TÜRSAB kongresine gelemeyenlerin sesi olmak
Birinci soru; TÜRSAB’ın başkanı suni döllenme ile mi seçilecek?
Birisi çıkar ve, "Ben bundan sonra bu işte yokum, kendim olmayayım ortada ama benim dölüm yine bu yapıda olsun, çok istiyorum bunu" …der ve suni dölleme ile bebek dünyaya gelir…
Dünyaya yeni gelen bebek her ne kadar onun tarafından büyütülmese de, yine de kalıtımsal özelliklerini taşır dölleyenin.
İkinci soru;
Normal doğum mu olacak?
Yoksa sezeryan yoluyla başkan (pardon bebek) mı gelecek?
Kararı elbette ana rahmine düşeni doğurtacak üyeler (pardon ebeler) verecek.
Tablo net, ebelerin (Pardon üyelerin) hali ortada…
Doğum sancısı çekiyor TÜRSAB…
Benim korkum ortaya bir "Hilkat garibesi" çıkabilecek olması.
Bebek suni döllenme ile mi, normal bellenme ile mi, sezeryan ile mi, normal doğum ile mi dünyaya gelsin konusu tali konu.
Asıl konu bebeğin kime benzediği de değil.
Hilkat garibesi mi gelecek, TÜRSAB dağı "fare" mi doğuracak, yoksa nur topu gibi bir bebek mi dünyaya gelecek.
Haydin Efeler… diyeyim, siz Haydin Ebeler diye okuyun…
Genel kurulda üyeler, yönetime aday olanlar turizm kamuoyu’na, bakanlığa, hükümete, Cumhurbaşkanına ne mesajlar verecek, gelecek yönetimden beklentilerini hangi dille anlatacak, geçmiş yönetimi neler söyleyerek eleştirecek…..
Yoksa kimseyi üzmeyeyim, sesimi çıkartmayayım, kimseyi karşıma almayayım pısırıklığı gösterisinde mi bulunacak.
Birilerinin salona gelenlerin değil, suni teneffüs ile şimdilik hayatta olan, o nedenle gelemeyen 5000 civarındaki seyahat acentası’nın sesi olması, onların sözcüsü olması gerekiyor.
Salona gelemediyse oy kullanamayacak demektir, oyu yoksa bana ne onlardan demiyeceklerin çıkması dileğiyle…
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: