Türkiye’nin en büyük bitki müzesi: Herbarium Ankara
2017 yılının Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü tarafından “Gelişme İçin Sürdürülebilir Turizm Yılı” ilan edilmesi ile özdeş bir etkinlikte, Ankara Turist Rehberleri Odası tarafından organize edilen gezide, buluştuk.
ADİL ÇULHAOĞLU
Ankara Üniversitesi'nin Tandoğan Yerleşkesi içerindeki “Herbarium Ank” Kurucusu olarak Prof.Dr. A.Hikmet Birand’ı ve tüm emeği geçenleri saygı ile yad etme fırsatı sağlıyor. İkinci kata yöneldiğimizde merdiven boşluğundaki duvarlara asılı gördüğümüz Hezaren, Hünkarbeğendi, Sarımsak Otu, Kahkaha Çiçeği, Binbirdelik Otu, Yüksük Otu, Kanarya Otu, Patlangaç, Merdiven Çiçeği gibi adlar verilmiş, rengarenk bitkilerin fotoğrafları eşliğinde merdivenleri tırmanırken, fotoğraflar Ankara'nın ayazlı soğuk kış gününde bize bahar havasını yaşatmakla kalmıyor; aynı zamanda dağlarımıza, yaylalarımıza ovalarımıza gezi yaptırıyor.
Oda Başkanımız Suat Tural ve Ankaralı Rehberlerden oluşan grubumuzu, Botanik Enstitüsü binasında yer alan Herbarium Müzesi'nin girişinde Herbarium Uzmanı Tuğrul Körüklü Bey karşılıyor. Herbarium ’Kurutulmuş Bitki’lerin saklandığı özel müzelere verilen isim, Herbaryum Ank Müzesi'nin 556 dolabında 11.500 bitki türü ve toplam 200.000 örnek kartonlar arasında solmuş halde, usulüne göre korumaya alınmış.
Ülkemizde uluslararası Herbarium Birliği tarafından Herbarium ANK kodu tanınmış olan Müzede 11.500 bitki çeşidinin 3.649 adedinin sadece ülkemizde bulunan endemik bitki olduğunu öğreniyoruz. 1933 yılında ilk kez Yüksek Ziraat Ensitüsü’nde Prof. Dr. Kurt Krause tarafından kurulan Müze, daha sonra 1972 yılında inşa edilen bu binaya taşınmış. Ülkemizdeki 32 Herbaryum arasında Türkiye’nin en büyük bitki koleksiyonuna sahip Müzesi’ndeki en eski bitki örnekleri 1841 yılına ait Saray Botanik Bahçesi Müdürü F.Noe’nin topladıkları örnekler.
Uzun bir koridor şeklinde ortasında dolapların yer aldığı salonlarda, pencere kenarlarında üzeri özel kâğıtlara sarılı çalışmaları sürdürülen kurutulmuş bitki örneklerinin bulunduğu dosyalarla dolu masalar, bilgisayarlar sıralanmış.
Salonun bir köşesinde kurucuların fotoğrafları ile Prof. Dr. Hikmet Birand’ın kitapları ve Anadolu’nun dile geldiği “Ardıç Ağacı İle Sohbetler” Kitabı tahta çalışma masasında şaryolu eski daktilo makinası ile birlikte sergileniyor
Toplanan bitki örnekleri -30 derecede 2 gün süreyle dondurularak kurutuluyor ve presleniyor. Kurutulmuş bu örnekler, bitkilerin akrabalık ilişkilerine göre sınıflandırıldıktan sonra, bulunduğu yer, verilen ad, bulan kişi gibi hikayesinin anlatıldığı kimlik köşesinin yer aldığı çeşitli renklerdeki kartonlar arasına yatay olarak yerleştirilerek, dosyalanıp dolaplarda saklanıyor.
Hafta içi 9-17 saatleri arasında randevuyla gezilebilen Müzedeki gezimizi bitirdikten sonra binanın girişindeki Müze kurucusu Hikmet Birand'ın adının verildiği Anfinin karşı duvarı boydan boya kaplayan devasa tablonun önünde grup fotoğrafı çektiriyoruz gezimizi sonlandırmadan önce.
Anakara Turist Rehberleri Odası’nca sezon dışında, Başkent Ankara’nın az bilinen müzeleri ve kültürel zenginliklerinin rehberlere tanıtılması için düzenlenen bu turların, Ankara’nın daha geniş kesimlere, turistlere tanıtılmasında çok büyük katkı yapacağını söylemek mümkün.
Ayrıca, gazetemizde daha önce yayınlanan ‘Seyahat danışmanlığı’ yazımda da önerdiğim gibi, Ankaralı rehberlerin de Ankara’yı en iyi tanıyan ve tanıtanlar olarak, kamu kurum ve kuruluşlarının Ankara’nın yurtiçi ve yurtdışında tanıtılması çalışmalarında görev alarak etkin çalışmalar yapabileceklerini, buna hazır olduklarını düşünüyorum.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: