Türkiye lüks otellerin radarında... Uzakdoğulu zincirler ‘Wellness’ yatırımlarıyla ilgileniyor
Türkiye, lüks markalardan şehir otellerine uluslararası otel zincirlerinin radarında. Mevcut zincirler büyüme planları yaparken yeni markalar da pazara girmek için araştırma yapıyor.

İstanbul, Bodrum, Çeşme ve Urla lüks projeler için, Kapadokya, Güneydoğu, Karadeniz gastronomi ve doğa odaklı yatırımlar için öne çıkıyor. Uzakdoğulu zincirler ise Wellness yani sağlıklı yaşam odaklı projeler için arayışta. Sektördeki gelişmeleri ve beklentileri Shine Hospitality’nin kurucusu Ayça Bilgin, PD'den Necla Dalan'a anlattı.
Türkiye, son dönemde özellikle lüks otel markalarının radarında. İstanbul’da Boğaz hattına gelen son büyük marka The Peninsula olurken birçok ultra lüks marka bu hatta yer arıyor ama bulamıyor. Bodrum, İstanbul’dan sonra lüks oteller için ikinci gözde destinasyon. Bvlgari Hotels & Resorts, Bodrum’daki otelinin kapılarını 2026 yılında açacak. Maldivler’den Paris’e altı oteli olan Cheval Blanc, Bodrum için uygun proje ve ortak için araştırma yapıyor. Çeşme ve Urla da uluslararası lüks markaların araştırdığı bölgeler arasında.
Bu arada Türkiye sadece lüks markaların değil uluslararası otel zincirlerinin her bütçeye uygun otel markasıyla geldikleri bir pazar olma özelliğini de koruyor. Accor’dan Marriott’a, Wyndham’dan Hilton’a birçok zincir Anadolu’da otel açıyor. Örneğin Türkiye’de halihazırda 80 oteli olan Accor’un 12 yeni projesi geliştirme aşamasında.
DEV ZİNCİRLER YENİ OTEL AÇMAYA DEVAM EDECEK
Kısa süre önce yapılan duyurulara göre, açılışı yapılacak 10 yeni otel ile birlikte Hilton’un Türkiye’deki toplam otel sayısının 120’nin üzerine çıkartılması hedefleniyor. Hilton, önümüzdeki 12 ay içerisinde üç yeni markayı da konuklarıyla buluşturmayı planlıyor. 491 odalı Hilton İstanbul Airport oteli ise bir diğer önemli proje. Wyndham’ın Türkiye genelindeki otel sayısı 2024 yılında 16 yeni açılışla 120'nin üzerine yükseldi.
Peki önümüzdeki dönemde sektörde nasıl gelişmeler ve hangi yatırımlar planlanıyor? Türkiye’de hangi bölgeler ve hangi kategoriler öne çıkacak?
KAPADOKYA, GÜNEYDOĞU VE KARADENİZ GASTRONOMİ VE DOĞA YATIRIMLARI İÇİN İLGİ ÇEKİYOR
Türkiye’nin yalnızca mevcut zincirlerin büyüme planlarında değil yeni markaların ülkeye giriş stratejilerinin odağında olduğunu vurgulayan Ayça Bilgin, şöyle devam etti:
“Türkiye, güçlü turizm altyapısı, geniş pazar hacmi ve doğusundan batısına kuzeyinden güneyine kadar var olan fırsatları ile hem yerli hem de uluslararası otel markaları için önemli bir büyüme merkezi olmaya devam ediyor. Son dönemde özellikle lüks ve life style segmentindeki markalar Türkiye pazarına ilgi gösteriyor. Büyük şehirlerdeki iş otellerine olan talebin yanı sıra wellness ve resort turizmi de yeni yatırımları teşvik ediyor ve özellikle bu segmentteki potansiyel uzak doğu markalarının dikkatini çekiyor. Bodrum, Çeşme, Urla gibi bölgeler de uluslararası lüks markaların radarına girmiş durumda. Kapadokya, Güneydoğu ve Karadeniz Bölgesi gastronomi kültürü ve doğa turizmine yönelik yatırımlar için dikkat çekici iller arasında.”
Ayça Bilgin, 2025 yılında otelcilik sektöründe deneyim odaklı konaklama, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme gibi konuların ön planda olacağını da anlattı. Bilgin, şöyle devam etti:
MİSAFİRLER ARTIK SADECE KONAKLAMA DEĞİL DENEYİM DE ARIYOR
“Turizm talebindeki artış, yatırımcıları yeni konseptler geliştirmeye teşvik ediyor. Artık misafirler sadece konaklama değil, aynı zamanda benzersiz deneyimler arıyor. Bu doğrultuda, wellness & longevity otelleri, gastronomi destinasyonları ve kültürel konaklama seçenekleri öne çıkıyor.
İş seyahatleri yeniden hız kazanırken, uzun dönem konaklama trendi de yükselişte. Serviced apartments ve markalı rezidans projeleri büyük bir potansiyel taşıyor. Yeşil sertifikalı otellerin tercih edilme oranı artarken, eko-turizm ve doğayla iç içe lüks glamping konseptleri de yükselen trendler arasında. Çevre dostu malzemelerle inşa edilen, enerji verimliliği sağlayan otel projeleri, geleceğe dönük en sağlam yatırımlar arasında yer alıyor.
2025 ve sonrası, Türkiye turizmi açısından büyümenin devam ettiği ve yeni konseptlerin ön plana çıktığı bir yıl olacak. Lüks segmentte dönüşüm, markalı rezidans projeleri, sürdürülebilir oteller ve deneyim bazlı konaklama, yatırımcılar için cazip fırsatlar sunuyor. Bu dönemde fark yaratmak isteyenler, misafir beklentilerini iyi analiz edip inovatif çözümler sunmalı. Türkiye’de uluslararası zincir markaların genişlemesi devam ederken, yerel markaların güçlenmesi için de büyük bir fırsat var.”
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: