Turizmde köprüden önceki son çıkış

Nasıl bitecek dediğimiz sezonun sonuna geldik. İstatistiklere baktığımızda turist sayısında artış görünüyor ve her yerde işin bu bölümü işleniyor. Bu kadarla yetinirsek, sorun yok. Ama biz bu işin ticaretini yapıyoruz. İşin bir de ekonomik boyutuna bakmak lazım. Ne yazık ki o bölümde değişen bir şey yok gibi.

Murat Toktaş Murat Toktaş 31/12/2019 23:40
Turizmde köprüden önceki son çıkış

Murat TOKTAŞ / KATİD Başkanı - North Point Hotels Koordinatörü

Nasıl bitecek dediğimiz sezonun sonuna geldik. İstatistiklere baktığımızda turist sayısında artış görünüyor ve her yerde işin bu bölümü işleniyor. Bu kadarla yetinirsek, sorun yok. Ama biz bu işin ticaretini yapıyoruz. İşin bir de ekonomik boyutuna bakmak lazım. Ne yazık ki o bölümde değişen bir şey yok gibi. 

Sektör  enflasyonu her yıl %12-13 civarında artıyor. Üstüne bir de, geçen senelere göre daha ucuza hizmet veriyoruz. Kişi başı turizm gelirimiz de, 2016 yılına oranla yaklaşık %10 azaldı.

Yıllardır rakiplerimize oranla çok daha ucuza sattığımız odaları, bedavadan biraz pahalıya sattığımız bir sezonu kapattık. On milyonlarca dolarlık devasa tesisler, şartlar ne olursa olsun misafirini yüzünde gülümsemeyle ağırlayan kahraman turizmciler, sektörün her birimden emekçileri, böyle sezonları da, bu fiyatları da hiç hak etmiyor.

Ama ne yazık ki, perşembenin gelişi çarşambadan belli idi.  Yani istatistikler malumun ilanı oldu. Sonuç; başak var, tane yok. Bu böyle gidemez, koca koca tesisleri 3 kuruşa satamayız. Bir şeyler yapmamız lazım. Yoksa yıllarca Avrupa ve Rusya’yı bedavaya ağırlayama devam ederiz.

Köprüden önceki son çıkış

Son 2 yılda gelinen durumdan sektörün tek başına çıkması mümkün değil. Sorun artık sektörün sorunu olmaktan çıktı. Geçici olarak gördüğümüz sıkıntıların kalıcı olmasından endişe ediyorum. Eğer gelecek yılları kurtarmak, 2020’de bir çıkış yakalamak istiyorsak, hükümetimizle birlikte bir politika belirleyip, yola öyle devam etmeliyiz. Aksi takdirde bu geçici gördüğümüz krizin kalıcı olma ihtimalini güçlendireceğiz.

Politikasızlık, 85 Milyar Dolar yatırımı ve yaklaşık 250 bin (sadece otel personeli) çalışanı olan koca bir sektörün çok daha zor duruma düşmesine neden olacak.

Bu yatırımlar milli servet ve yarı kamu sayılır. Bakanlığın da olaya böyle bakması gerekir. En azından ilk etapta yatırımları durdurup, teşvikleri kapatıp, sadece var olan tesislerin kendilerini yenilemelerine izin vermeli. Ek olarak da,  rekabet gücünü arttırmaya yönelik destekleri hayata geçirmelidir.

Artık lütfen bir şeyler yapmaya başlayalım. Kimsenin nefes alacak hali kalmadı. Belki yeterinde bilinmiyor ama; bu yaz birkaç üzücü olayla da karşı karşıya kaldık. Parasını alamayan bazı müdür arkadaşlarımız intihar girişiminde bulundu. Birçok arkadaşımız uzun süren işsizlikten dolayı kendini toparlayamadı ve ailesi dağıldı.

Birçok değerli yönetici sektörü terk etti. On binlerce turizm çalışanı boşta, binlerce müdür evinde oturuyor. İş mahkemelerinde 10 binden fazla dava dosyası ile hizmet sektörü, birinci sırada yer alıyor.

Bunlar konuşulmadıkça, çözüme odaklanmadıkça, sorunlara devlet eli uzanmadıkça, içten içe sektörü kemiren sorunlar büyüyecek ve en sonunda büyük sosyal ve mali çöküntü yaşayacağız.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.