Biz Otel Yöneticileri WC İşletmecisi kadar olamadık!

K.Ünsal Barış K.Ünsal Barış 31/12/2019 23:40
Kent yaşantısının en ciddi sorunlarından birisi de tuvalet gereksinmemizdir. İhtiyaç halinde tuvalet ararsın ama bulamazsın veya size tuvalet için tarif edilen mekan, bulunduğunuz yere uzak düştüğünden, telaşa kapılırsınız.

Kentlerimizin eksik gereksinmelerini sıralamaya kalkarsak bunun sonu gelmez, lakin tuvalet gereksinmemiz en önde gelen beşeri ve zaruri gereksinimlerimizden birisidir.  

Şayet bulunduğunuz noktada WC yoksa veya bulunduğunuz noktaya uzak düşüyorsa, siz de o noktaya ulaşacak durumda değilseniz, ne yaparsınız? Lokal bir insan iseniz, en sık bulunurluğu açısından, aklınıza öncelikli olarak cami aramak, veya en yakın benzin istasyonu o da olmazsa AVM aramak gelir, değil mi? “Evet!...”

Peki, lokal bir insan değilseniz, yani ülkede turist durumunda iseniz, ne yaparsınız? En yakın mesafede, konuştuğunuz lisanınızı anlayacak bir insan ararsınız ve ona; ya kelimelerle veya el kol işaretleri ile derdinizi anlatmaya çalışırsınız değil mi? “Evet!..”

Lokal bir insan iseniz, başka bir insana sormadan, ihtiyacınızı giderebileceğiniz alternatif WC mekanları var, var da, lakin turistler için ne kadar sıkıntılı bir durum olduğunun farkında mısınız? Hele ki, bir de hanım turist iseniz, vay halinize…

Evet,  maalesef, senelerden beri kentlerimizde yeterli sayı, sıklık ve uygar standartlı  genel WC’ler yapılmaz çünkü, yöneticilerimiz konuyu camilerimize havale etmişlerdir.  

Camilerimizin ihtiyaç giderme yerleri olarak kullanılması konusuna biraz değinmek istiyorum. Bendeniz her türlü irticai davranış, yaşantı ve düşünceden uzak, laik düşünce sistemine inanan Müslüman bir Türk vatandaşı ve bir otelci olarak, halkımızın ve turistlerin en zaruri beşeri gereksinimlerini camilerimizde gidermelerini bir türlü kabul edemiyorum. Bu hal açıkça, bizim ibadethanelerimize gösterdiğimiz ciddiyetsizlik ve saygısızlığımızın basit bir göstergesidir.   

Müslüman olmayan ülkelerin dışında, dünyanın neresinde, insanlar WC gereksinimlerini gidermek için, genel WC dışında, bir ibadethaneye veya benzeri bir kutsal mekana, ihtiyaç giderme amacıyla gitme cesaretini gösterebilir ki?  

Özellikle, uygarlıkta ve sanayide gelişmiş ülkelerin kentlerinde, sık aralıklı ve yüksek standartlı WC’ler mevcuttur. İnsanlar WC gereksinimlerini gidermek için bir ibadethane arama gibi garip bir düşünce içinde değiller.  

Biz Müslümanlar birçok gereksinimimizi ibadethanelerde gidermeye alıştırılmışız. Bu konu, kutsal kalması gereken ibadethanelerimize gölge düşürmektedir.

Camilerimiz bir ihtiyaç giderme, yemek dağıtma, dinlenme, sergi alanı, yardım toplama, kitap vs pazarlama, politik yatırım yapma, dilenme ve hırsızlık yapma mahalli olarak kullanılmamalıdır. Camilerimize yalnızca kutsal bir amaç için gidilmelidir.   

Camilerimizdeki WC standartları ve temizliği konusu ise apayrı bir konudur. Lakin ana konum bu olmadığı için bu konu üzerinde daha fazla durmayacağım.

Şimdi tekrar ana konuma, yani genel WC konusuna dönüyorum.

İster belediyelerin kurduğu WC’ler olsun ve isterse cami WC’leri olsun, ihtiyaç giderme ücreti, turistik olmayan yerlerde 50 Krş., turistik olan yerlerde ise 1 TL’dır.  

Turistik yerlerde WC kullanım ücretinin 1 TL olduğunu ele alırsak, Türkiye’de WC işletmeciliğinin iyi bir kazanç kapısı olduğunu anlarız.

Turistik yörelerde WC’ler günde minimum 1.000 kişinin üzerinde insanın ihtiyaç giderme mahallidirler. 1.000 rakamını 1TL ile çarparsak, bir WC’nin günlük minimum gelirinin 1.000.- TL, aylık minimum gelirinin 30.000.- TL, yıllık minimum gelirinin ise 365.000.- TL olduğu ortaya çıkıyor.

Değerli meslektaşlarım, biz otel yöneticileri, standart donanımlı bir daire sahibi olabilmek için minimum 10 yıl, canla başla çalışmak durumundayken, bir WC işletmecisinin her yıl lüks donanımlı bir daire alabilecek kapasitede olduğunun farkında mısınız?

Ayda minimum 30.000.- TL gelir, cazip bir gelirdir. Bir WC işletmecisinin kapı girişine turnike sistemi yaptırdığına şahit oldum. Yani 1 TL atan içeri giriyor. Peşin alışveriş, kredili işlem yok…  

Genel WC’nin yeri; bir meydan, turistik bir merkez, bir eğlence merkezi, bir ticaret merkezi, bir gar veya işlek bir cadde üzerinde ise, biliniz ki, 30.000.- TL bir ayda 2 defa katlanmaktadır.

Biz otel yöneticileri ise, bir eğitim döneminden geçtikten sonra, yıllarca alt kademelerde, değişik vardiya saatlerinde hafta sonu, bayram günü demeden çile çekeceğiz, bir gün yönetici koltuğuna oturduktan sonra, dev otellerin işletmeciliğini, yöneticiliğini yapacağız, pazarlama peşinde koşacağız, konukları memnun etmek için çaba göstereceğiz, personeli eğiteceğiz, personel sorunları ile uğraşacağız, işletme sorunları ile uğraşacağız, işletmeyi yeni tutacağız, resmi dairelerle işleri yürüteceğiz, patronumuzu memnun etmeye çalışacağız, bütçe yapacağız, prosedürleri yürüteceğiz, olağan üstü durumların üstesinden geleceğiz, fuarları ve mesleki gelişmeleri takip edeceğiz, sabah 09.00 – 24.00 arası işletmenin başında kalıp, operasyonu izleyeceğiz ve ay sonunda 5.000 TL ile 10.000 TL arası maaş alacağız diye ömrümüzü tüketiyoruz. Lakin yine de kimseye yaranamıyoruz.

Kanaatimce, büyük kentlerin seçkin bir semtinde, hele ki turistik bir mekanında, yüksek standartlı, turistik bir WC işletsek, daha tatminkar gelir elde eder, ömrümüze ömür katarız.  

Bana;     “Yahu, bu kadar eğitim, deneyim ve bu yaştan sonra WC temizliği ile mi uğraşacağız? Dostlarımız bize ne der? Varsın aylığımız düşük olsun, varsın sorumluluğumuz yüksek olsun, varsın ömrümüz kısa olsun” diyebilirsiniz.  

Bence, bu düşüncenizle ısrar ederseniz, hata edersiniz. Çünkü WC işletmeciliğini ne savaş etkiliyor, ne her hangi bir kriz etkiliyor ve nede pazarlama taktikleri gerekiyor. Savaşta da barışta da, her türlü krizde de para basıyor.

Sevgili meslektaşlarım, bir genel WC’de maksimum kaç tuvalet kabini var? Maksimum 10 kabin, 10 pisuar, 10 lavabo değil mi? “Evet!...” Peki orta büyüklükte bir otelde kaç oda var? Ortalama 200 oda değil mi? “Evet!...”

Şimdi hesaplayın bakalım, orta büyüklükteki bir otelde kaç klozet, kaç gömme banyo, kaç duş kabini, kaç lavabo var? Personel ve konuk genel mahallerindeki bay ve bayan klozet, pisuar, lavabo ve duşların sayısını da üzerine toplayın. Topladınız mı?

Peki, biz yöneticiler bu mahallerin temizlik ve bakım organizasyonundan sorumlu kişiler değil miyiz? “Evet!...” Tüm sorumluluklarımızın yanında bu işler için de uğraşmıyor muyuz? “Evet!...” Karşılığında ekstra bir ücret alıyor muyuz? “Hayır!...” Peki, bir WC işletmecisi kadar boş vaktimiz kalıyor ve özel hayatımızı yaşayabiliyor muyuz? “Hayır!...” Peki, onlar kadar para kazanabiliyor muyuz? “Hayır!...” Peki, oda sayısı 500’ün, 750’nin 1000’in üzerinde bulunan otel yöneticilerinin hala; “Biz bu işlerden sorumlu değiliz, biz farklı işler yapıyoruz” demeleri mümkün müdür?

Dostlarınız; Temizlik ve bakımlarından sorumluluk taşıdığınız yüzlerce klozet, pisuar, gömme banyo, duş, lavabo temizliği konusunda, sizlere bu güne kadar incitici bir şey söylediler mi? Kuvvetle muhtemel, “Hayır!...”

WC işletmeciliğini hafife almayıp, konuyu kafanızda bir etüt edin! Bu iş tutar… Otelcilikte, burgercilikte, kafecilikte simitçilikte zincirleşme olurda, WC işletmeciliğinde zincirleşme olmaz mı? WC standartlarını yükseltip, en kısa süre içinde  zincirleşip, dış ülkelere açılmak bile olası.

Şimdilerde her konuda bir açılım modası varken, bu açılım tutar, meslektaşlarım…

Sevgili meslektaşlarım, WC işletmeciliği yabana atılır bir düşünce değil, bilakis ciddi, yüksek karlı bir işletmecilik dalı olduğu muhakkak.

Lakin amacımın sizleri WC işletmeciliğine davet etmek değil, ciddi sorunlarla uğraşan, büyük sorumluluklar taşıyan ve büyük özverilerde bulunan biz yöneticilerin, WC işletmecileri kadar bile gelir sahibi olamadığımızı dile getirmek idi.   

Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.