ALANYA

M. ALİ ULUTURHAN M. ALİ ULUTURHAN 31/12/2019 23:40

Geçenlerde Polonya'dan gelen arkadaşlarımla Antalyayı gezdikten sonra Leh pazarında önemli bir yer olan Alanya'ya gitmeye karar verdik . Sırt çantalarımızı alıp yola çıktık.

Kaleye çıkıyoruz ilk önce güneş tepeye çıkmadan görmek hedefimiz . Ören yerlerinin işletmesini TÜRSAB aldı biliyorsunuz. Görevlilerin davranışları çok kibar ve ince , korkmuştum işin açıkcası , Orman ve Su İşleri bakanlığının verdiği işletmelerin kaba davranışlarını , 3 4 kişiyle gittiğinizde grubunuz yok diye sizden ücret istemeleri ( Aynı anda kokartı olmayan bir rehbere merhaba diye gülümseyerek içeri almaları da cabası) gibi olaylardan sonra aklıma bunlar gibi olabilir mi diye düşünmedim değil ama yanılmışım.

 Alanya'nın bir simgesi de su kabağı el sanatları. Yıllardır bu işle uğraşan Ümit Çağlar'ın evine gidiyoruz . Ümit Beyle  Ortaçağ'a ait görkemli Alanya Kalesi'nde kültürlerarası değişim projesinde tanışmıştım . 30 seneyi aşkındır su kabağından ev eşyaları , süs eşyaları yapıyor. Evini Su kabağı atölyesine çevirmiş onlarca değişik aklınıza gelmeyecek su kabağından yapılmış eserler görenleri şaşırtıyor.

 Arkadaşlarımdan mıdır nedir ben de bir yabancı oluvermiştim. Garip bir duygu her zaman yürüdüğümüz sokaklarda yabancı ( turist ) olmak. Hello my friend ile başlayan cümlelerle içeri bakmak istemez misiniz şunu denemek istermisiniz vb... Her dükkan önünden geçerken aynı şeyler bu sadece Alanya için değil her yerde aynı belli bir noktadan sonra sıkıntılı bir hale geliyor. Hele yabancı bir kız olmak; Aman Allah'ım , o yapılan iltifatlarla (?) insan dünyanın en güzel insanı benim diyecek  ( Yoksa taciz edilen mi? )

Akşam oluyor , bir kaçımız limanda kalıp , biz  kaldığımız yere gidiyoruz. Geldiğimizde gördüğümüz manzara iki gencin bizim arkadaşlarla konuştuğu oluyor , biz gelince gençler yol alıyorlar . Arkadaşlara kim olduğunu sorduğum da diğer 7 kişi gibi içki içmeye çağıranlar olduğunu söylüyorlar alaylı bir şekilde , 25 30 dakika için 9 kişi , ben ne kadar aptalmışım yanımdaki dört kızla bir şeyler düşünmeyerek. Benim bu aptallığımdan ( ? ) yararlanmak isteyen avcılar hemen üşüşmüşler bizimkilere. Alanya'nın bir de gece hayatına bakıp kalacağımız yere gitmeyi planlıyoruz , bir çay içelim de gidelim   diye karar veriyoruz ( Alkolle pek arası olmayan bir grubuz). Yürürken ateş şovu yapan barmenleri izlemeye dalıyoruz , o an ne olduysa barın içine  çekiliyoruz , Arkadaşım 'Çay ikram edeceklermiş FREE dedi . Barda çay ve ücretsiz . Öyle bir şey olmaz gidelim derken ücretsizler geliyor. Çaylar Alanya'da Kokteylmiş bunu öğrendim hemen menü geliyor önümüze bir kaç arkadaş lavaboya gidince Çay nerede sorularından sonra çayın olmadığını kokteyl verdiklerini ne içmek istediğimiz soruluyor , kimse çay haricinden bir şey istemediğinden tuvaleti de kullandığımızdan sorun çıkmasın diye bira söylüyorum ve  10 dakika içinde içip kalkıyoruz , menüdeki ücret 10 lira , tam 10 lira verecekken 15 lira diyor kasadaki işletmeci . Menüde 10 lira yazıyor tartışmalarına o normal bira ( markası yazmıyor ) sizin ithal bira içtiniz diyince başlıyoruz tartışmaya hem 6 kişi gelip de 1 kişi içirmeyiz normalde diye bize yaptığı kıyağı da ters bir şekilde ekledi. Sonunda galip gelen ben olup 10 lirayı verip çıkıyoruz . Bu sadece başıma gelen bir örnek , hanutçular, bu tarz işletmeler , yabancı kızları potansiyel seks objesi görenler ( Kaldığımız gün Alanya'da Norveçli bir turiste tecavüz edildi iddiası ile iki kişi gözaltına alındı)

Türk turizmi baltalamakla kalmayıp , yurtdışındaki Türk imajını da çok kötü etkliyor.

Yetkililerin Olympos plajını güvenlik ya da yangın gerekçesiyle gece yasaklamaktansa bunlarla ilgili önlemler almasının daha önemli olduğunu düşünüyorum.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.