Zaman Kapsülü’ndeki Osmanlı...
Dünyanın en etkili gazetelerinden New York Times’ın (NYT) gezi eki, Büyükada’yı kapak yaptı ve 3 sayfa ayırdığı yazıda, şiirsel bir dille zamanın durduğu adayı yazdı.
Liesl Schillinger kaleme aldığı yazısında Büyükada’yı zaman kapsülüne benzeterek; konakları, köşkleri, kiliseleri, atlı arabalarıyla adeta Osmanlı döneminin yaşayan bir modeli olduğunu anlattı.
Peri masalı büyüsü
Büyükada’yı “zaman kapsülüne” benzeten yazar, pek çok fotoğrafa da yer verdiği yazısında, İstanbul’dan nasıl gidileceği, adada nerelerde kalınabileceği, nerelerde yemek yenilebileceği, nerelerde denize girilebileceği hakkında okuyuculara detaylı bilgiler de verdi. Yazar, ilk kez bir parti için gittiği adadaki ilk izlenimini “Peri masalının büyüsü altına girmek” olarak tanımladı. Ve daha iyi keyfetmek için döndüğü adayı, iyice inceleyip kaleme aldı. Yazarı, Büyükada’da her iki ziyaretinde de ağırlıyan ve bisiklet turuyla keşfine yardımcı olan ise Newsweek yazarı Owen Matthews oldu.
Lev Troçki’nin evini gezen İsviçreli komünistin sloganı...
Bolşevik siyasetçi, devrimci, Marksist teorisyen Lev Troçki’nin 1929-1933 yıllarnıda Büyükada’da yaşadığını aktaran yazar, kendi otobiyografisini ve Rus Devrim Tarihini adada kaleme aydığını da hatırlatıyor. Troçki’nin villasını ziyaret ederken restladığı İsviçli turistlerden birini grurla “Ben eski bir Troçkistim” diye haykırdığını anlatıyor. Adanın tarih boyunca pek çok sanatçı, siyasetçi ve ünlü simaya ev sahipliği yaptığını aktarıyor.
Romantik tarih fısıldayan konaklar...
Büyükada’nın yenilenmiş konaklarının yanı sıra harabe halde veya kimsesiz yapılarına da değinen Liesl Schillinger, şu ifadeleri kaleme aldı: “Bazı konaklar zayıf, boyasız, tahtaları sallanıyor, panjurları tek bir çivi tutuyor. Fazla büyümüş ağaçlara yaslanmış yorgun kahverengi pelikanlar gibiler. Bu metruk evler romantik tarih nefesi veriyorlar, zamanın bozukluklarını fısıldıyorlar; geçmiş olduğu gibi duruyor. Bu fısıldamaları birkaç gün boyunca duydum.” 1908 yılında inşaa edilen Splendid Palas’ta Wallis Simpson ve 8. Edward’ın kaldığını hatırlatan yazar mermer merdivenlere sahip otelin girişinde her an dük ve düşeslerin hayalet tangosunu görmeyi umduğunu söylüyor.
10 yıldır yeniden gözde...
New York Times’daki yazıda 20’inci yüzılın başlarında Rum, Yahudi, Ermeni ve Türklerin birlikte yaşadığı Büyükada’da, mübadele ve 1950’lerde Rumlar’ın ayrılmasından sonra hayatın değiştiği, varlıklı Türkler Bodrum gibi tatil beldelerine giderken Büyükada’ya uygun fiyatlı dinlenme arayan piknik ve plaj düşkünlerinin günübirlik geldiği hatırlatılıyor. Uzun yıllar pek fazla rağbet görmeyen Büyükada’ya son 10 yılda ilginin yeniden arttığı, eski İstanbullu ailelerin bazılarının yazlık evlerine geri döndüğü, zengin yatırımcıların eski evleri onardığı, akademisyenler, sanatçılar, yazarlar ve yabancılardan oluşan bir kesimin de modern hayattan kaçmak için Büyükada’ya geldiği belirtiliyor.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: