Türkbükü değil, 'Çöpbükü'...
Gazeteci Savaş Ay, Bodrum'da '60 bin dolara güneşlenme locası' kiralanan beach'lere 500 metre mesafedeki "ekmek kavgasını" yazdı. İşte tatil cennetindeki öteki dünya...
Çocukluğumuzdan beri çizgi romanların, fantastik filmler ve romanların muhteşem objesi olan bu düşsel makineye binip düğmeyi çeviriyor, dilediğin zaman dilimine seyahat ediyorsun güya.
Çevir düğmeyi orta çağa konuk ol, sıkılınca yine çevir mamutlar, dinozorlarla dolu bölgelere seğirt. Bu akıllara seza makineye inat bir seyri sefere çıktım geçen gün. 5 dakika içinde 400-500 metre otomobil sürdüm, 100 yıl geriye gittim adeta. Hem de nerede, Türkiye'nin göz bebeği turizm ve kültür beldesi Bodrum'da.
Torba Kavşağı'ndan kent içine bağlanan ana yoldan sağı izleyerek git, sakın ola sapak kaçırma. Çünkü 30 metre ötedeki yanlış ara asfalta girersen 7'şer yıldızlı Grand Yazıcı'ya, Marmara Oteli'ne falan çıkarsın. Unutma senin hedefin 100 yıl öncesine dönmek.
Peki, esas yol ayrımından girince ne oluyor? Anlatayım hatta al gözüm seyreyle diyeyim size haydi:
TEPE ÜSTÜ MANZARASI...
Ağustos güneşinin lav ateşi sıcağında erimiş zift üzerinde dönüyor tekerlekler. Merdaneyi matbaa mürekkebine batırıp sonra mermere sürttüğünde çıkan o yapış yapışlık sesleri geliyor araba altından. Oto yolu devam etsen tepe üstünden Bodrum'un kaleli, marinalı, beyaz evlerle, denizi süsleyen bin bir tekneyle oluşan doyumsuz manzarası karşılar seni.
Lakin sapmışsın o ana yoldan...
Camlar sıkı sıkıya kapalı ama dayanması mümkünsüz bir ağır koku girdabı bulduğu her delikten içeri sızıp burun direğine darbe atıyor sanki. Çok az bir mesafe daha gittikten sonra iki yanında yükselen çamlı, ardıçlı, makili tepeler yeşilinden soyunup gri-lacivert-siyah çöp dağlarına dönüşüyor.
Burası Bodrum çöplüğüdür işte...
Televizyonlarda, gazeteler ve dergilerde ya da bizzat gözlerinizle gördüğünüz ihtişamı, şatafatı, çılgınlığı, zenginliği, makyajı gani, ünlüsü, trilyoneri, ikoncanları mebzul Bodrum'un bilinmeyen art yüzüdür yani. Yarımadanın tekmil ilçeleri, köyleri ve merkezin bilumum çöpünü kamyon kamyon buraya getirip atarlar. Durum vaziyeti de adından mülhemdir: Vahşi Depolama...
Malum Bodrum hep süslü yüzüyle biliniyor.
Oysa bir de çöpten yüzü var. On yıllardır kentin göbeği sayılacak bir bölgede "vahşi depolama" sonucu dağlar oluşturuyor o çöpler. İşte orada çalışan işçiler yaklaşık 150 kişi.
Ayrıştırdıkları çöpleri çuvallara doldurup tartıya götürüyorlar ve hanelerine yazılan puan kadar para alıyorlar. Tüm gün çalışan bir işçi en fazla emeği de verse yevmiye 25-30 lirayı geçmiyor.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: