Türk turizminde ağır yükler ve çözüm arayışları
Türk turizmi, ülke ekonomisinin önemli bir yapı taşı olmasına rağmen son yıllarda ekonomik zorluklar ve düzenlemeler nedeniyle zor günler yaşamaktadır. Enflasyonun Türk Lirası bazında hızla yükselmesi, % 80’leri aşan girdi maliyetleri turizm sektöründe büyük mali sıkıntılar yaratmıştır.
Döviz kurunun devlet kontrolünde sabit tutulması, özellikle Euro’nun reel değerinin yansımasını engellemektedir. Bu durum, otel işletmelerinin maliyetlerini karşılamakta güçlük çekmesine, fiyat artışlarında zorlanmakta ve dolayısıyla zarar etmelerine neden olmaktadır. Artan maliyetler, turizm işletmelerinin fiyatlarını güncellemelerine engel olmakta, ayrıca yurtdışından gelen ve döviz ile harcama yapan turistler için de fiyatlar yüksek olup, sektörün sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir.
2024 yılında turizm sektöründe iflas eden işletmelerin sayısında kayda değer bir artış yaşanmıştır. Oteller, sadece yüksek enflasyon değil, aynı zamanda vergi yükü ve yeni yasal düzenlemeler nedeniyle de finansal açıdan zorlanmaktadır. Türkiye'deki turizm işletmeleri hem doğrudan hem de dolaylı vergilerle karşı karşıyadır. Son olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın müzik yayını için getirdiği ek düzenleme, işletmelere mali bir yük daha eklemiştir. Bu tür ek düzenlemeler, birçok turizm tesisinin ödeme dengelerinin bozulmasına ve kârlılığın düşmesine neden olmaktadır.
Turizm tesislerinin yaşadığı mali zorluklar, yalnızca işletme sahiplerini etkilemekle kalmamakta, aynı zamanda istihdamı da tehdit etmektedir. Türkiye’de yüzbinlerce kişi turizm sektöründe çalışmaktadır ve işletmelerin kapanması, bu kişilerin işsiz kalmasına yol açmaktadır. İşsizlik oranlarının yükselmesi, ülke ekonomisi üzerinde uzun vadeli olumsuz etkiler yaratabilir. Ayrıca iflas eden işletmelerin devlete ödedikleri vergilerin de kesilmesi, kamu maliyesinde ciddi açıklar oluşturabilir.
Devletin turizm sektörüne yönelik uyguladığı mevcut politikalar, sektörün üzerinde bir "yük" olarak algılanmaktadır. Turizm işletmelerinin, döviz kazandırıcı hizmetler sunmalarına rağmen, bu kadar ağır vergilerle karşılaşması, sektördeki yatırım iştahını da azaltmaktadır. İşletmeciler, artan maliyetler ve azalan kâr marjları nedeniyle yeni yatırımlar yapmaktan kaçınmakta, bu da sektörün gelişimini olumsuz etkilemektedir.
Türk turizmi, ülkenin dış dünyadaki yüzü ve ekonomik kalkınmasının en büyük destekçilerinden biridir. Bu sektörü ayakta tutmak, sadece işletme sahiplerinin değil, tüm ülkenin sorumluluğudur. Devletin, turizm sektörüne uyguladığı vergi ve düzenlemelerde yeniden değerlendirme yapması şarttır. Daha sürdürülebilir politikalar ve destek mekanizmaları oluşturulmadığı takdirde, iflas eden işletmelerin sayısı artacak, ülke ekonomisi ve sosyal dengeler ciddi zarar görecektir.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: