Türkiye turizmde yeni bir manifesto yazıyor
Geçen gün Ankara’da Bakanlıkta Alman Seyahat Birliği (DRV) heyeti ile yaptığı 2 saat süren bir toplantıda Kültür ve Turizm Bakanını Mehmet Nuri Ersoy’u izleme şansım oldu.
42 yılda hemen hemen bütün Turizm Bakanlarını tanıdım. Bazıları ile arkadaş-dost oldum, bazıları ile aram hiç iyi olmadı, devamlı kavga ettim. Yanlışlarını ve yetersizliklerini yüzlerine vurdum, bazen de sevinerek ülkemiz ve sektörümüz için çok güzel çalışmalarına tanıklık ettim, ettik.
Destek verdik, tebrik ettik. Bu uzun zaman zarfında, 42 yıllık turizm hayatımda genelde biz sektör çalışanları bakanlarımıza neyin ne olduğunu, uluslararası piyasaların nasıl işlediğini vs. anlatıp dururduk. Bazen de bakanlarımız çoğu zaman sektörümüzde “her kafadan çıkan bir ses” duyar, şaşırırlar karar ve gerekli kararları almak için çekinirlerdi.
Bakanlarımızı yanlış yönlendirdiğimiz de çok oldu. Herkes bakanı kendi iş ve yatırımı açısından bir yerlere çekmeye çalışırdı.
Hatırlatmak isterim:
Bir keresinde eski bakanlarımızdan Mahir Ünal, “Hüseyin masamda aynı konu ile ilgili sektör birim ve kurumlarından gelen dört rapor var. Dördünde de içerik, analiz, sayılar ve tahminler farklı, bu nasıl iş?” diye sormuştu. Şimdi durum farklı. İlk defa sektörün tüm sorunlarına ve teknik yapısına bizzat hakim bir bakan ile aynı göz hizasında görüşüp tartışabileceğimiz bir durumdayız.
Bu sektörümüz için olabilecek en güzel gelişmedir. Zamanlama da çok isabetli. Zira sektörümüz için yapısal değişimler o kadar şart olmuştu ki, kaybedecek vakit kalmamıştı. Mehmet Nuri Ersoy göreve geldiği gibi, Turizm Bakanlığımız'ın dilini ve sektöre bakışını değiştirdi. Bakanlığımız bu güne kadar hiç yaşanmayan yapısal ve zihin değişikliğine doğru hızla ilerliyor.
Turizm Bakanlığımızın dilini ve sektöre bakışını değiştirdi
Bakan tüm kararlılığı, birikim ve tecrübesi ile kendine bağlı birimlere ve görüştüğü turizm kurumlarına bundan sonra ‘Verimliliği ve sürdürülebilirliği’, çalışma planlarını ve yol haritalarını ana hedef olarak herkese şart koşuyor. Bakan piyasalarda, yatırımlarda ve tanıtımda yapılan icraatın verimliliğini ölçmek, tartmak, bizzat görmek istiyor.
Yıllardır sektörümüzün paks odaklı yarışının yarattığı verimsiz şişkinliklerden sektörümüzü arındırmak isterken, küresel standartlara uygun olarak büyüme ve çeşitlenme potansiyeli yüksek, yerli ve yabancı yatırımcılara, tur operatörlerine, seyahat acentalarına; yani tüm turizm paydaşlarına daha güven, istikrar ve gelecek sunacak yeni yapılanmanın temellerini piyasa paydaşları ile atmak istiyor.
Türkiye turizmde yeni bir manifesto yazıyor
Bunun için haftalardır bakanlığının tüm imkanlarını seferber edip sektöre liderlik ederek doğru ve gerekli çağdaş sürdürebilir ve yarının piyasalarına uygun yatırımların, akıllı pazarlama - tanıtım modellerini masaya yatırıyor. Önümüzü tıkayan birikmiş engelleri birimlerine talimat vererek bir bir ayıklatıyor, gerekli ve ivedi ve doğru kararları sektöründe geniş katılımı ile yeni ve tazelenmiş kurumsal bir sektörel dinamizm yaratarak almak istiyor.
Ersoy tam bu noktada kıyasıya rekabetin hızla büyüyen arz-talep dengeleri ve uluslararası piyasa paylaşımlarının gel git hareketliliği içersinde ürün, müşteri, işgücü ve teknolojinin hızla değişen trendlerini doğru okunmasını samimice sektörden talep istiyor.
Net kâr ve döviz akışı, istihdam artışı
Vakit kaybetmeden neticeye doğru sektörü de arkasına alarak koşmak istiyor. Zira gelecek yıl turizm gelirleri Türkiye için -bu zamana kadar hiç olmadığı kadar- önem arz edeceğini çok iyi biliyor. Bakın, bütün ekonomistlerin ve bankaların gözü 2019 için bizde. Biz de bu dalgaya katılarak 2019 performansımızı yüksek tutmalıyız.
Ülkemiz için gerçek bir cansuyu olacaktır. Bu verimlilik hareketi sel gibi tüm sahillerimizden Anadolu’ya doğru akmalıdır. Bu sayede Türk turizminin halkımız ve devletimiz nezdinde önemi ve itibarı da artacak, yeni projeler diğer sektörlerini ateşleyecek , yerel kalkınma için çıra olacak.
Zannedersem bu sorumluluklar ile Mehmet Nuri Ersoy ivedilikle aşağıdaki konulara öncelik verecek
- Çok yönlü turizm eğitimi, potansiyel turizm elamanlarına dual sistem anlayışı içinde Nisan-Kasım ayları arasında bakanlığın ve hocaların denetiminde eğitim.
-Turizm sektörünün eğitici bir sektör olarak halk nezdinde itibarının artırılması ve istihdam kapasitelerinin büyütülmesi ve 12 aya yayılması.
-Halk sanayisi anlayışına uygun olarak turizmi tüm zenginlikleri ve ticari imkanları ile insanlarımıza olduğu kadar eşit, adil, engelsiz ve duvarsız taşımak için okullarda turizm konusunda bilgilendiricisi dersler ve kursların verilmesi.
-Ürün çeşitliliğini zenginleştirecek doğru yatırımlar ile Anadolu kültür hattının piyasalar ile entegrasyonu.
-Yeni Entegre yatırımların konseptlerinin projelendirilmesi.
-Pazarlama ve tanıtım sistemlerinin piyasa şartlarına uyumu ve küresel rekabete karşı çok yönlü, akıllı multi kanal olarak güçlendirilmesi.
Ben bakan beyin konuşmalarından bu neticeye vardım.
Dünya ile pozitif iletişimi Turizm Bakanlığı kurdu
Herşeye rağmen yine de şükran ile hatırlatmak isterim: Son yıllarda bakanlığımızın çok değerli elamanlarının çalışmaları ile turizm ülkemiz imajının en önemli yapı taşı ve destekçisi oldu. Dünya ile pozitif iletişimi ülkemiz adına bakanlığımız kurdu ve ile sektörün önünü açtı.
Dünya kültür ve turizm endüstrilerine büyük yatırımlar yapıyor ve iletişimini de kültür ve turizm diplomasileri üzerinden gerçekleştiriyor.
Türkiye tam zamanında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile yeni bir hikaye yazmaya başlıyor.
Hadi hayırlısı...
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: