ANİ’DEN ANILAR…

Prof. Dr. Volkan Altıntaş Prof. Dr. Volkan Altıntaş 31/12/2019 23:40


Geçen günlerde yurdumuzun en ucunda idik. Serhat şehrimiz Kars’ta..Baharı bahar gibi yaşayan memlekette. Fırsat bulduk dolaştık Kars’ı ve çevresini. İnsanlarla kaynaştık. Onlar anlattı biz dinledik


 

Mehmet Amca, Kars’ın sınır ilçesi Akyaka’da yaşıyor. 3000 civarındaki ilçede hayvancılıkla uğraşan Mehmet Amca üzgün ve kızgın. İlçeye geldiğimiz gün Belediye Başkanları bir trafik kazasında ölüyor. İlçe yasta.. Başkan Sivas’tan gelirken trafik kazası geçiriyor. Sivas’ta bulunma amacı ise Kars-Akyaka arasındaki tren seferlerinin tekrar başlaması için Devlet Demiryolları ile görüşmeden geliyor olması… Ocak 2010’dan itibaren bu tarihi tren seferlerinin yapılmıyor olması Mehmet Amcayı ve ilçeyi ayağa kaldırmış durumda. Başkan’ın ölümü ise üzüntüyü ve kızgınlığı beraberinde getiriyor. İlçe bu seferlerin kalkmasını anlayamıyor. Halk açısından ulaşımın özellikle kış aylarında daha da önem taşıdığı bölgede bu seferlerin kaldırılmasını siyasi bulanlar da var sebebini anlamaya çalışanlar da.. Ama her ne olursa olsun 1800’lü yıllardan bugüne işleyen tren seferlerinin bir çırpıda kalmasını açıklayacak daha somut gerçekler olmalı…

 

Mehmet Amca Ermenistan sınırının açılmasını istiyor. Daha 25 yıl öncesinde bölgede ticaretin hareketliliğinden ve bölge halkının gelişmişliğinden bahsediyor bizlere.. Göçten, işsizlikten ve Türkiye’nin hayvancılık kalbi Kars’ın nasıl içten içe eridiğinden. Biz de merak dinliyoruz..”Sınır açılmalı ki bölge tekrar eski günlerine kavuşsun. Sadece 10 km. ötemizde Ermenistan. Biz siyasetten anlamayız. Biz ekmek derdindeyiz. Açılsın bu sınır kapısı ve gençler bu bölgede kalsın” diyor. Ne olacak peki hayvancılık diyoruz.. Mehmet Amca arkasını dönüyor. Bu konu anlaşılan buralarda artık çoktan kapanmış. Yani Kars’ın hayvancılık başarısı artık tarih kitaplarından okunacak demeye getiriyor..


 

- - - - - - - - - - - - - - - - - -

 

Dönüyoruz yüzümüzü sınırdaki açık hava müzemiz Ani Harabelerine… Zaten adındaki harabe ifadesi bir çok şeyi anlatıyor… Puslu bir havada Ani’den geziniyoruz. Ne bir görevli ne bir yetkili karşılıyor bizi. Sanki Ani’de anılarımızla baş başa bırakmak istercesine bu şekilde davranıyorlar.. Taş toprak her yer tarih. Kimler gelmiş kimler geçmiş bu topraklardan… Açık hava müzesinde her şey serbest.. Öyle ki tuvalet ihtiyacınız gelse buradaki serbestlik bunu da kapsıyor anlaşılan. Baksanıza dünya harikası mekanda ihtiyaç giderecek bir mekan bile yok. Sanırım bizi karşılamayan yetkililerin kapıdan herkesi kabul etmesinin altında insanları bu anlamda rahatsız etmemeleri de yatıyor…. Dedik ya elimizi kolumuzu sallaya sallaya girdik.. Ha bu arada isteyen olursa hatıra bir Gürcü kilisesi yapısı ya da kathedralden bir parçayı da yurtdışına götürmeleri de serbest anlaşılan.. Anlaşılan burası tam bir özgürlükler harabesi…


 

- - - - - - - - - - - - - - - - -

  

Bölge  halkını, tarihini, değerlerini, geçmişini yok sayan ve üstüne üstlük varolanların da elden kaçmasına imkan veren bu zihniyetin kimlere arkasını döndüğünü bilmenin üzüntüsü ve düşüncesi ile uçak havalanıyor Kars’ı arkasına alarak…. Mehmet Amca’nın bana arkasını döndüğü gibi… Ani’deki anıların belleğe yazıldığı gibi…

 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.