TURYİD'ten, 23.59 yasağına tepki...
Çevre Bakanı Veysel Eroğlu'nun "Ses kirliliği nedeniyle sahildeki eğlence yerlerinde 23.59'da ses kapatılmazsa biz de mekanları kapatacağız" değerlendirmesine, Turizm, Restaurant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) den tepki geldi.
TURYİD), konuyla ilgili bir yazılı açıklama yayınladı: "Son günlerde gündeme gelen 23.59 dan sonra müzik yayınının açık hava mekanlarında tamamen yasaklanması konusu hiçbir şekilde Kuruçeşme Ortaköy hattında konumlanmış 3-5 mekan için özel bir yasak olamayacağına göre konuya makro açıdan yaklaşmak gerek. Turizm sezonunda tüm ülkenin gece yarısı sessizliğe bürünmesinin tartışılması lazım.
Dernek olarak görüşümüz çok net ve açıktır. İşletmeler ruhsatlarında yazılı saatlere göre tüm ülkede faaliyetlerini sürdürebilmeli açık alanlarda ise gürültü yönetmeliğinin gereklerini yerine getirmelidirler. Bu uygulama esnasında denetimler sonucu gürültü ya da başka sebeple yönetmelik dışına çıkan mekanlar ise münferiten cezalandırılmalıdırlar. Denetim mekanizması zaten bu amaçla çalışmaktadır.
ÖNLEMLER ALINDI BOĞAZ'DA YASAĞA GEREK YOK
Bilindiği gibi söz konusu boğaz hattındaki işletmeler 2010 yaz sezonunun Haziran ayı başında gürültü yönetmeliğinin ilgili maddesine uymadıkalrı gerekçesiyle 3’er gün süre ile (uyarı cezası almadan) kapatma cezasına maaruz kalmışlardır. Söz konusu mekanlar kapılarını açtıkları tarihden itibaren işyeri ruhsatlarındaki çalışma saatleri içerisinde gürültü yönetmeliğinin müsaade ettiği sınırlar çerçevesinde faaliyetlerine devam etmişlerdir. Bu süreç içerisinde işletmeler misafirlerini ağırlamış, eğlendirmiş ve çevreye de herhangi bir rahatsızlık vermemişlerdir. Yine aynı dönem içerisinde denetlemelerini yoğunlaştırmış olan Çevre Bakanlığı’na bağlı il çevre müdürlüğü denetim ekipleri yasalara aykırı bir durum tespit etmemiş ve nitekim herhangi bir yaptırım uygulamamıştır. (Kesilmiş herhangi bir ceza bulunmamaktadır ve ayrıca denetlemelerden memnun olunduğu dile getirilmektedir)
EĞLENMEK VE DİNLENMEK BİR ARADA MÜMKÜNDÜR
Ortaköy- Kuruçeşme arasındaki boğaz hattında bulunan tesisler yaşamlarını en az 10 yıldır sürdüren muteber işletmelerdir. Bu işletmeler bu yaz sezonunda özel müzik tesisatları ve ses yalıtımı amaçlı özel üretim perde yatırımları yaparak sezona hazırlamışlardır.
Sayın Bakanımızın şikayet aldığı dönem sezon başına denk gelen * Formula 1 yarışları dönemidir. Büyük talepler karşısında işletmeler aslında tüm sezon için kurdukları doğru denklemin dışına çıkmış , hata yapmış, dengeleri eğlenenler lehine bozmuşlardır. Bu hatalarının ceremesini de 3’er gün kapatılarak ödemişlerdir.
Bu hatayı tekrarlamama konusunda oldukça kararlı olan işletme yetkilileri tüm kamuoyuna karşı yakanın huzurunu kaçırmadan eğlence sunma sözünü vermektedirler.
İstanbul'un son 5 yılındaki istatistiklerinde gözüken yabancı turistteki yüzde yüz artışta( 5 milyon kişi 2005 , 10 milyon kişi 2009 ) diğer turizm ürünlerinin değerlerini koruduğundan yola çıkarak konaklamasız ağırlama, yani yeme-içme ve eğlendirme sektörünün ön plana çıktığı yadsınamaz bir gerçektir.
Şehrin böyle bir yadsınamaz gerçeği mevcutken eğlenen ve dinlenenin bir arada yaşama hakkına saygı gösterebilme imkanını değerlendirmek istiyoruz, Sayın Bakanın "ben eğlenceye karşı değilim ama kimsenin huzuru bozulmamalı" sözünü hatırlatıyor ve bu konuda kendisinden tam da bu noktada hoşgörü ve anlayış bekliyoruz.
Eğlence mekanları gerek yapılan yatırım, gerekse yarattığı istihdamla Türkiye'nin hem ekonomisine hem tanıtımına ciddi katkıları olan markalardır.
Toplam müşterisinin yüzde 50’ lere varan bir oranının yabancı olması, sahildeki eğlence merkezlerinin turizm ve tanıtıma katkısını daha net şekilde ortaya koymaktadır. Her ay birkaç Avrupalı veya Amerikalı yayın kuruluşu gelerek mekanları ve Boğaz'ı tanıtan çekimler, röportajlar gerçekleştirmektedir.
Sadece boğaz hattındaki eğlence mekanlarında yaklaşık 2 binin üzerinde kişi istihdam edilmektedir. Mekanlara mal veren tedarikçiler (kasap, manav, balıkçı , kuru gıda sebze-meyve içki ve meşrubat, peçete, vs) taksiciler de ayrıca iş kaybına uğrayacaktır.
GÜRÜLTÜ YÖNETMELİĞİ SAATLER İLE SINIRLI DEĞİLDİR
12 milyon nüfuslu dünya metroplü İstanbul'un tek gürültü sorununun boğazda yaşanıyor gösterilmesi manidardır. Şehrin her noktasında tüm gün içerisinde gürültü kirliği örnekleri mevcuttur. Denetlemelerin yoğunlaştığı konunun basında gündem maddesi olduğu hafta sonu İnönü Stadyumundaki organizasyonda saat 14.00 de başlayan ve gece yarısına kadar süren
konserler sebebiyle civar sakinleri nefes alamaz saatler geçirmişlerdir. İnönü Stadyumu şehrin tam göbeğinde değil midir ? Buna benzer onlarca yüzlerce verilebilecek örneklerden bir tanesidir. Gürültü yönetmeliğinde saat mevhumu bulunmamakta etrafa yayılan gürültünün desibel ile sınırları bulunmaktadır.
Nitekim 26 Haziran Cumartesi akşamı söz konusu işletmelere yapılan tebligat üzerinde “24.00 den sonra sadece yemek müziği yapılması “ibaresi “ Bakan beyin talimatı ile “ şekline açıklanıyor , kanun ya da yönetmelik maddesine atıfta bulunmuyordu.
SUÇUN NEVİNE GÖRE CEZA ŞEKLİ
Faaliyetlerin Yönetmelik ile belirlenen sınırlar içerisinde yürütülmesi esas olmakla, bu yükümlülükleri yerine getirmeyen, aykırı davranan işletmelerde (İŞLETMENİN TÜM FAALİYETİNİN DEĞİL) gürültü kaynağının durdurulmasının Bakanlığın yetkisi çerçevesinde olacağı şüphesizdir. Ticari suçlarda ticari ceza mantığı ile gürültü suçlarında da kapatma gerektiğinde gürültünün kaynağı olan müzik sistemlerinin kapatılması (mühürlenmesi) doğru
olacaktır.. Mekanlarda lokanta faaliyeti veren alt kiracı diğer işletmeler mağdur olmamalıdır. Uyarı yapılmaksızın ansızın komple mühürlenen tesislerde hazırlıksız yakalanan alt işletmeler bir taraftan rezervasyonlarını iptal etmekle uğraşırken diğer taraftan gıda maddelerini yaz sıcağında koruma altına alma uğraşı vermektedirler.
Toplu tebligatlar ve uygulamalar yerine yasalara uymamakta direnen üye işyerlerimizin tespiti durumunda münferit uygulamaların yapılması denetimlerin sağlıklı çalıştığını daha net gösterecektir."
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: