Yeni bir Moğol istilası olsa Kaz Dağları kurtulur mu?
Ağaçsız kalan tepeler insanlığın bin yıllık utanç anıtları gibi gözümüze sokuluyor. Ne yaptıklarını sormamız ve isyan etmemiz bile umurlarında değil.
Dağlarımızı cömert bir ana gibi saran sarmalayan ormanlar katlediliyor.
Ağaçsız kalan tepeler insanlığın bin yıllık utanç anıtları gibi gözümüze sokuluyor. Ne yaptıklarını sormamız ve isyan etmemiz bile umurlarında değil.
Bu güzel ülkenin dağları, ormanları Dünyanın üvey evladı gibi muamele görüyor.
Antalya’da, Muğla’da Çanakkale’de, doğanın ırzına geçilmiş görüntüleri gördükçe, ben insanlığımdan utanıyorum.
Kendi topraklarında bir ağacın dalını keseni anasından doğduğuna pişman eden Kanada’nın, Kaz Dağları’nın perişan edilmesine sessiz kalmasına öfkeleniyorum.
Kanada Başbakanı’nın bu katliamı gerçekleştiren şirkete göz yummasına sinir oluyorum.
Aklıma, çevrecilik ile ilgili yazdığım bir yazı geliyor.
O zalim Moğollar tekrar çıkıp gelse
Bu yazıyı on yıl önce yazmışım. Julia Pongratz’ın bir makalesinin tercümesine kendi yorumlarımı da ekleyerek…
Makale çok ilgimi çekmişti. Pongratz, Cengiz Han ve torunlarını Dünyanın gelmiş geçmiş en çevreci kavmi olarak kabul ediyordu.
Yeryüzünü kana ve ateşe boğan bir kavim ve çevrecilik?
Tek kelime ile tuhaftı.
Cengiz Han önderliğinde toplanan ve tarihin en acımasız ordusunu oluşturan Moğollar insanlığa kan, gözyaşı ve zulüm getirmişti.
Dünyanın gelmiş geçmiş en çevreci kavmi kimlerdir?
Önce dev bir ordu ile Batı’ya yayılmışlar, önlerine çıkan bütün canlıları yok ederek Anadolu’ya, Mısır’a kadar ulaşmışlardı.
Ardından geri dönmüşler ve yakıp yıktıkları kentlere tekrar girip kalan canlıları da katletmişlerdi. Tam bir ölüm makinesi gibi çalışmışlardı.
Şimdi bu kısa bilgiye bağlı olarak soralım;
Dünyanın gelmiş geçmiş en çevreci kavmi kimlerdir? Hangi kavim sayesinde Dünya iklimini düzeltmiş, çevreyi tekrar yeşillendirmiştir?
Hangi kavim sayesinde insanlar dışında kalan canlılar hızla çoğalma ve insanların boşalttığı doğayı doldurma şansı elde etmiştir?
Moğollar…
Evet, 13 ve 14 yüzyılda devasa bir yayılma gerçekleştiren Moğol İmparatorluğu o dönemde hızlanan küresel ısınmayı durdurdu ve Dünyayı soğuttu.
Cengiz Han 1206’da Moğol yayılmacılığını başlattı. At üzerinde çılgın gibi yay kullanabilen bu savaş makinesi kavim kısa zamanda Asya’yı, Doğu Avrupa’yı ve Orta Doğu’yu kasıp kavurdu ve insansızlaştırdı.
Carnegie Enstitüsü Küresel Ekoloji Bölümünden Julia Pongratz, Cengiz Han ve 200 yıl hüküm süren İmparatorluğunun küresel ısınmayı durdurduğunu belirtiyor.
Pongratz, bu yaklaşıma karşı ileri sürülen tezlere karşı geliştirdiği çalışmasına Dünyanın insanlı zamanlarının iklim ve bitki örtüsü üzerine yaptığı araştırmalar üzerinden cevap veriyor.
Küresel iklim üzerindeki ilk insan etkisinin endüstri devrimi sonrasında, kömür ve petrol kullanımı ile başladığını iddia etmenin yanlış bir kabul olduğunu düşünüyor.
İnsanoğlu tarihi boyunca doğaya düşman oldu
Pongratz, esasen insanoğlunun çevreyi etkilemesinin tarihi binlerce yıl önceye, yerkürenin bitki örtüsünü değiştirmeye başladığı dönemlere kadar gittiğini iddia ediyor.
Tarım için ormanların kesilmesi bunun en büyük adımlarından bir tanesi.
Moğolların küresel iklimi nasıl normal değerlere döndürmüş olabilecekleri önemli bir soru elbette ve bunun cevabı da tek; yeniden ormanlaştırma.
Avrupa, Orta Doğu ve Asya’yı işgal eden Moğol yağmacıları geri çekilirken arkalarında yüz milyonlarca cansız beden bıraktılar.
Milyonlarca kilometrekarelik dev coğrafyalar insansızlaştı
Hiç insan olmayan devasa ekili alanlar, zaman içinde, hızla ormanlar tarafından işgal edildi. Büyüyen orman alanları atmosferden çok yüksek oranda karbon emilimi sağladılar.
The Holocene isimli çalışmada, Pongratz, Carnegie’den ekip arkadaşı Ken Caldeira ve Max Planc Meteoroloji Enstitüsünden uzmanlar MS 800 sonrasında Dünyanın doğal bitki örtüsü ve iklimi ile ilgili olarak bir model geliştirdiler.
Pongratz, o tarihten bugüne kadar Küresel iklimi etkileyen ve bir nevi insansızlaştırma olarak tanımlanabilecek dört büyük oluşumu mercek altına alıyor. 14 yüzyıl sonunda Avrupa’yı sarsan kara veba, 17 yüzyılın sonunda Çin’de Ming Hanedanının düşüşü, Amerika’nın fethi ve Moğol yayılması.
Moğol istilaları Dünya bitki örtüsünün değişiminde en büyük etkiyi yapan bir süreci oluşturuyor
“Araştırmalarımız, Kara Veba ve Ming Hanedanının düşüşü gibi göreceli olarak kısa süren felaketlerin ormanların tekrar yayılmasını sağlayacak insansızlaştırmayı başaramadığını, ama daha uzun süren Moğol istilaları ve Amerika’nın fethinin ormanlara yayılmaz için yeterli zaman ve zemin sağladığını gösteriyor. Moğol İstilaları Dünya bitki örtüsünün değişiminde en büyük etkiyi yapan bir süreci oluşturuyor."
Karbona karşı tek çare orman
Moğolların insansızlaştırdığı ve uzun süre ıssız kalmış arazilerde yeniden yeşeren ormanlar atmosferden tam 700 milyon ton karbon emmiş. Bu miktar neredeyse bugün insanoğlunun bir yılda atmosfere saldığı miktara eşit duruyor.
Moğol istilası sonucu 40 milyon insanın ölümü, göz ardı edilemeyecek denli geniş çapta ekili toprağın bitki örtüsüyle tekrar kaplanması anlamına geliyor.
Bu da atmosferdeki karbondioksitin geri emilimini beraberinde getiriyor. Yöntemleri insanı açıdan kabul görmese de, ekologlar bunun insan eliyle gerçekleşen ilk ‘küresel soğutma’ olduğunu söylüyorlar.
Dünya yüzölçümünün yüzde 22’sine yayılan bir imparatorlukla son bulan Moğol istilası, uzun ömrüyle dikkat çekiyor.
Cengiz Han, atmosferdeki karbonu da bilmeden silip süpürmüş
Bu süre boyunca binlerce yerleşkeyi tekrar tekrar ortadan kaldıran Cengiz Han, diğer hiç bir liderin yapamadığı şekilde, atmosferdeki karbonu da bilmeden silip süpürmüş.
Aslında aklıma hemen diyalektik materyalizm geliyor. Daha doğrusu hayatı ve dünyayı okumak için ideal olan bu yaklaşımın zıtların birliği ilkesini hatırlıyorum.
Ölen ‘şey’ içinde yeni bir başlangıcı barındırır ve ölümü ile onun önünü açar. Ya da, hiçbir şey tek başına olumlu ya da olumsuz değildir.
Kabul…
Cengiz ve ardılları zalimdi ama…
Cengiz ve ardılları 40 milyon insanı katlederek korkunç bir vahşete imza attılar. Bu caniliktir. Ama bir başka açıdan bakıyorum da, bu 40 milyon yaşamaya, tarım yapmaya, üremeye devam etseydi, bugün neler olurdu, tahmin edemiyorum.
Kabaca bir tahmin ile, bugün Dünya nüfusu 2 milyar daha kalabalık olurdu mesela. Dünya iklimi daha sıcak olabilir miydi, bilemiyorum. 2 milyar insan daha kalabalık Dünya’da gıda üretimi, karbon salınımı, savaşlar, sosyal hayat nasıl olurdu?
Kim bilir?
Belki de Dünyanın dününü, bugünün, yarınını senaryolaştıran irade, farklı bir insansızlaştırma projesi için başka bir ‘caniyi’ görevlendirirdi.
Geleceği kurtarmak için insanlığı dizginlemek gerekiyor
Bu sistem..
Bu vahşi şirketler..
Bu vahşete göz yumanlar.
Dur, yapma, hayır gibi, insani sözlerden anlamıyor.
Ülkemizin geleceğini karartmaya devam ediyor.
O zaman insan sormadan edemiyor..
Acaba bu Dünya’ya yeni bir Moğol istilasımı lazım?
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: