Yıldıray Karaer: Avrupa'nın en büyüğü Corendon
Corendon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, şu an Avrupa’daki Türk kökenli en büyük tur operatörünün Corendon olduğunu söyledi.
Corendon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, Dünya'dan Volkan Akı'ya verdiği röportajda, turizm sektörüyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Corendon’un öyküsünden bahseden Yıldıray Karaer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hollanda ve Belçika pazarı Türkiye için önemli pazarlar. 1997 yılında biz operasyonlarımıza burada başladık. Ben Hollanda’ya 1994 yılında gittim. Daha önce Onur Havayolları’nın Frankfurt temsilcisiydim. Sonradan turizme girdim. Benim esas mesleğim maden mühendisliği… İş hayatına da ilk Eczacıbaşı Grubu’nda başlamıştım. Bir ortağım daha var o da Türk, Hollanda’da doğma büyüme onunla birlikte yönetiyoruz."
Avrupa tarafında bizden büyük Türk bayraklı operatör kalmadı
Şu anda Avrupa’daki Türk kökenli en büyük tur operatörünün Corendon olduğunu belirten Karaer, “Çok fazla operatör kalmadı en büyük sanıyorum biziz. İskandinav pazarında Detur var. Bir de Rusya’dakiler var. Biz Avrupa pazarında en büyüğüz. Ama Rusya pazarında 4 tane büyük Türk kökenli operatör var. Biz onları bu şekilde tanımlıyoruz. Avrupa tarafında bizden büyük Türk bayraklı operatör kalmadı.
Öger ve GTI vardı. Onlar operasyonlarını durdurunca şu anda Avrupa’da en büyük Türk bayraklı operatör biziz… Hollanda’da Belçika’da bir numarayız. Ama biz Türkiye’nin dışında 22-23 farklı destinasyona da tur operatörlüğü yapıyoruz. Bütün Yunan Adaları, İspanya, Bulgaristan var. Yine Hollanda ve Belçika’dan oralara turist taşıyoruz. Yani biz Hollanda ve Belçika bölgesinde de biz 2’nci veya 3’üncü büyük operatörüz. Avrupa’da biz 3 bayrak altında da havayolu işletmeciliği de yapıyoruz.
3 bayraklı hava işletmeciliğimiz var
Bir Türk Bayraklı havayolu, bir Hollanda Bayraklı hava yolu, bir de Malta Bayraklı havayolu… Yani 3 bayraklı hava işletmeciliğimiz var. Türkiye’ye uçmanın ötesinden Avrupa’nın herhangi bir ülkesinden diğer bir ülkesine turistik destinasyonlara da uçabiliyoruz. Almanya’dan örneğin Mayorka’ya gidebiliyoruz. Marakeş’den Almanya’ya uçabiliyoruz. Avusturya’dan Mısır’a uçabiliyoruz.
2018 yılında 3 bayraklı 17 adet uçağımızla bunları yapıyoruz. Boeing’in 737-800 tipini kullanıyoruz. Boeing’in yeni model Max 8 uçağını, yani Türkiye’nin ilk Max’ını mayıs ayı içinde getiriyoruz. Corendon logosu altında uçacak. Tabii daha sonra Türk Hava Yolları ve diğer şirketler de bu uçakları filolarına katacaklar" dedi.
Yılda 3 milyon tatilci taşıyoruz
Corendon’un operasyonlarının boyutundan da bahseden Corendon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, “Tüm operasyonlarımızı birlikte düşündüğümüzde yılda 3 milyon tatilci taşıyoruz. Bu sadece Türkiye değil, anlattığım toplam trafiğimiz içinde gerçekleşiyor. Tur operatörlüğü ve taşımacılığın yanında bir de otelcilik yapıyoruz. Şu anda 4 tane otelimiz var. Otelciliğe Bodrum’da başladık, daha sonra Finike’de otel işletmeciliği yaptık.
Bugün ise, Solto Alaçatı otelimiz var. Bu daha çok iç pazara yönelik 88 odalı butik bir otel. Bunun yanında Antalya-Kundu’da 900 odalı 3 bin yataklı bir otelimiz var. Her şey dahil sistemiyle çalışıyor. Kemer Bölgesi’nde yine 340 odalı bir otelimiz var. Bir de Bodrum’da yine 300 odalı bir otelimiz var. Türkiye’de kısaca 4 tane otelimiz var. Bunun yanında uçtuğumuz destinasyonlarda da otel işletmeciliğine gidiyoruz. Bunlardan bir tanesi İspanya’nın Ibiza Adası…
Burada da bir otelimiz var. Hollanda’da bir 40 odalı Amsterdam merkezde butik bir otelimiz var. Onun yanında 260 odalı bir şehir otelimiz var. Yine bu ay içinde açmayı planladığımız 780 odalı bir havaalanı otelimiz var. 3-4 Yıldızlı iki otel ve bir apart projesi var bunun içinde… Şu anda ciromu, 1 milyar euroyu çevirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Türkiye’de kendimizi çok zor anlatıyoruz
“Türkiye’de kendimizi çok zor anlatıyoruz, Hollanda ve Avrupa’da aslında kendimizi daha kolay ifade ediyoruz” diyen Yıldıray Karaer, bunun nedenini şöyle açıkladı:
“Her bulunduğumuz ortamda, Turizm Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve diğer organizasyonlarda kurumlarla bir araya geldiğimizde devamlı belirttiğimiz bir şey var. Türk kökenli tur operatörlerinin koruma altına alınması lazım ve desteklenmesi lazım. Çok fazla Türk kökenli tur operatörü kalmadı ve bunlar Türkiye turizminin lokomotifiler. Çok uzun yıllar alıyor pazarda insanları ikna etmeniz.
Kriz anında yabancı tur operatörleri hemen yüzünü başka yöne döndü
Devlet tarafında farklı başka yabancı operatörlere destekler verildiğini görüyoruz. Bunun doğru tarafları da olabilir ama tamamen yönünü yüzünü oraya dönmek hatalı. Herkes bunun önemini bildiğini ve göz önünde bulunduracağını söylüyor. Ama bazı konularda Türk kökenli tur operatörleri olarak derdimizi anlatmakta zorlanıyoruz. Şimdiye kadar destekler aldık mı? Aldık… Desteklendik mi? Desteklendik…
Ama Türk turizminin çıkarları için biraz daha öne çıkarılmamız gerekiyor. Çünkü kriz anında o gördüğünüz büyük yabancı tur operatörleri hemen yüzünü başka ülkeye dönüyor. Onlar sadece olayı kağıt üzerinde bütçe olarak görüyor. Ama Türk bayraklı tur operatörleri zorlamaya devam ediyor. Kendi otellerimiz var, beraber çalıştığımız oteller var. Kendi persolenimiz var bütün şartları zorluyoruz. Yani bütün her alanda Türk bayraklı bir şirket olarak destek olmaya, yeniliklerde öncü olmaya gayret ediyoruz.”
Türk turizmi için yeni planlama çalışmaları var
Corendon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, Türk turizmini gelecek 50 yıla hazırlanmak için yapılan planlamalar hakkında da şunları söyledi: “Her türlü planlama yapılabilir tabii… Fakat kararı sonuçta müşteri veriyor. Pazarlar kendi kararlarını kendileri veriyor. Biz bunu böyle yapalım yönlendirelim diye bir şansınız olmuyor. Bir İspanya’ya bakın bizden 20 sene ilerdeler ve 80 milyon turist alıyorlar.
Ibizası da var. Barselonası da var. 12 ay turizmin yapıldığı Kanarya Adaları da var. Her türlü turiste hitap ediliyor. Bunlar arasında her şey dahil sistemler de var. Aslında Türkiye’den farklı bir şey yapılmıyor. Aslında öyle bir şeye ihtiyacımız ilk sırada değil… Herkes ana sorunun etrafında dolaşıyor.
Türkiye’nin turizmde ana sorunu Türkiye’nin imajı
Türkiye’nin ilişkileri ve siyasi konjonktür. Bu siyasi konjonktürde, 2 yılda başımıza gelmeyen kalmamışken sorunu başka yerde aramamak gerekiyor. İstediğin kadar yapılandır. Adam gelmeyince yapacak bir şey yok. Uçakları altınla kaplasanız, otelleri en lüksle donatsanız, en iyi hizmeti verseniz turist gelmeyince ne yapacaksınız?”
Turizmin sektörü açısından 2018 yılını değerlendiren Yıldıray Karaer, “Turizmde son duruma bakarsanız 2018 iyi görünüyor. Ne düzeldi derseniz? Aslında çok fazla da değişen bir şey yok. Siyasi gerginlikler devam ediyor özellikle Batı ülkeleriyle… Misafirlerimiz Almanya’dan örneğin siyasi tansiyon düşmedi diyorlar. Örneğin gazetecilerin tutuklanması çok olumsuz imaj olarak yansıtıldı. Fakat salıverilme sonunda rezervasyon artışları oldu.
Alman operatör ve şirketler Türkiye için hem 2018 hem 2019 için planlar yapmaya başladılar. Bunlar önemli gelişmeler diye düşünüyoruz. Biz Almanya pazarına sadece havayolu şirketimizle çalışıyoruz. O pazara yılda 500 bin koltuk tahsis ediyoruz. İrili ufaklı 20-25 operatör-acente ile çalışıyoruz. Bazı modelleri orada uygulayamıyoruz. Bizim Hollanda’da direkt satış modellimiz online… Hollanda online’a çok iyi yanıt veriyor. Almanya henüz o kadar hazır değil” dedi.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: