Turizmin fikir önderleri, 2025 öngörülerini açıkladı
İstanbul’da 28’incisi düzenlenen Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı (Emitt) kapsamında düzenlenen “Başkanlar Oturumu, Fikir Önderleri 2025 Turizm Öngörülerini Açıklıyor” başlıklı panel gerçekleştirildi.
Emitt Fuarı kapsamında düzenlenen “Başkanlar Oturumu, Fikir Önderleri 2025 Turizm Öngörülerini Açıklıyor” başlıklı panelde konuşan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, Türkiye’nin doğru veriler ışığında turizmde yol haritasını belirlemesi gerektiğini vurguladı. Bağlıkaya, “Hangi konumda olduğumuzu, nereye gittiğimizi anlamamız lazım. Turizmle sağlanan döviz girdisi iki kez revize edildi. Bu revizelerle yaklaşık %25-26 oranında turizm geliri artırıldı. Şu anda konuştuğumuz sektörün ikna olduğu veriler değil. Türkiye bir turizm ülkesi, alacak çok yolumuz var” dedi.
İstanbul’da 28’incisi düzenlenen Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı (Emitt) kapsamında düzenlenen “Başkanlar Oturumu, Fikir Önderleri 2025 Turizm Öngörülerini Açıklıyor” başlıklı panel gerçekleştirildi. Eski TÜROFED Başkanı, duayen turizmci Osman Ayık moderatörlüğünde düzenlenen panele Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Firuz Bağlıkaya, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oya Narin ve Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Erkan Yağcı turizm sezonuna ilişkin değerlendirmeler yaptılar.
Panelin moderatörlüğünü gerçekleştiren Osman Ayık, sürdürülebilirliğin hayatın her anına etki eden bir konu olduğuna dikkat çekerek, konuşmacılardan Türk turizmini, geldiği nokta itibariyle bu çerçevede değerlendirmelerini istedi.
TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya: “Turizmde doğru veri önemli”
Panelde yaptığı konuşmada turizmin geleceğini kurgularken mevcut durumu doğru bir şekilde tespit etmenin çok önemli olduğunu belirten TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, bu noktada doğru verilere sahip olmanın gerekliliğine dikkat çekti. Bağlıkaya, “Biz yaklaşık 4-5 senedir doğru veri üzerine çok konuştuk, çok yayınlar yaptık, hatta kitaplar yayınladık. Turizm verileriyle ilgili çok ciddi bir sıkıntı var.
Verilere neden önem veriyoruz. Çünkü hangi konumda olduğumuzu, nereye gittiğimizi anlamamız lazım. Turizmle sağlanan döviz girdisi iki kez revize edildi. Bu revizelerle yaklaşık %25-26 oranında turizm geliri artırıldı. Şu anda konuştuğumuz veriler sektörümüzün ikna olduğu veriler değil aslında. Turizm gelirimizi hesaplarken kendimize özgü bir yöntemle hesaplıyoruz, Dünya Turizm Örgütü kriterlerine göre bir hesaplama yapmazsak, rakiplerle mukayesede mümkün olmuyor” dedi.
Bağlıkaya: “TGA'nın bu yapısı ile başarılı bir pazarlama çalışması mümkün değil”
TÜRSAB olarak verilerin dışında seyahat acentalarına yönelik yaklaşımdan da rahatsızlık duyduklarını ifade eden Firuz Bağlıkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Seyahat acentaları ve tur operatörlerinin, pazarlamanın tek unsuru olduğunu hepimiz biliyoruz. Hep dayanışmadan iletişimden, yönetişimden bahsediliyor, TGA’nın 18 yönetim kurulu üyesinden 12’si otelci, 1’i yeme içme sektöründen, 1’i THY’den, 3 de Bakanlık temsilcisi var. Yönetim Kurulunda seyahat acentalarını temsil eden sadece 1 üye var. Ayrıca 5 kişilik icra kurulunun 2’si Bakanlık temsilcisi 3’ü de Bakan’ın seçtiği otelci.
Hatırlarsanız Yönetim Kurulunda seyahat acentaları için ‘siz aslında yarım hak ediyorsunuz ama size bir temsil hakkı veriyoruz’ dediler. Kendi otellerini, seyahat acentalarına ve tur operatörlerine pazarlatan konaklama sektörü, Türkiye'nin pazarlamasında 12’si Yönetim Kurulu’nda 3’ü de İcra Kurulu’nda olmak üzere 15 kişi olarak orada yer aldı. Burada bir anormallik yok mu?
Yani Türkiye'nin tüm otellerini, destinasyonlarını pazarlayan; turizm adına ne varsa bunu satılabilir ürün haline getiren, yabancı ülkelerde taşın altına elini sokan, Türkiye'ye turisti getiren, Türkiye'deki bu operasyonun pazarlama ayağı olan insanların, koskoca bir sektörün Türkiye'nin pazarlamasıyla ilgili bir kurumda, üstelik bizim paralarımızla kurulmuş bir kurumda yer almıyor olması garip bir şey değil mi?
Maalesef hiçbir sektör paydaşı bu olurken de hiç itiraz etmediler. ‘Biz kendi otellerimizi acentalara pazarlatıyoruz, Türkiye’yi nasıl tanıtıp pazarlayacağız, bu bizim işimiz değil’ demediler. Doğruyu anlatırken yalnız kaldık, hedef olduk.”
“Türkiye’nin tanıtım harcaması rakiplerinin çok üzerinde”
Türkiye’nin turizm tanıtım pazarlama bütçesinin 2023 yılında 272 milyon Euro düzeyinde olduğunu belirten Bağlıkaya, rakip ülkelerin ise çok daha az tanıtım bütçesine sahip olmalarına rağmen turizmde Türkiye’den daha ciddi yükseliş kaydettiğini ifade etti. Bağlıkaya, “Büyüme oranlarında rakiplerimizin gerisindeyiz. TGA’nın bütçesinin ne kadar olduğunu biliyor musunuz?
2023’te 272 milyon Euro kullanmış TGA. Fransa ne kullanmış? 28 milyon euro İtalya 32 milyon euro tanıtım bütçesi kullanmış. Bizim kullandığımız para 272 milyon Euro. Rakiplerimizin, 10 misli 8 misli para kullanmışız tanıtım için. Ama büyüme oranımız rakiplerimizin hepsinin altında. Turizm tanıtımı pazarlaması anlamında kayıp yıllar yaşıyoruz TGA’nın büyük bir başarısından söz etmek maalesef mümkün değil” dedi.
“Türkiye bir turizm ülkesi, alacak çok yolumuz var”
TÜİK’in Türkiye’ye gelen turistlerin profilini ortaya koyan araştırma sonuçlarını da 2022 yılından itibaren kapattığını dile getiren Firuz Bağlıkaya, sözlerine şöyle devam etti:
“Gelir düzeyi yüksek turist diyoruz. Gelir düzeyi yüksek turisti hesaplamak için TÜİK’in verileri vardı. Onu da 2022 yılından itibaren kapattılar. Çünkü terse gidiyor. Yani gelir düzeyi düşük turist daha fazla geliyor ülkemize. Gelir düzeyi yüksek turist daha az geliyor. Biz son 5 - 6 senede turizm açısından, özellikle pazarlama açısından bir adım ileriye gitmediğimiz gibi, geriye düştük. Çünkü olağan artışları yakalayamadık. Bütün dünyada turistin bir olağan artışı var. Zaten nüfus artıyor, zaten seyahat imkanları fazlalaşıyor.
Dolayısıyla bir doğal artış var. Biz bu doğal artışları dahi yakalayamamış olmamıza rağmen, Sayın Bakan tarafından abartılı bir başarı hikayesi yazıldı. Sayın Bakan’ın tek gerçek rekoru; görev süresi rekorudur., Gelen turist ve turizm gelirindeki rakamlar, devasa TGA bütçesine rağmen yapılabileceğin hem çok altındadır hem de rakiplerin artış oranlarının çok altındadır. Tabii ki Türkiye bir turizm ülkesi, tabii ki rakiplerimize nazaran çok avantajımız var. Bunun farkında olan ve gerçek başarıyı önemseyen bir anlayış ile yaklaşmalıyız. Alacak çok yolumuz var.”
Oya Narin: Turizm sektöründe iletişim son derece önemli
Panelde söz alan Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin ise turizm sektöründe paydaşlar arasındaki iletişimin önemine dikkat çekti. Narin, “İşin sonunda her şey iletişimde bitiyor. Yaşanan hazin olayın ardında da iletişimsizlik var” dedi.
Turizmde sürdürülebilirlik açısından devlet ve özel sektör iş birliği ile uygun yatırım ortamı oluşturmanın önemine işaret eden Oya Narin, “Turizm yaptığımız her kasabada hem sosyal hem ekonomik bakımdan turizmin Türkiye’ye çok faydası oldu. TTYD Başkanı olunca Turizm İstişare Kurulu’nu yeniden hayata geçirmek için çalıştım. Ancak maalesef sürdüremedik. Onun için iletişim çok önemli” diye konuştu.
Türkiye’nin turizm hedeflerine de değinen Narin, şu değerlendirmede bulundu: “2032 yılı için 132 Milyar Dolar gelir hedefi koyduk. Bu hedefe ulaşabilmek ve sürdürülebilir turizm yapabilmek, daha çok nitelikli ve üst gelir grubuna hitap edebilecek turizm destinasyonları oluşturmamıza bağlı. Kişi başı 900 Dolar seviyeleri yeterli değil. Turizm gelirinde 1300-1400 Dolarlara gelmemiz gerekiyor.”
Erkan Yağcı: Yeni hedeflere ancak yeni yönetişim modeli ile ulaşabiliriz
“Başkanlar Oturumu, Fikir Önderleri 2025 Turizm Öngörülerini Açıklıyor” başlıklı panelde konuşan Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Erkan Yağcı Türkiye’de turizm sektörünün önemli bir gelişim içerisinde olduğuna işaret etti.
Erkan Yağcı sözlerini şöyle sürdürdü: “İnişli çıkışlı dönemleri atlatarak bugünlere geldik. 60 milyon ziyaretçi sayısına ulaşmak bir yandan zordu ama bir yandan da kolaydı. Rakipleriniz yokken doğru kurguladığınızda ulaşılabilir. Ama artık rakiplerimiz de değişti. 60 milyonu 70 milyonlara çıkarma hedefinde rakiplerimiz Fransa, İspanya ve İtalya. Bugüne kadar yaptığımızı çeşitlendirerek devam etmeliyiz. 60 milyonlardan 70 milyonlara çıkmak çok da kolay olmayacak.
Bunun önemli bir bacağını satış pazarlama teşkil ediyor. Yeni pazarlar oluşturmalıyız. Yeni pazarlarla ancak bu rakamlara gelebiliriz. Bakış açımızı zenginleştirerek yönetişim modelini sağlıklı hale getirmemiz gerekiyor. Ortak akıl önemli. 70-80 milyon ziyaretçi hedefine ilerlerken bu yönetişim modelini başarmalıyız. Birlik beraberlik içinde sen, ben, o demeden ortak akılla hareket etmeliyiz. Sürdürülebilirliği sadece çevresel açıdan almak yerine işletmelerin ekonomik sürdürülebilirliğine de bakmamız lazım.”
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: