Türkiye’de konaklama tesislerinde güvenlik ve denetimler yetersiz

Türkiye’de konaklama tesislerinin güvenliği, özellikle son dönemde yaşanan üzücü olaylar sonrasında hem kamuoyunun hem de sektör temsilcilerinin gündeminde önemli bir yer tutuyor. Otel ve diğer turizm tesislerindeki yangınlar, bu alanlardaki denetim mekanizmalarının ne kadar etkin olduğu konusunda ciddi soru işaretleri doğuruyor.

Haluk Otçu 31/03/2025 22:33

Turizm tesislerinin standartlarını belirleyen temel düzenleme, Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmeliktir. Bu yönetmelik, otellerin sahip olması gereken fiziksel ve işletmecilik kriterlerini belirlerken, denetimlerin sorumluluğunu büyük ölçüde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bırakıyor.

Ancak yangın güvenliği gibi kritik konular, belediyelerin itfaiye birimleri ve ilgili yerel yönetimlerle paylaşılıyor. Bu durum, yetki karmaşasına yol açarak denetim süreçlerinin yeterince etkin yürütülememesine neden oluyor.

Denetimlerin Yetersizliği ve Yaşanan Trajediler

Son yıllarda meydana gelen otel yangınları, denetim mekanizmalarının yetersizliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de çıkan yangında 79 kişinin hayatını kaybetmesi, sektördeki güvenlik açığını ve eksik denetimleri gündeme taşıdı. Üstelik, bu tesisin yangın güvenlik belgesine sahip olduğu belirtilmesine rağmen, alınan önlemlerin gerçekten yeterli olup olmadığı konusunda büyük belirsizlikler bulunuyor.

Denetim Süreçlerinde Eksiklikler Neler?

Bugün birçok otelde, yangın güvenliği sertifikasının alınmasının yeterli olduğu düşünülüyor ve bu belgeyi aldıktan sonra düzenli kontroller yapılmıyor. Oysa otellerin, alarm sistemleri, yangın söndürme sistemleri, ateşe ve dumana duyarlı malzemeler, acil çıkış planları ve personel eğitimleri gibi hayati konularda sürekli olarak denetlenmesi gerekiyor. Ancak uygulamada bu süreçler çoğunlukla ihmal ediliyor ya da yüzeysel kontrollerle geçiştiriliyor. Ülke genelinde yapılacak denetimlere standart getirilmeli ve kontroller tesislerin büyüklüklerine, konumlarına, imkanlarına, fiziki yapılarına, yapım yıllarına göre değerlendirilmelidir.

Denetimlerin Daha Etkin Hale Getirilmesi İçin Neler Yapılmalı?

Bundan sonra benzer trajedilerin yaşanmaması için denetim süreçleri sıkılaştırılmalı ve gerçek anlamda caydırıcı yaptırımlar uygulanmalı. Öncelikle, denetimlerin yalnızca belge kontrolüyle sınırlı kalmaması, saha incelemeleriyle desteklenmesi gerekiyor. Ayrıca, denetimden geçen tesisler için belirli periyotlarda tekrar kontrol şartı getirilerek, eksikliklerin giderildiğinden emin olunmalı. Mevcut durumda turizm sezonunun başlaması nedeniyle birçok tesis, gerekli düzenlemeleri yapma konusunda zaman sıkıntısı yaşıyor. Ancak bu durum, güvenlikten ödün verilmesini gerektirmez. Gerekirse eksiklikleri olan tesislere belirli süreler tanınmalı, çok ciddi ihmal gösterenler ise geçici süreyle faaliyet dışı bırakılmalıdır.

Turizm sektörü için güvenlik, sadece misafirlerin değil, çalışanların da can güvenliği açısından büyük önem taşıyor. Ancak bugüne kadar görüldüğü gibi, maalesef kapsamlı denetimlerin yapılması için büyük felaketlerin yaşanması gerekiyor. Oysa proaktif (olumsuz bir şeyin olmasını beklemek yerine, yapılacak erken değişikliklerle durumu kontrol altına almak) bir yaklaşım benimsenerek, bu tür olaylar yaşanmadan önlem alınmalı. Aksi halde benzer faciaların yaşanması kaçınılmaz olacaktır.