Türk Kahvesi pişirmek, sertifikaya tabi oldu...

Bakan Günay, Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği'nin ''Türk kahvesinin en doğru yöntemlerle pişirildiği ve sunulduğu ilk yer'' unvanını verdiği, Türk İslam Eserleri Müzesi'ndeki ''Müze'nin Kahvesi''nin açılışını gerçekleştirdi.

Turizm Aktüel 31/12/2019 23:40

Açılışta konuşan Günay, Uzakdoğu'da çayın törensel bir biçimde demlendiğini ve oraya giden yabancıların bu töreni dakikalarca dikkat ve ilgiyle izlediklerini belirterek, kahvenin de Türkiye kültüründe çok önemli yer tuttuğunu ancak şimdiye kadar kahveyi kültür zenginliği arasında öne çıkarma konusunda çok ciddiye alınır bir gayretin gösterilmediğini ifade etti.

Bakan Ertuğrul Günay, müze mağazalarının işletmesini üstlenen Bilintur ve bakanlıklarına bağlı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğünün (DÖSİMM) birlikte kahveyi Türkiye kültürünün çok özel bir ürünü olarak sertifikalandırmak konusunda bir adım attıklarına işaret ederek, ''Artık Türkiye turizmini bizim kültür ürünlerimizle zenginleştirmemiz gerekiyor'' dedi.

İlk sertifikanın verildiği bu mekanın, kahvenin Osmanlı coğrafyasıyla tanıştığı yüzyılda görev yapan Kanuni Sultan Süleyman'ın Vezir-i Azam'ı İbrahim Paşa'nın sarayı olmasının da ayrı bir anlam taşıdığına dikkati çeken Günay, ''Zannediyorum Muhteşem Süleyman döneminde yönetimin bütün sorunları Topkapı Sarayı'nda yaşanmış ama biraz yönetimin ve o saltanatın keyfi, tadı, eğlencesi de bu sarayda başlamış. Onun için bir kahve ritüelini buradan başlatmak ve belgelendirmek çok doğru bir seçim diye düşünüyorum'' şeklinde konuştu.

Yaptıkları çalışmalar sonucunda müzelerin sunum kalitesi yükselirken, gelirlerin de arttığını söyleyen Günay, ''2007 yılı sonunda bizim müzelerimizin cirosu 70 Milyon Lira idi. 2011 yılında müzelerimizden elde ettiğimiz gelir 256 Milyon Lira oldu'' dedi.

Bakan Günay, müzelerdeki mağazalara da işaret ederek, şöyle konuştu: ''Şu anda geleneksel lezzetlerimizden, Hakkari'de üretilen kilime kadar Türkiye'nin özgün ve değerli hangi ürünü varsa, artık bunları müzelerimize gelen ziyaretçilere sunuyoruz. Eski yıllarda müzelerimizi gezerdik ama hiçbirimizin içinden müze mağazasından ürün almak ihtiyacı doğmazdı. Çok sıradan ürünler olurdu. Yıllarca yabancı ülkelerde müze mağazalarını gezerken kıskançlık duygusu taşırdım. Şimdi bu kıskançlık duygusundan kurtuldum şükürler olsun.''

Lokum, kahve, fındık, baklava gibi ürünlerin canlandırılarak bu şekilde sunulmasıyla Türkiye turizminin hem gelir hem sunum açısından kazançlı çıkacağını vurgulayan Günay, Türkiye'ye gelip kahve pişirmeyi öğrenen ve içen konukların, ''kahvenin 40 yıl hatırı olduğu''nu da burada öğreneceklerini söyledi.

TÜRK KAHVESİYLE İLGİLİ EĞİTİM PROGRAMI

BKG markasıyla Türkiye genelindeki müze mağazalarını DÖSİMM adına işleten Bilintur'un Üst Yöneticisi (CEO) Orhan Hallik, bu sertifikasyonla birlikte Türk kahvesinin gerçek kimliğine kavuşması için bir adım attıklarını belirterek, şu bilgileri verdi:

''Türk kahvesiyle ilgili burada bir de eğitim sertifikası programı düzenledik. Türk kahvesinin Osmanlı'ya gelişi, ilk kahvenin açılışı, daha sonra bunun Avrupa'ya yayılışını içeren yolculuğu anlatıyoruz. Daha sonra Türk kahvesinin ne olduğunu, kahvenin çekirdek halinden kavrulması, çekilmesi, pişirilmesi ve servis edilmesindeki ritüelleri anlatıyoruz. Bu eğitim programlarını tamamlayanlara da birer sertifika veriyoruz.''

Hallik, geçmişte İbrahim Paşa Sarayı'nın ocağı olan bölümde misafirlere Türk kahvesi pişirme eğitimi verdiklerini aktardı.

BAKAN GÜNAY'A "GELENEKSEL TÜRK KAHVESİ EĞİTİMİ SERTİFİKASI"

Açılışın ardından Bakan Günay, Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği tarafından Türkiye'de ilk kez bir işletmeye verilen ''Bu işletmede standartlarımıza uygun Türk kahvesi servis edilmektedir'' plaketini, ''Müze'nin Kahvesi'''nin girişine astı.

Daha sonra Günay, işletmenin ocağına geçerek kahve pişirdi. Hazırladığı kahveyi önce İbrahim Paşa Sarayı kitabının yazarı Prof. Dr. Nurhan Atasoy'a ikram etmek isteyen Günay, Atasoy'un ısrarı üzerine kendi hazırladığı kahveyi içti.

Günay'a ''Geleneksel Türk Kahvesi Eğitimi Sertifikası'' da verildi. Ertuğrul Günay, müzeden ayrılmadan önce Hürriyet İlköğretim Okulu Turizm Kulübü üyesi Elif Sude ile fotoğraf çektirdi.

MÜKEMMEL TÜRK KAHVESİ İÇİN...

Verilen bilgiye göre, mükemmel Türk kahvesi pişirmek için gerekli yedi adım şöyle:

''- Taze kavrulmuş kahve çekirdekleri, çok ince toz haline getirilmek için öğütülür.

- Her porsiyon için bir tepeleme tatlı kaşığı kahve, boş ve kuru olan cezvenin içine koyulur.

- Arzu edilen miktarda şeker ilave edilir.

- Her porsiyon için bir kahve fincanı oda sıcaklığında su cezveye ilave edilir.

- Cezve ateşin üzerine yerleştirilmeden önce malzeme iyice karıştırılır. Ateşin üzerine yerleştirildikten sonra ise kesinlikle karıştırılmamalıdır.

- Cezve düşük ayarda olan ateşin üzerine yerleştirilir.

- Eşit köpük dağılımı için ilk kabarmada, köpük cezveden taşmadan cezve ateşten kaldırılır ve köpüğü eşit şekilde kahve fincanlarına dökülür. İkinci kabarmada, ateşten alınan kahve birkaç saniye dinlenmesi için bekletilir. Köpük dağıtımı için uygulanan eşit döküm, kahvenin geri kalanı için uygulanır.''

Kahvede lezzet transferinin geçmesi için en az 6 dakika pişirilmesi ve telvenin çökmesi için de piştikten sonra birkaç dakika beklenmesi gerekiyor.

TÜRK KAHVESİNİN STANDARTLARI

Türk kahvesinde dört farklı standart bulunuyor.

''Standart harmanlanmış Türk kahvesi'' olan S standardı, minimum iki kahve tipinden üretilir. Bu standardın en çok yüzde 75'i Rio Minas Gr. 5 olmalıdır.

''Geleneksel Türk kahvesi'' standardı olan G tipi, sadece Rio Minas Gr. 5 tipi kahve kullanılarak üretilir.

''Özel harmanlanmış Türk kahvesi''H standardı, herhangi bir kahve tipinden, arzu edilen kıvamda üretilebilir.

''Tatlandırılmış harmandan Türk kahvesi'' olan A standardı herhangi bir kahve tipinin harmanına belirtilen miktarda katılan yüzde 100 doğal bir lezzet ile üretilir. (HT)