TÜRSAB, TÜROFED ve TÜROB birleşerek acilen harakete geçmeli

Eninde sonunda bu krizi de atlatacağız. Buna hiç şüphe yok! Bu krizin içimizin en derinlerinde bıraktığı henüz sorgulanması tamamlanmamış harabelerin üstünden atlayıp yolumuza devam edebilecek miyiz?

Hüseyin Baraner Hüseyin Baraner 26/03/2020 12:34
TÜRSAB, TÜROFED ve TÜROB birleşerek acilen harakete geçmeli

Hayır!

Hepimiz ruhen yaralıyız.

Bu arada çoğumuz için temel ihtiyaçlar da o kadar ucuz değilmiş.  Mübarek mide'de ne arsız bir organmış ya!

Şimdilik hava bedava olmasına bedava da, içtiğimiz su bile epey paraymış.

Durum böyle olunca bazılarımızın endişe dağlarının tepelerine korku yağmaya başladı.

Kimimizin korkusu virüsten daha hızlı yayılan geçim derdi.

Kimimizin uykusuz geceleri  zar zor büyüterek bugünlere getirdiği şirketinin akıbeti.

Şimdi eli tutan herkes hayatının en büyük imtihanına hazırlansın.

Gerçek değerlerimiz ne?

Ne için var olduk. Ne için yaşıyoruz?

Biz daha cevap ararken, 'Gelecek'in bizzat  kendisi feryat etti: "insanların bana gösterdiği istikamette ilerlemek istemiyorum, bu yol yol değil!" dedi ve durdu. 

Tabii anlayana.

Ve şimdi gelecek yön değiştirdi. 

Rant virüsü algoritmalar mutasyona girip kontak yaptı. Karantina günlerinde yapay zekanın bir Mersin Limonu kadar kiymeti yok.

Insani duygusal zeka yaşadığımız sosyal mesafeli günlerde  bir sıcak çorba gibi içimizi yeniden ısıtmaya başladı.

Ancak ticaret halen eski dünya şartlarına göre işliyor: şirketlerimize  yardım ve destek gerekiyor.

İlgililer harekete geçmeli.

Kriz derinleşiyor: Kanada sınırlarını Haziran sonuna kadar kapattı.  Uzmanlara göre  travma yaşayan tüketici kriz sonrası parasını belirli bir süre için sımsıkı tutacağına işaret ediyor.

Her kafadan ayrı  bir tahmin, her ağızdan ayrı bir yorum günümüzü daraltıyor.

İyimserler Haziran, karansarlar Eylül diyor.

Ancak bu durumda bile Haziran'a iki-ikibuçuk , Eylül 'e de beş ay var.

Nasıl ayakta kalacağız?

Bu bilgiler ve ikazlar ışığında TÜRSAB, TÜROFED, TÜROB, TTYD, TÖSHİD ve Tureb birleşerek acilen  harakete geçmeliler.

Sıkı sektörel mutabakat anlayışı içersinde acilen  Avrupa'da olduğu gibi bir 'Kriz Konseyi' kurarak hükümeti turizm şirketlerinin  geldiği yıkıcı tehlike  ile ilgili  'sekiz şiddetinde' sarsmaları gerekir.

Bazı şirketlerimiz alev aldı yanıyor. Kovası olana biraz  su veriyorlar. Kovası olmayan ne yapsın. 

Soran yok!

Türkiye'de on binlerce  şirket  otel, acenta, vs.) direk turizm kuruluşu olarak faal durumdalar ve bu şirketler için devletimiz kendi araçlarını kullanarak tüm banka ve finans kuruluşlarına devlet garantisi vererek  şirketlerin  almış oldukları kredileri bir yıllığına erteletmelidir.

Aksi takdirde yaşanacak iflaslar ve işsizlik ekonomimize, finans dünyamıza ve sosyal yapımıza çok, çok daha büyük zarar vereceğini şimdiden yazıyorum.

Sosyal mesafe şart.

Devlet ile temas şart.

Geç olmadan!


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.