Yalandan kim ölmüş!!

Toplum olarak yalana bu kadar meraklı olmak kendi kendine yalan söylemekle başlıyor. Kendi yalanına kendi inanan bir toplum herhalde bir başka coğrafyada yaşamıyor.

Deniz Tüfekçi 31/12/2019 23:40

Deniz Tüfekçi

Görmek, olmak istediğine inanmak belki bir motivasyon ögesi olabilir. Ama bunu mantık süzgecinden geçirmeden ve de gereğini yerine getirmeden yapmaya çalışmanın adı iyi kelimeler  ile ifade edersek ‘’hayal görmek’’ veyahut tüm çıplaklığıyla itiraf edersek “aptallık’’tır.

Son 7 aydır  sektörün içinde karar verme ya da alınmış kararları uygulama noktasındaki bir çok profesyonelle işimin gereği görüşüyor, kendi düşüncelerimi de elimden geldiğince paylaşıyorum.

2016 sezonu ile ilgili beklentilerin ne olduğunu sorduğum  sektörün karar noktasında yer alan iş sahipleri ve deneyimli deneyimsiz profesyonelleri içinde birkaç kişi hariç  neredeyse tamamı  hiç de kötü bir tablo çizmiyorlar, varsa yoksa Rusların biraz azalması dışında bir tehlike görmüyorlardı.

Elimden geldiğince, dilim döndüğünce her görüştüğüm kişi ve kurum temsilcisine sorunun Rusların gelmemesi ile değil, başta Almanlar olmak üzere batı Avrupalı turistlerin  güvenlik kaygısı nedeniyle gelmekte tereddüt edeceğini, dünya ekonomisindeki ölçülebilir gerilemenin de buna olumsuz katkı yapacağını, ayakta kalmaya yönelik olağan üstü koşullara uygun tedbirleri hem kurumların, hem kuruluşların hem de sektör çalışanlarının daha şimdiden (Ekim, Kasım 2015) alması gerektiğini söylerken, bir çok dostumuz maalesef “kös’’ dinler edasıyla,’’ bize bir şey olmaz abi’’ türküsünü söylüyordu.

Turizm sektörü Türkiye’nin en büyük ilk beş sektörü içindedir. Hem etkilediği ve beslediği diğer sektörler açısından, hem istihdam hem de döviz girdisi ve yarattığı ekonomik ciro açısından.

Şu anda hala  bu günkü tabloyu  yaşadığı halde yarını görebilen sayısı az. Ne devletin kurumları bunu görebiliyor ne de sektörün sözcüleri olayın gerçekten farkında..

Önceleri Çin, Güney Amerika, İran, İsrail  gibi pazarlardan tatile gelecek turistlerle durumu kurtaracağını, dişe dokunur bir kayıp olmayacağını öngören çok bilmiş sözcüler, şimdilerde son dakika yalanına sarılmış durumda.

Kendisini kandırıp, kendi yalanına inanan sektörün ,durumun gerçek tablosunu görmemek için gözünü ne kadar daha kapatacağını hiç merak etmiyorum. O göz bir daha açılmamak üzere kapanacak.

Mevtayı nasıl bilirdiniz sorusuna yanıt açık; Yalandan kim ölmüş diyorlardı, ama öldü.