Air Samarkand, Semerkant-İstanbul hattına iddialı girdi

Semerkant’ın hem ilk hem de ilk özel havayolu Air Semerkand, Semerkant-İstanbul uçuşlarına 21 Mart’a başladı.

25/03/2024 23:17
Air Samarkand, Semerkant-İstanbul hattına iddialı girdi

Filosunda bir tanesi 313 koltuklu A330-300, bir tanesi 221 koltuklu A321 Neo ve bir tanesi de 194 koltuklu A321 Ceo olmak üzere üç uçak bulunan Air Semerkand’ın uçaklarından A330-300 uçağında 36 ve A321 Ceo uçağında ise 12 business koltuk bulunuyor. Şirketin bir A321 Neo uçağının anlaşması da yapılmış durumda. İşin gelişimine göre filoya dahil edilecek.

Hava yolunun koordinatörlüğünü ise Türk havacılığının tecrübeli isimlerinden Cemal Topuzlu yapıyor. Semerkant’a düzenlenen basın gezisinde turizm, havacılık ve ekonomi muhabirleri ile bir araya gelen Cemal Topuzlu, Air Semerkand’ın hedeflerine ilişkin bilgi verdi.

“Aynı zamanda Semerkant’ı tanıtmak istiyoruz”

Kendileri girene kadar Semerkant-İstanbul hattında fahiş fiyatlar olduğuna dikkat çeken Cemal Topuzlu, şu anda karşılıklı haftada iki olan uçuş sayısını izin verilmesi durumunda haftanın yedi gününe çıkaracaklarını kaydetti.

Amaçlarının sadece yolcu taşımak değil, aynı zamanda Semerkant turizmini ve havacılığını geliştirmek olduğunu ifade eden Topuzlu; havalimanı, hava yolu, yer hizmetleri, akaryakıt ve ikram şirketlerinin aynı gruba ait olmasından dolayı rekabetçi fiyatlarla piyasaya girebildiklerini söyledi. 

“Kendimize güvendiğimiz için direkt tarifeli uçuşlarla başladık”

Yeni kurulan hava yollarının uçuşlara direkt olarak tarifeli uçuşlarla başlamalarının risk olduğunu ifade eden Topuzlu “Yeni kurulan hava yolları uçuşlara genelde charterlarla başlar ve ortalama bir yıl sonra tarifeli uçuşlara geçerler. En az bir yıl geçmesi gerekir ki, şirket otursun ve tarifeli uçuşlar kendi riski ile yapılabilsin.

Bu hem karlılık hem de operasyona kuvvet kazandırmak açısından iyidir. Biz kendimize güvendiğimiz için biraz risk alarak direkt tarifeli uçuşlara başladık. Çünkü pilotlarımız, hosteslerimiz ve alt yapımız iyi. İyi yetişmiş personelle çalışıyoruz. Çünkü havacılıkta charter uçuşlarla değil, ancak tarifeli uçuşlarla marka olabilirsiniz.” dedi.

“Semerkand-İstanbul hattında fahiş fiyatlar vardı”

Şu anda İstanbul Havalimanı’na  haftada iki uçuş izinlerinin olduğunu hatırlatan Cemal Topuzlu “Bu izinlerin ikisini de kullanarak pazartesi ve perşembe günleri lokal saat ile sabah 08:00’de Semerkant’tan, 12:30’d da Türkiye saati ile İstanbul’dan geri dönüş yapıyoruz. Biz pazara girmeden evvel bu hatta fahiş fiyatlar vardı. Net söylüyorum, biz bunu yarı yarıya, hatta yarıdan da fazla düşürdük.

Çünkü Semerkant’ı tanıtma, buraya insanları getirme misyonumuz var. Elbette zarar edelim istemiyoruz ama birkaç başlık birbiri ile paralel gidiyor; bunlardan biri Semerkant’a insanları getirmek. İkincisi İpekyolu dediğimiz bölgede 8 tane otelimiz var. Artı havalimanı ve hava yolu bizim. Dolayısıyla birtakım indirimleri kullanabiliyoruz. Bunu da yolcularımız buraya rahatlıkla gelebilsin diye yapıyoruz. “ diye konuştu.

“Yolcuya 54 kilo bagaj hakkı tanıdık”

Semerkant-İstanbul hattındaki bavul ticaretine dikkat çeken Topuzlu, yolculara 46 kilogramı normal, 8 kilogramı da el bagajı olmak üzere, toplam 54 kilogram bagaj hattı tanıdıklarını ifade etti. Topuzlu, diğer hava yollarında diğer hava yollarında kilo başında 5-15 dolar arasında ücret alındığını söyledi.

“Chamran, Phuket ve Dempasar’a da uçuş başlatıyoruz”

“İzin alırsak, İstanbul Havalimanı’na haftanın 7 günü uçmak istiyoruz. Bunun yanında Sabiha Gökçen, Antalya, Bodrum, Gazipaşa gibi yerlere uçmak için de çalışmalar yapıyoruz” diyen Topuzlu, şunları söylüyor:

Biz Rusya’ya, İran’a, Dubai’ye, Cidde’ye de uçmak istiyoruz ve uçacağız. Ama bunları çok temkinli, sabırlı ve ciddi şekilde planlıyoruz. 21 Nisan’da İran-Chamran, Tayland-Phuket ve Endonezya/Bali-Dempasar’a uçuş başlatacağız. Bu uçuşlarımızı charter olarak planladık çünkü buralara tarifeli uçuşumuz yok. Bir-iki yıl içinde filomuzdaki uçak sayısını 10’un üzerine çıkarmayı planlıyoruz.

“İkinci tip uçak, ikinci bir hava yolu kurmak demek”

Bugün havacılıktaki en önemli konulardan biri filolarda ayrı tiplerde uçak bulunması. Bu şu anlama geliyor: Eğer Airbus’ın yanına Boeing de alıyorsanız ikinci bir hava yolu kuruyorsunuz. Teknisyeninden, pilotuna, dokümantasyonuna kadar tüm maliyetleriniz ikiye katlanıyor. Ama diğer taraftan baktığınız zaman iki temel nokta var: Bir, uçağın her menzile uçabilmesi, iki uçağın yolcu kapasitesi.

Mesela bizim Rusya’ya sadece bir uçuş hakkımız ve yolcu potansiyelimiz varsa, 550 koltuklu Boeing 777 ile uçmak varken 190 koltuklu A321 ile uçmanın bir manası yok. A330 serisine bakıyorsunuz 313 koltuk ve businessdan vazgeçseniz bile maksimum 350 koltuk. Yani bunların hepsi bir ekonomiye dayanıyor.

Uçağı elde tutmanın maliyetinden tutun da yakacağı yakıta ve enroute ücretlerine kadar tamamının hesaplanıp bunların ekonomisinin yapılması gerekiyor. Bu nedenle biz aynı uçak tipinde kalmayı yeğleriz ama ihtiyaç olursa da elbette yeniden değerlendiririz.

“Bu fiyatlarla uçma konusunda çok iddialıyız”

Semerkand’a uçan her hava yolu şu anda bizim hem rakibimiz hem de paydaşımız. Çünkü bir yerde interline ne kadar gelişirse paydaşların gücü o kadar artar. Ancak rekabeti sırf business üzerinden yaparsak pek çok değeri kaybedebiliriz. Bilindiği üzere, uçuş emniyeti açısından olmasa da, hava yolu şirketleri konfor, hizmet ve zamanında uçuş gibi bazı tavizlerde bulunuyorlar. Çünkü bunların her biri bir maliyet oluşturuyor. Biz ise tersini düşünüyoruz.

Türk Hava Yolları buraya uçsun, biz de oraya uçalım. Herkes işini yapsın. Hiçbir zaman çok sert rekabet yapmayacak, bölünerek değil birleşerek çoğalacağız. Hepsi olmasa da, birçok havayolunun Semerkant’a uçması bizim işimizi kolaylaştırıyor diye düşünüyorum. Tabi eğer sizin iyi bir iş planınız ve projeniz varsa. Biz yolcuya hizmet ediyoruz. Dolayısıyla onlara her türlü konforu ve zamanında uçuş yapma kalitesini sunduğumuz sürece bu fiyatlarla uçma konusunda çok iddialıyız.

Semerkant için bizim avantajlarımız var; havalimanı, akaryakıt şirketi, yer ve ikram hizmetleri hepsi kendi bünyemizde ve biraz daha kolaya mal ediyoruz. Biz bu olanakları rekabet için değil yolcuya hizmet için kullanıyoruz. Belli bir ücretle üçüncü sınıf uçmak zorunda kalan insanlara aynı parayla birinci sınıf uçmanın keyfini yaşatıyoruz. Çünkü bize mal oluş fiyatı aynı. Uçağın ha önünde gitmişsin ha arkasında... Tabi ki pek çok ticari politikalar var. Bir koltuk 99 Dolar'dan başlayıp 1000 Dolar'dan da bitebiliyor. Önemli olan bu ikisi arasındaki averaj. O averajı yakaladığımız sürece biz politikadan vazgeçmeyeceğiz.”

“Henüz satış sisteminizi bile açmadıka ama uçaklar neredeyse tam dolu”

Henüz satış sistemleri açılmamış olmasına rağmen uçuşların neredeyse tam dolu olarak yapıldığını anlatan Air Samarkand Koordinatörü, şu anda sadece OTA, Biletbank ve Easybooking üzerinden satış yaptıklarını “Ben hem giden hem gelen yolcuyu karşılayıp onlarla konuştum. Aldığım tüm mesajlar olumlu yöndeydi. Bir iddia varsa hedefi yukarı taşımak lazım, düşürmeyeceğiz. Şu anda satışlarımız 11 Nisan’a kadar açık ve 220 koltuklu uçağımızın yüzde 80’in üzerinde bir doluluğu var. Ayrıca çok fazla talep alıyoruz.

Bizim ilk reklamımız medya aracılığıyla değil yolcular aracılığıyla oldu. Şu anda 99 dolardan başlayan fiyatlarla satıyoruz. Tabi diğer firmaların satış fiyatlarına da bakarak konsolide ediyoruz. Yolcu başına 160 dolar civarında bir maliyeti öngördük. Normalde bu kar ettiren bir rakam değildir. Çünkü gidiş-dönüş toplam yaklaşık 10 saatlik bir blok uçuşunuz var. Gidiş dönüş uçuşlarında bu fiyat maliyetin bir tık altında kalıyor ama uçuşlarımızı artırarak maliyetlerimizi azaltacağız. Yani biz maliyetleri yolcunun sırtına ek yük bindirerek değil, uçuşları artırarak düşüreceğiz.” dedi.

“Henüz yeni ayağa kalktık, hemen koşarsak düşeriz”

Topuzlu, devamında şu noktaların altını çizdi:    

“Tüm sisemlerimizin yeniden entegrasyonu için havacılık alanında uzman yazılım şirketi Hitit ile anlaşma imzaladık. Kurulum, personel eğitimi ve satış sistemlerinin açılması 2-3 ay içinde tamamlanacak. O tarihten sonra sadece kendi bilet satışımızı değil, havacılıkla ilgili tüm planlamalarımızı da o sistem üzerinden yapmaya başlayacağız.

Biz daha çok yeniyiz. Yeni yürüyen bir çocuk gibi daha yeni ayağa kalktık ve ilk adımımızı attık. Koştuğumuz zaman düşeriz. Bu nedenle çok temkinli gitmek, bu süreci çok iyi planlarla yönetmek istiyoruz. Satış sistemlerimizi oluşturduktan sonra, her bir şirket, her bir turizmci, kim olursa olsun iş birliğine hazırız. Bu iş birliklerini karşı tarafın da haklarını koruyarak yapacağız. Ticareti doğru ve basiretli yapacağız. Öbür türlü bir saman alevi gibi büyür sonra yok olur gidersiniz.

Bu yılki hedef 500 bin yolcu

Mevcut uçaklarımızla bu yıl 500 binin üzerinde yolcu uçurmayı planlıyoruz. Bunun 200 binini ise Semerkant’ta en az bir gece konaklatmayı hedefliyoruz.

“Özbekistan’da havacılık personeli yetiştireceğiz”

Özbekistan’ın havacılık alanında insan kaynağı çok az. Yurt dışından getiriliyor ve her gelen kendi kurumuyla geliyor. Dolayısıyla bir karmaşa oluşuyor. Biz Özbekistan’da havacılık personeli yetiştirmek için çalışmalara başladık. Konuyla ilgili iki üniversiteyle görüşüyoruz. Kabin memuru dahil, personeli Özbekistan’da yetiştirmek istiyoruz.

Bunları yaparken belki yurt dışından eğitim desteği alacağız ama sonunda havacılığın her alanına personel yetiştirmek için bir altyapı oluşturuyoruz şu anda. Yurt dışından personel getirip çalıştırmak çok daha maliyetli bir iş çünkü buraya expat oluyorlar. Önümüzdeki yıla kadar tüm eğitim altyapısını kuracağız.

“Semerkant havacılıkta kendi personelini yetiştirecek”

Temkinli ve naifimdir ama bazı çalışma konularında iddialı bir endüstri mühendisiyim. Her çalışmamı bir iş planı çerçevesinde fizibilite ile yaparım. O nedenle şunu çok iddialı söylüyorum; 3-5 sene içinde göreceksiniz ki Semerkand havacılıkta çok iddialı olmasa da, kendine yeten, personelini yetiştiren bir yapıya kavuştuğunu göreceksiniz.”


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.