2023 Türkiye Turizm Stratejisi Unutuldu mu?
2023 Türkiye Turizm Stratejisi ve 2007-2013 Türkiye Turizm Stratejisi Eylem Planı 2007 yılında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Peki resmi belgelerle Türk turizminin yol haritası olarak kabul edilen stratejimizde gelinen son nokta nedir?
Dr. Volkan Altıntaş
Turizm ve politika arasındaki ilişkiyi en doğrudan ortaya koyan bu belge ülkemiz için önemli bir adım olarak ifade edilmiş ve gerekli adımların atılması konusunda birçok kurum bu stratejinin parçası haline getirilmişti. Ortaya konan tespitler, hedefler ve stratejiler ile turizm koridorları, turizm bölgeleri ve turizm kentleri yaratılarak turizm potansiyelimizin en iyi şekilde değerlendirilmesi hedeflenmişti. Diğer taraftan iç turizmde alternatif turizm hareketlerinin desteklenmesi ve özel sektörün özellikle alternatif konaklama imkanlarına yönelik turizm tesisleri ile alt ve üst yapının geliştirilmesi konusunda rol alması öngörülmekteydi.
Yerel halkın bilinçlendirilmesi ve doğal kaynakların korunması konusunda turizm paydaşlarının aktif rol alması turizm stratejisi belgesinde sıklıkla vurgulanan noktalardan biri idi. “Turizmin Çeşitlendirilmesi Stratejisi” altında alternatif turizm türlerinden öncelikli olarak sağlık turizmi, termal turizm, kış turizmi, golf turizmi, deniz turizmi, eko turizm, yayla turizmi kongre ve fuar turizminin geliştirilmesi de hedefler içinde idi.
Bölgesel ve yerel değerlerin farkındalığını ön plana çıkaran bir strateji ortaya koyan Bakanlık bu strateji belgesi ile turizm gelişiminde sürdürülebilirliği ön plana çıkaran Türkiye imajının oluşturulması ve pazarlama faaliyetlerinde bölgesel değerlerin ortaya konmasını hedeflemişti.
2023 Strateji Belgesi’nde eko turizme özel bir bölüm ayrılarak bölge halkının çıkarının gözetilerek yerel halk ile birlikte sürecin yürümesi planlanmıştı. Sivil toplum örgütleri ile diğer paydaşların katkılarıyla oluşturulacak “ Alt yapı Birlikleri”’nin hangi fonksiyonlara sahip olacağı ve sürece hangi durumlarda dahil olacağı eksik kalan nokta olarak bu belgede görülmüştü.
Türk Turizminin vizyonu yani hayali ise bu belgede şu cümle ile ifade edilmişti:
“Sürdürülebilir turizm yaklaşımının benimsenerek istihdamın artırılmasında ve bölgesel gelişmede turizmin öncü bir sektör konumuna ulaştırılması ve Türkiye'nin 2023 yılına kadar, uluslararası pazarda turist sayısı ve turizm geliri bakımından ilk beş ülke arasında önemli bir varış noktası ve uluslararası bir marka haline getirilmesinin sağlanmasıdır”.
Turizm Stratejimizin hayata geçirilme sürecinden bu yana geçen sekiz yıl içinde yukarıda özetlemeye çalıştığım önemli konuların ne kadarının gündeme geldiği, ne kadarının başarılı bir şekilde ilerlediğine ilişkin görüşler somut adımlarla kendini göstermesi gereklidir. 2023 hedefinde yolun yarısına gelindiği realitesi içinde tartışmaya açık birçok konunun maalesef sektörde yerini bulamadığı, yatırımların tam anlamıyla strateji belgesinde yer alan şekliyle yönlendirilemediği anlaşılmaktadır. Sürdürülebilir turizm kavramını temel alan bir anlayışı vizyona koyan Türk Turizminde özellikle uluslararası marka olma yolunda bazı yol kazaları yaşandığını söylemek mümkündür. Bölgesel belirsizlikler, politik dalgalanmalar ve ekonomik anlamda son zamanlarda ortaya çıkan bazı soru işaretleri de strateji belgesinde ifade edilen vizyon ve buna bağlı olarak hedefleri doğrudan etkileyen ayrıntılar olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer taraftan 2013 yılında sona eren “Eylem Planı” sürecinde nelerin yapıldığı ve bundan sonraki eylem planının ne olacağına ilişkin detaylı bilgilendirmenin basın aracılığıyla sektör paydaşlarıyla paylaşılması gerekliliği doğmuştur. Alternatif turizm başlığı altına tartışılan birçok konunun ise alt yapısının oluşturulmadan doğrudan üst yapıya ilişkin tartışmaları beraberinde getirdiği görülmektedir. Türkiye Turizm Stratejisi olarak ifade edilen resmi turizm yol haritasının politik duruştan kaynaklanabilecek zaman, enerji ve kaynak kaybının en aza indirilmesi konusunda önlemler alınması gerekliliği de stratejinin sürdürülebilirliği açısından önem taşımaktadır.
Kısacası eksiği, artısı, yanlış ya da doğru ifadeleri ile bir şekilde ortaya konmaya çalışılan Türkiye Turizm Stratejisi’ne sahip çıkmadan turizm gelişimini konuşmak ve strateji dışına çıkarak turizmi şekillendirmeye çalışmanın Türk turizmine çok büyük katkı sağlayacağını düşünmemekteyim. Aksi takdirde her politikacının, her yeni oluşum ve yapılanmanın elinde turizmin bir oyuncak haline geleceği de unutulmamalıdır.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: