UYDU İSTATİSTİK YÖNTEMİ
Bu hafta 2011 yılı Turizm İstatistikleri Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklandı. Başarılı bir turizm yılını daha, Dünya Turizm ligindeki yerimizi koruyarak tamamladığımızı, sayılar farklı olsa da, anlıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan ve TÜİK’ ten yapılan açıklamaları dikkate alarak, Gişe Memuru zihniyeti ile istatistik yapmanın, hedefleri buna göre açıklamanın sonuna yaklaşmış olduğumuzu düşünmek istiyorum.
Müsteşar Sayın Özgür Özaslan’ın, 2023 strateji Dokümanında yer alan ilkeler kapsamında açıkladığı, Uydu İstatistik Sistemleri’ne geçişin strateji planındaki diğer konuların da, özellikle örgütlenme anlamında, uygulanması için bir başlangıç olacağını umuyorum. Sayın Müsteşarın değindiği gibi, çağdaş Turizm istatistik Sistemlerinin de gereği olan bu uygulama ile gerçek ziyaretçi sayılarına ve tespit edilen hedeflere daha çok yaklaşacağız. Gelirlerini yurtdışında elde eden ve oralarda yaşayan Türk vatandaşlarının da turizm istatistiklerine dahil edilebileceği bu yöntem, aynı zamanda turizmin çoğaltan etkilerini kamuoyu ile paylaşma ve iç turizmin de ihmal edilemeyeceğini görme fırsatı olacaktır.
Uydu İstatistik Yöntemi, sayının ya da gelirin şu seviyede olmasından daha çok o işin neden yapıldığını ve amacına ulaşıp ulaşmadığını tanımlayan sistemdir; bu nedenle mili gelir matrislerinin oluşmasını, yapılan işin ekonomiye olan yansımasını gösterir. Turizm açısından tanımlarsak, amaç turizm gelirinin herhangi bir hesaplama ile 600 dolardan 900 dolara yükseltilmesi gibi basit bir hesabı değil, sağlanan gelirin ekonomik birimler arasında dağılımı ve verimliliğe katkısının ölçülmesidir. Bunun için yapmanız gereken tanıtım ve diğer yatırımların son birim olarak katkısını (marjinal katkısını) yakalamanızı ve buna göre hedef tayin etmenizi sağlayacaktır. Aynı zamanda, Strateji dokümanında yer alan 2023 yılında 63 milyon turist, 86 milyar dolar dış turizm geliri ve turist başına 1350 dolar harcamaya ulaşılması hedefi yerine, neden 50 milyon rakamının telaffuz edildiğini, anlamaktan da kurtulmuş; tanıtım bütçelerinin yeterliliğini ve verimliliğini de irdelemek imkanı bulmuş oluruz.
Bakanlık gerçek bir turizm ekonomisine ulaşmak ve sektörler arasındaki çoğaltan etkisini, bir büyük ekonominin gerektirdiği, bilinen ama uygulanamayan bir yöntemi, hayata geçirmiş olacaktır.
2011 yılı turizm açısından olduğu kadar, kültür ekonomilerine verilen değerlerin de gündeme geldiği bir yıl oldu. Yurtdışındaki binlerce eser ülkemize getirilerek, ait oldukları yerlerde sergilenmeye başladı. Müzelerimizin ziyaretçi sayıları arttı. Anadolu, turizm yatırımları açısından diğer yörelerimizle boy ölçüşür bir nitelik kazandı. Kentlerimiz ve Kalkınma Ajanslarımızın turizm projelerine verdikleri destekler en yüksek seviyesine ulaştı.
Konuyu 2 yıl önce Turistin Not Defteri Köşemizde ve internet gazetelerinde gündeme taşımıştık. 2023 hedefleri ile ilgili tedbirlerin güncellenmesi konusunda, çağrı beklediğimizi belirtirken de, amacım yukarıda saydığım gelişmeleri ve açıklamaların yer aldığı verileri bir arada görebilmekti. Bu vesile ile Bakanlığın “Türkiye’de Kültür ve Turizm Altyapısında Gelişmeler” adı ile yayınladığı kitabı burada sessiz bir başarının öyküsü olarak tavsiye etmek istiyorum.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: