cevabının bulunacağı ve daha uzun bir süre devam edecek bir dönem olarak tarihte yer alacağına inanıyorum. İşte son yaşananları dünyanın birçok bölgesinden farklı kılanın da bu olduğu realitesi ortada. Ben umutluyum, heyecanlıyım..
Bundan sonrasını bırakalım tarih yazsın….
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: