Türkiye Almanya pazarında ne yapmalı? İspanya 'Geleceğin Turizmi' için birleşti
Merkel'in açıklamaları TUI’nin hisselerini düşürdü. “Almanya’da seyahatler yakında yasaklanacak mı?” gibi haberler sizi yanıltmasın. Federal Almanya Şanşölyesi Angela Merkel'in federal ve eyalet düzeyinde parlamento grubu liderleriyle yaptığı dahili video konferansında korona krizinin yönetimini sert bir şekilde eleştirdiği haberleri, bunların hepsi doğru. Şimdilik!
Merkel, "Mutasyonlar nedeniyle barut fıçısında yaşıyoruz" dese de, Mayıs ayında gündem ve gazete manşetleri çok değişecek.
Şansölye, Almanların seyahat etme arzusunu beğenmese de, toplantılarda devamlı olarak, "neden seyahati yasaklayamıyoruz?" diye sorsa da, bu soruların hepsi Mayıs ortasından sonra tarih olacak.
En geç yılın ikinci yarısından sonra seyahat hareketliliği hızla artacağını tüm otoriteler öngörüyor.
Halen yüksek sayıdaki yeni korona enfeksiyonları ve aşıların dağıtım sorunları ile birlikte daha bulaşıcı mutasyonlar Almanya'daki yaşamı çok zorlaştırsa da, ilkbaharın sonunda gündemin değişmesi ile özellikle yurt içi seyahatlerin artması bekleniyor.
Almanya yeni normaldeki turizm anlayışının en büyük savunucusu olacak
Ülkemizde ilk turizm hareketini ateşleyen güneş avcısı Almanlar olmuştu, şimdi pandemi sonrasında oluşacak doğaya ve cana saygılı turizmi şart koşanlar yine ilk sırada Almanlar olacak.
Devamlı büyüme dürtüsü yerine var olanı, mevcut olanı arındırmak, güçlendirmek anlayışı müşteri talepleri doğrultusunda, hatta müşteri baskısı altında, Türk turizmine de sıçrayacak ve bizde 5 yıldız’ın çok ötesinde günümüzün yeni kriterlerine odaklanacağız.
Bakın, İspanya’da 70 şirket tüm rekabeti bir kenara bırakarak 'Geleceğin Turizmi' için birleşti.
Koronavirüs salgınından ağır darbe yiyen İspanya’da geleceğin turizmini inşa etmek için ülkenin büyük turizm grupları, Meliá, Barceló, NH, RIU, Iberostar, Palladium, TUI Spain, Air Europa’nın da bulunduğu 70 şirket aynı masaya oturdular.
Yakında dünyaya ‘geleceğin turizm ülkesi İspanya sizi bekliyor!” diye çok büyük bir çağrı yapacaklar.
Pandemi tüm destinasyonlarda gelişimi dönüşümü, döngüsel ekonomiyi ve toplam arınmayı şart koşuyor.
Biz de sektör olarak aldığımız çok büyük yaralar içinde korona’yı bir kenara bırakıp salgın sonrası sektörümüzün yeni normale nasıl hazırlanması gerektiğini masaya yatırmak mecburiyetindeyiz.
Kendimize, “yeni yapılanma sürecinde gereksiz tüm ağırlıklardan arınarak, hafifleyip güçlenerek - daha verimli - sahici, güvenli ve kalıcı temiz hizmet yetisini artıran çalışmalarımız neler olacak?” diye soralım.
Başta Almanlar olmak üzere AB’nin çekirdek ülkelerinin kurum, kuruluş ve dinamikleri bunun cevabını bizden duymak isteyecekler.
Türkiye’nin ne kadar güzel olduğunu, Anadolu’nun bir doğa harikası olduğunu ve memleketimizin bir açık hava müzesi olduğunu söylemeye artık gerek yok, cevap vermeniz gereken artık ülkemizi, destinasyonlarımızı nasıl koruduğumuzdur!
Nisan başında bu konuda büyük bir şura gerçekleştirelim. Bunu mutlaka yapmalıyız. Dünya’ya bu konuda ne kadar duyarlı olduğumuzu ispatlamalıyız.
Zira turisti isteyen biziz!
Alman turizm piyasasının ne kadar büyük bir pazar olduğunu aşağıda vereceğim rakamlar gözler önüne serecek. Her yıl en az yüzde iki büyüyen en istikrarlı, en sürdürülebilir bir pazardan bahsediyoruz. Ve bu pazar daha da büyüyecek.
81 milyon Alman en önemli destinasyonların neredeyse tümüne nüfus kağıdı ile girebiliyor. Zaten bütün kapıları açan dünyanın en güçlü ikinci pasaportuna sahipler...
Almanya’da her yıl ortalama 1,200 avrodan 62 milyon tatil satılıyordu. Bu rakamlar da artacak.
Çok zor günler geçiren Almanya’daki tur operatörleri Mayıs ayından itibaren her ay artarak daha çok ciroya ulaşacaklar.
2019’da 37 milyar Euro ciro gerçekleştiren tur operatörleri farklı yeni ürünler ile müşteriye daha da yakınlaşacaklar. Bazıları kendilerini yeni normalde "seyahat, tatil ve boş zaman operatörü“ olarak müşterilerine kişiselleştirilmiş yeni royalti programları anlayışı içersinde „kişiye özel ödeme, indirim ve asistanz modelleri“ ile kilitleyecek. Çok farklı esnek ve eşsiz ürün ve pazarlama yaklaşımları ile tur operatörleri müşterilerini kendi dünyalarına bağlayacaklar.
Seyahat acentaları da ikinci baharını yaşayacaklar
Yılda 23 milyar avroluk bir ciroya sahip Seyahat acentaları (Reisebüro) müşterilere yönelik yeni tarz ‘yüzde yüz tatil güvencesi ve tüm seyahat süresinde asistanlık hizmeti’ ile küllerinden yeniden doğarak sağlık ve zindelik program satışlarında zirveye koşacaklar.
Yani Alman turizm sektörü tur, seyahat, bilet, konaklama, kongre, spor ve saire tüm ürün ve satışlarda toplam 150 milyar avroluk bir pazar olarak çok farklı bir evreye girecek.
‘Tatil, Sağlık, Boş Zaman Aktiviteleri’ iç içe eriyerek, Avrupalılar için yaşamın en önemli temel gereksinimi olarak bambaşka bir değer ve önem kazanacak.
Pandemiden önce Alman iç turizmi son yıllarda zaten zirve yapmıştı. Korona Alman otelleri ve turizm işletmeleri çok sert vurdu. 3 milyon kişiye istihdam sağlayan Alman turizm ve gastronomi sektörünün yeniden ayağa kalkışında Türk markaları için muazzam fırsatlar barındırıyor.
Yaşlanan Alman otelciler ve gastronomlar Türklerin bu konulardaki gücünü ve performansını çok iyi biliyorlar.
Şimdi bu veriler ışığında – sektörümüzün kazandığı yeni anlayış ve hareket planı doğrultusunda - bir değerlendirme yapalım.
Almanya’da esasında son on yıldır yalpalıyoruz. Almanya’dan gerçek bir büyüme yakalamakta zorlanıyorduk.
Pandemi sonrası gerçek ve kurumsal bir 'Almanya Açılımı' sektörümüz için büyük bir şans olabilir.
Ankara’da ne hikmetse yeniden AB’ye kilitlendi. Parametreler pandemi sonrası süreçte sektörümüz için çok uygun.
81 bir milyon nüfusa sahip Almanya’dan yılda sadece 5 milyon Alman turisti ve bugüne kadar 26 milyon Almanı Türkiye’ye tatile getirebildik. Bu büyük bir başarı değil. Hatta büyük bir başarısızlık!
Henüz 55 milyon Alman Türkiye’yi görmedi.
Şimdi yeni spor, sağlık, zindelik, dış alan yatırımları ve yeni güçlendirici arınma ve rehabilitasyon programları ile farklı bir yeni yaşam merkezleri oluşturabiliriz.
Almanlar kuralcı ve programlıdır
Ürün kalite ve hizmet performansını bilinçli olarak takip ederler. Arabesk, abartılı duygusal yaklaşımlar yerine, tamamen kurumsal bölgesel tatil ve rehabilitasyon programları ile özellikle yeni arayış sergileyen STK’lara en geç Nisan ayından itibaren samimi çağrılar başlatmamız gerektiğini ilgililere söyledim.
Almanya kelimenin tam anlamı ile dernekler ve STK’lar ülkesi, her anlayış, her yaşam tarzı için binlerce dernekler var ve çok ciddi seyahat hareketliliğine sahipler. Bu dernekler ile yeni yaşam ve tatil modelleri üzerinde çalışmalar yapmak mecburiyetindeyiz.
Almanya’da takriben 11 bin seyahat acentesi var. Bunların 9.500 tanesi Quality Travel Alliance (QTA) bağlı ve büyük bir ittifak içindeler. QTA’nın yönetim kurulunda bulunanların hepsi Türkiye dostu.
Şubat ayının sonlarına doğru Alman seyahat acentalarında tanıtımlara başlayarak bu karanlık günlerde güneş sıcaklığında dostça sloganlar ile müşterileri seyahat acentalarına çağırmalıyız.
‘Türkiye güneşi en yakın seyahat acentasında’ çağrıları çok faydalı olacaktır.
Kim ne derse desin: Alman Seyahat Acentaları daha da güçlenecek.
Almanlar seyahat acentalarından vazgeçmezler!
Pandemi sürecinde Reisebüro’ların ne kadar genel olarak etkili ve her noktada anında yardımcı olduklarını müşteriler bir daha gördü. Zaten Almanların bin Euro’nun üstündeki tatil satışları Reisebürolar üzerinden gerçekleşiyor.
Reisebürolar destinasyon ve oteller ile daha yakın çalışmak, pandemi sonrası müşterilere daha güvenli ve sürdürebilir bir tatil paketi sunmak eğilimindeler.
Yeni çalışma modelleri, yeni hizmet konseptleri ve yeni ortaklık atayışları hızlanacak.
Siz de hazır olun!
Bırakın bu sayın valim, sayın başkanım muhabbetlerini, telefonunuza yurt dışında yeni isimlerin numaralarını ekleyin.
Telefon rehberinizi Korona sonrası için verimli ve koşturan kişiler ile destekleyin.
Almanya bu arada büyük bir hızla yaşlılar ülkesine dönüşüyor. Sektör olarak kurumsal sunumlar ile 3. yaş gruplarına yönelik yaklaşma çalışmalarımız nedense oldum olası hep çok cılızdı.
Bu konuda da Korona sektörümüze büyük bir fırsatlar sunuyor.
‘Ömür uzatıcı, yaşam tatlandırıcı longstay programları’ yaratmalıyız.
Termal otellerimize gelen Alman müşteri sayısı hiçbir zaman yıl bazında toplam iki binin üzerine geçmedi.
Thermal Vital konseptleri ile Almanya’da devamlı üşüme hissini üzerinden atamayan Alman emeklilere yeni davetler çıkarmalıyız.
Genç Almanlar Türkiye’yi tercih etmiyorlar, genç turistler için modern hikayelerimiz yok, onlara heyecan verecek sanatsal anlatımlarımız yok, gençlerin dilini konuşan interaktif sunumlarımız yok diye yazmıştım.
Şimdi özelikle outdoor yatırımları ile onları Anadolu’ya çekip özellikle Patara, Truva yılı gibi etkinliklerimize özel bir 26 yaş altı gençler için
‘Young Discoverer Card’
dağıtarak ülkemize çağırabiliriz. En iyi Patara kısa filmini çeken gençlere ödül verebiliriz.
Almanların sosyal yaşam alanlarına hiç inemedik.
Şarap ve gurme festivallerinde, spor etkinliklerinde, sosyetenin katıldığı geleneksel at yarışlarında, yüzbinlerin katıldığı aile ve gençlik etkinliklerde Türk Turizmi neredeyse hiç görünmedi.
Pandemi sonrası
Almanlar karşılarında ürünü temsil eden, iyi anlatan, doğru sunan, GÜVEN veren gerçek insan görmek istiyor.
Siz de değişin!
Korona sonrası sahici /koruyucu/ geliştirici ve güven veren tarafta yerinizi alın.
Pandemi sonrası Almanların hafızasına güvenli tatilin en iyi hizmet veren kalıcı adresi olarak - cana ve çevreye saygılı, temiz ve ahlaklı dinamik destinasyonlara sahip yeniliklere açık, değişime hazır bir turizm ülkesi / olmak umudu ile...
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: