BERLİN-MOSKOVA-DUBAİ FUARINA AKADEMİK BAKIŞ
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın himayelerinde, 2009 yılı uluslararası turizm fuarlarında gerçekleştirdiğimiz “Türkiye’nin destinasyon imajı” konulu akademik çalışmayı tamamladık. Bu çalışmada amaçlanan, uluslararası fuar organizasyonlarının Türkiye’nin imajına ne şekilde katkı sağladığını, ziyaretçi ve katılımcılar nezninde ölçmekti.
İki aşamadan oluşan bu çalışmada ziyaretçilere, Almanca, Rusça ve Arapça dillerinde hazırlanan anketlerle Türkiye’nin destinasyon imajı konusunda somut sorular soruldu. Yine benzer şekilde Türk fuar katılımcılarının da fuar organizasyonunu değerlendirerek, destinasyon imajı konusunda görüşleri alındı. 11- 15 Mart tarihlerinde ITB- Berlin, Almanya, 18–21 Mart tarihlerinde MITT- Moskova, Rusya ve 5–8 Mayıs tarihlerinde ATM-Dubai, BAE fuarlarına katılarak Bakanlık yetkilileriyle birlikte çalışma yürüttük. Bu çalışma sırasında Bakanlığımızın yanı sıra, özel sektörden de destekler alınarak, ziyaretçilere doldurdukları anketler arasından yapılan çekilişle Türkiye tatili verildi.
Bu çalışmada ortaya çıkan ve turizm paydaşları açısından önemli olduğunu düşündüğüm önemli sonuçları sizlerle paylaşmak istiyorum. İlk olarak fuar ziyaretçilerine, kendi dillerinde uyguladığımız ankette, Türkiye hakkında hangi yolardan bilgi elde ettiklerini sorduk. Birden fazla seçeneğin işaretlendiği bu soruya göre Arapların Türkiye hakkında en fazla bilgiyi internet üzerinden elde ettikleri görülmektedir (%48,2). Ankete katılanların yarıya yakınının, internet sayesinde bilgiye kolaylıkla ulaştıkları görülmektedir. Bunu % 33,7 ile seyahat acenteleri/tur operatörleri izlerken, üçüncü sırada da % 23,5 ile arkadaş ve aile bireyleri sayesinde Türkiye hakkında bilgi edinildiğini görmekteyiz. Araplar Türkiye hakkında en az bilgi edinmeyi ise sosyal organizasyonlardan gerçekleştirmektedirler.
Ruslar, Araplardan farklı bir görüntü çizerek, Türkiye hakkındaki bilgiyi çok büyük bir oranla sosyal organizasyonlar sayesinde elde ettiklerini (% 68,1), genel duyumlar (% 41,5) ve iş arkadaşlarının (% 44,7) da bu etkilenmenin çok önemli parçası olduğunu açıklamışlardır. Türk tanıdıklar, seyahat acentesi/tur operatörleri ve aile bireylerinin Türkiye hakkında bilgi edinmede en az role sahip olduğu da çıkan sonuçlar arasındadır.
(%8,5, %8,5 ve %5,3).
Almanlar verdikleri yanıtlarda % 67 ile interneti Türkiye hakkında en çok bilgi kaynağı olarak ifade ederlerken bunu % 58,7 ile seyahat acentesi/tur operatörü izlemekte, arkasından da % 56,4 ile arkadaş ve aile bireyleri bu sürecin içinde yer almaktadırlar. Almanlar açısından dikkat çeken diğer nokta ise, sosyal organizasyonlar (% 6,4) ve Türk Büyükelçiliği’nin (% 10,2) bilgi aktarma konusunda en az etkiye sahip kurumlar olduğu görülmektedir.
Ziyaretçilere Türkiye’yi bazı sıfatlarlara tanımlamaları istenmiştir. Burada her üç ülkede de Türkiye’ye ilişkin sorulan ifadelerde genel olarak olumlu bir izlenime sahip olunduğu görülmektedir. Türkiye gerek Arap, gerek Rus ve gerekse Almanlar açısından en çok misafirperver olarak adlandırılırken, rakamsal karşılık olarak verilen yanıtlar açısından her üç ülkede de %70’in üzerinde bir orana karşılık gelmektedir. Bunun yanında Türkiye’yi ilginç, iyi ve çekici bulanların oranları da dikkat çekmektedir. Bunun dışındaki tüm önermelere verilen yanıtların olumlu algılanmış olması, Türkiye hakkında Arap, Rus ve Almanların genel olarak olumlu düşüncelerle Türkiye standına yaklaştıklarını ifade etmektedir. Bu olumluluklar içinde öne çıkan oranlar ve milletlere baktığımızda daha ayrıntılı yorumlar yapmak mümkündür.
En fazla Almanlar % 61,4 ile Türkiye’yi güven tazeleyici bulmakta yine %56,4 oran ile Türkiye için egzotik ülke tanımlamasını kullanmaktadırlar. Bunların dışında en yüksek oranlarla Almanlar’ın Türkiye’yi zevkli, ilgi çekici, emniyetli, gelişmiş, rahat, önemli, değerli, otantik buldukları görülmektedir.
Rusların genel olarak anketin bu bölümündeki önermelere büyük oranla yanıt vermedikleri görülmektedir. Bunun bir sebebi, Türkiye hakkında kesin yargılarda bulunmaktan kaçınmaları olabileceği gibi, anket kültürüne pek sıcak yaklaşmadıkları bilinen Ruslar’ın bu nedenden dolayı anket içindeki belli bölümlere yanıt vermedikleri düşünülmektedir. Ancak yanıt verenlerin oranı çok az olmakla birlikte bu oranlar Türkiye hakkında olumlu düşüncelere sahip olduklarını göstermektedir.
Araplar ise, Almanlar ile birlikte anket çalışmasına en sıcak yaklaşan ve yanıtlama oranı en yüksek iki ülkeden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Arapların verdiği yanıtlarda en yüksek çıkan tanımlar arasında %65,1 ile Türkiye’yi temiz, % 62,3 ile güvenli, % 67,5 ile anlamlı, %68,1 ile rahatlatıcı ve % 64,2 ile huzurlu buldukları görülmektedir.
Bu olumlu noktalar dışında bazı olumsuz olarak adlandırılabilecek tanımlara da dikkat çekmek gerekmektedir. Çok düşük oranlar olmakla birlikte genel tablo içinde örneğin Arap ve Almanlar’ın Türkiye’yi az da olsa stresli, yapay ve olağan bulmaları, da gelecekte dikkate alınması gereken önemli ifadeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Rusların verdikleri az yanıtlar içinde dikkat çekebilecek değerlendirmeler arasında, Türkiye’yi kısmen de olsa bayağı, yapay ve önemsiz görme potansiyelleri olduğunun bilinmesi gereklidir. Türkiye’yi en tehlikeli ve riskli bulan ülkenin yine en olumlu yanıtları veren Almanlar olduğu da görülmektedir.
Çalışmanın ikinci bölümünde ise, katılımcıların görüşleri dikkat alınmıştır. Katılımcılara katıldıkları fuarlara katılma sebeplerini sorduğumuzda her üç ülkede benzer bir tablo ile karşılaştığımızı söylemek mümkündür. Birden fazla seçeneği işaretlemeleri mümkün olan bu soruda “Mevcut iş ilişkilerini geliştirme” seçeneği en fazla işaretlenen seçenek olmuştur. Bunu “ Yeni iş fırsatları yaratabilmek için” seçeneği izlemiştir. “ Yeni bir Pazar yaratma” çabalarının diğer seçeneklere göre düşük oranlarda kalması dikkat çekicidir.
Katılımcılara Dubai, Moskova ve Berlin’de Türkiye standını değerlendirmeleri istenmiştir. Bu soruya alınan yanıtlarda katılımcıların % 50 ve üzerinde Türkiye standını başarılı buldukları sonucu çıkmıştır. Türkiye standını neredeyse hiç kimsenin başarısız bulmaması önemli bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. Türk katılımcılar gözünde çok başarılı bulunan fuar ise, Berlin fuarıdır. Dubai fuarının % 33,3 ile vasat bulunuyor olması ise, fuarı başarılı bulanlar yanında dikkat çeken bir oran olarak görülmektedir.
Türk katılımcılara Dubai, Moskova ve Berlin turizm fuarında Türkiye standında gördükleri eksiklikler/ yetersizliklerin neler olduğu sorulmuştur. Bu soruya verilen yanıtlarda Dubai, Moskova ve Berlin katılımcıları “Türkiye tanıtımına ilişkin öğelerin yetersizliği” konusunda görüş bildirmişlerdir. Birden fazla işaretlemenin yapıldığı bu soruda bu yetersizliğin en çok görüldüğü fuar Dubai fuarı olurken, Berlin’de bu oran en düşük oranda gerçekleşmiştir. Berlin fuar katılımcıları Türkiye tanıtımına ilişkin öğeleri yetersiz bulmaları yanında aynı oranla “Hiçbir eksiklik/ yetersizlik yok” seçeneğini de işaretleyerek Berlin fuarında katılımcıların Türkiye standına ilişkin iki farklı net görüşe sahip oldukları görülmektedir. Stant tasarımına ilişkin en büyük eleştiri, Dubai fuarında gelirken Berlin ve Moskova fuarlarında da bu eleştirinin önemli olduğu görülmektedir. Moskova ve Berlin fuarlarında önemli bir iletişim eksikliği olduğuna inananların sayısı da dikkat çekmektedir.
Bir başka soruda katılımcı turizm paydaşlarına acaba Türkiye standını gezen ziyaretçilerin Türkiye hakkında nasıl bir imaja sahip oldukları sorulmuştur. Dubai, Moskova ve Berlin’deki katılımcı Türk turizm paydaşları, Türkiye standını gezen ziyaretçilerin Türkiye hakkında olumlu bir imaja sahip olduklarına inandıklarını belirtmişlerdir.
Bu düşünce en çok Moskova’daki katılımcılar tarafından desteklenirken, Berlin’deki katılımcıların diğer iki ülkeye göre daha az oranda kaldığı görülmektedir.
Berlin’deki katılımcıların belli bir bölümünün imaj konusunda Türkiye standını çok başarılı bulmaları ve yine bu orana yakın oranlarda kararsız kalmaları, başarılı bulanlar dışındakilerin düşüncelerinin ayrıştığını göstermektedir.
Elde edilen sonuçlar genel olarak Türkiye’nin tanıtımında ve pazarlanmasında büyük rol oynayan uluslararası turizm fuarları, ziyaretçi ve katılımcı gözünde değerlendirmektedir. Sorulan her soru, Türkiye’nin imajıyla ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı sonuçları bizlere göstermektedir. Görülen özet olarak şudur ki, bu çalışma ile mevcut iki büyük pazarımız yanında gelişen bir Pazar olma yolunda ilerleyen bir başka pazarın daha etkin pazarlanmasında bazı ince ayrıntıların daha farklı değerlendirilmesi gerekiyor.
Ziyaretçilerin mevcut olumlu bakışını mevcut eksiklikleri de dikkate alarak daha pozitif yöne çevirme girişimleri ve ülkeden ülkeye farklı turizm stratejilerinin geliştirilmesi gerekli görülen ayrıntılı noktalardan biridir. Ayrıca katılımcılarla daha fazla ve etkin iletişimin sağlanması ile turizm fuarlarından en üst düzeyde verimliliğinin ortaya çıkması arasında bir doğru orantı olduğu da görülmektedir.
Gelecek yıl dünyanın farklı bölgelerinde bu çalışmanın devamı planlanmaktadır. Bakalım farklı pazarlardan elde edilen farklı sonuçlar, turizm politikası üreticilerinin farklı bir bakış açısıyla turizme farklı bakmalarını sağlayacak mı, birlikte göreceğiz.
Esen kalın…
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: