Turizmde İstanbul Türkiye’nin lokomotifidir…
2011 yılı içinde Türkiye'deki otel sayısını artırma kakarı alan Hilton Worldwide, İstanbul’da Moda, Bostancı, Avcılar, Haliç; Anadolu’da da Bursa, Şanlıurfa, Mardin, Kapadokya’da Double Tree ve GardenInn markalarıyla büyüyecek.
Hilton Worlwide Otellerinin Bölge Müdürü Armin Zerunyan, Türkiye’nin turizm yatırımları için olağanüstü bir avantaj sunduğunu belirtiyor. Türkiye’nin her bölgesinde yatırımlarını çoğaltacaklarını söyleyen Armin Zerunyan ile Hilton yatırımlarını ve Türkiye turizmini konuştuk.
Türkiye turizminin 2010 değerlendirmesini yaptığınızda; turizm politikaları ve marketin açısından bakıldığında hangi özellikler öne çıkmaktadır?
2010 yılı İstanbul açısından değerlendirildiğinde kentin kültür başkenti olması ön plandaydı. Diğer yıllardan farklı olarak bunun üzerinde bir pazarlama çalışması yapılmıştı. Görsel anlamda özellikle yurtdışındaki havaalanlarında bir takım güzel çalışmalar gördüm. Ancak bunun pratiğe yansıtılması esnasında İstanbul’un, sektör ve ekonomimizin daha avantajlı şekilde konudan faydalanabileceği bir planlama ve strateji geliştirilebilirdi. Bunun haricinde genel olarak İstanbul odaklı gidecek olursak, İstanbul'un destinasyon popüleritesi anlamında hala devam eden bir çıkışı söz konusu. Şehir kendi kendi pazarlıyor. Yapılan pazarlama çalışmalarının çok daha etkili yapılması gerekiyor ki bu avantajın üzerine ilave fırsatlar oluşabilsin. Türkiye'nin en iyi markası İstanbul ve İstanbul'un Türkiye'den ayrı bir marka olarak daha da fazla ele alınıp bir yerde lokomotif olarak bu pazarlama faaliyetlerinde birinci sırada kullanılmalıdır.
Ama İstanbul’a gelen yabancı ziyaretçi sayısının geçen yıla oranla az olması doğru bir istatistik değildir. Havaalanından gelen eskiden İstanbul'a inip oradan devam eden birçok insan artık doğrudan başka yerlere uçabildiği için doğal ve iyi bir eleme olmuyordu. İstanbul'a gelen turist veya İstanbul'da konaklayan yabancılarda bir azalma olduğunu sanmıyorum. Türkiye'de, ileriye dönük olarak önümüze çıkacak olan postansiyel bir risk de ülkemizin giderek daha da pahalı bir hale gelmesi. Bu riski nasıl yönetebiliriz, nasıl bir politika izlenmelidir diye ciddi anlamda düşünmek gerekiyor.
Türkiye zincir otellerin ilgi noktası haline geldi, bu yatırımların turizmimizi nasıl etkilemesini bekliyorsunuz?
Zincir otellerin bazıları bizim gibi bunu çok erken fark ettiler. Bazıları daha geç, ancak hepsi konunun önemini bir şekilde fark etmiş oldu. Bu sayede Türk turizminde markalaşma ve rekabet artışı olacaktır. Özellikle turizmin daha önce uzak kaldığı bölgeler veya gelişmeyi daha yavaş izleyen bölgelerde bu gelişmenin hızlanacağını, kalitenin artacağını ve oralara yönelik talebin de bu oranda artacağını söyleyebiliriz. Çünkü marka otellerin, yabancı zincirlerin özellikle kendi pazarlama kanallarından ister istemez bu destinasyonlara yönelik ekstra bir çaba içine girmeleri beklenecektir. Şu anda konaklama konusundaki yetersiz koşullar sebebi ile Anadolu'daki bazı şehirlere gitmeyi tercih etmeyen ya da gidemeyen kişiler de böylelikle güven duyacaktır. Çünkü marka insanların kafasında bir imaj oluşturur ve bir istikrar beklentisi yaratır. Marka da nerede olursa olsun bu beklentiyi en azından minimum oranda karşılamak zorundadır. Bunu da görebilen bir ziyaretçi, daha rahat bir şekilde ve de daha büyük bir güven duyarak oraları keşfedecektir.
Hilton Grubu olarak konaklama sektörü açısından Türkiye nasıl tanımlanıyor?
Hilton grubu Türkiye'nin kendisi için olan önemini, 1950 yatırım planlarında İstanbul’a Hilton yapılmasına karar vererek ve de 1955 yılında Hilton Istanbul'u açarak göstermiştir. 55 yıldır da verdiği bu önemde istikrarlı bir artış gözlemlenmektedir. Özellikle de Anadolu'ya açılan ilk yabancı zincir, 1988 yılında Ankara'ya açtığı otel ile Hilton olmuştur. Yine 80'li ve 90'lu dönemlerde Anadolu'daki birçok şehirdeki ilk yabancı uluslararası otel zinciri yine Hilton olmuştur. İzmir, Mersin, Adana, Kayseri, Konya gibi şehirlerde açılan Hilton otelleri buna örnek olarak gösterilebilir. Bu yıl içinde de Kütahya, yılsonunda da tekrar Konya’da açılacak yeni otelimizle bu sektörde en geniş kapsamda ve de istikrarlı faaliyet gösteren yabancı otel zinciri Hilton'dur. Dolayısıyla Türkiye'yi en iyi tanıyan ve Türkiye’nin potansiyelini en iyi değerlendiren dünya çapındaki tanınan gruplar içerisinde biz yer alıyoruz. Önümüzdeki 5 yıl içinde de 25’in üzerinde açık ve işletilmekte olan otelimiz olması beklenmektedir. Bu açıdan bizim Türkiye'ye verdiğimiz önem faaliyetlerimizle çok açık bir biçimde ortadadır.
Otellerinizde hangi özel krıterleri öne çıkararak marka prestijini ve misafir profilinizi koruyorsunuz?
Biz marka genelinde geçerli olan bu standartları taviz vermeden uygulayarak, gerek marka prestijini gerekse bunu bekleyen, bunun için daha fazla para ödeyen misafirlerimizin beklentilerini karşılıyor, prestijimizi ve de misafir profilimizi koruyoruz. Bizim gibi bir markanın da en güçlü olduğu taraf da bu standartları taviz vermeden uygulayabilmek, müşteri beklenti ve diğer bazı etken koşullar doğrultusunda da geliştirebilmektir. Servis, oda, restoran gibi standartları bunlara örnek olarak verilebilir. Bu standartlar aynı zamanda da değişkendir. Örneğin internet servisimiz bundan 15 yıl önce olmayan bir standart. Fakat bu tarz standartların da belirli bir süre sonra minimum bir standardı olmaya başlıyor.
2011hedefleriniz nedir?
2011 yılında her ticari işletme gibi satışlarımızı, gelirlerimizi, karlılığımızı ve pazar payımızı olumlu bir şekilde arttırmak istiyoruz. 2011 yılında piyasanın iyi olacağını var sayıyoruz. Hatta 2010 yılına göre bir artış da tahminlerimiz içinde var. Dolayısıyla kriz döneminden çıkarken almak zorunda olduğumuz birtakım ekonomik kararları, masraflara yönelik yaptığımız birtakım harcama sınırlamalarını, karlılık açısından zararlı bir durum ortaya çıkarmadan tekrar gözden geçireceğiz. Otellerimizdeki bir takım yenilemeler, bazı eğitim programları tekrar devreye girecek şekilde operasyonlarımıza devam edeceğiz.
Marka olarak da 2011 yılı içinde Türkiye'deki otel sayımızda bir artış olacak. İstanbul’da Moda, Bostancı, Avcılar, Haliç; Anadolu’da da Bursa, Şanlıurfa, Mardin, Kapadokya Double Tree ve GardenInn markalarımızla Hilton Worldwide olarak büyümemizi sürdüreceğimiz iller olacaktır.
ARMIN ZERUNYAN, KİMDİR?
1963 yılında İstanbul’da doğan Armin Zerunyan, Ağustos 2007’den buyana toplam 1.207 oda kapasitesine sahip olan Istanbul’daki Hilton Worlwide otellerinin (Hilton İstanbul, Conrad İstanbul, Hilton ParkSA İstanbul) Bölge Müdürü olarak görev yapmaktadır.
Armin Zerunyan, lise öğrenimini İstanbul’daki Turizm ve Otelcilik Meslek Lisesi’nde tamamladıktan sonra 1986 senesinde Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Uluslararası Pazarlama bölümünden mezun oldu. Akabinde Anchorage, AK ABD’de Alaska Pacific Üniversitesi Otel/Restoran/Turizm İşletmeciliği bölümünü de tamamlayarak 1987’de ikinci lisans diplomasını aldı.
Armin Zerunyan sırasıyla:
Mart 1997 - Haziran 1999: Almanya Dresden Hilton Otel’inde tarihleri Otel Müdür Yardımcısı. Temmuz 1999 - Ağustos 2000: 92 odaya sahip butik resort tarzındaki Hilton Fujairah’da (Birleşik Arap Emirlikleri) Genel Müdür . Ağustos 2000 - Şubat 2004: Bulgaristan’da açılan ilk Hilton Oteli olan Hilton Sofya’da Genel Müdür Şubat 2003 - Temmuz 2007: 778 odası ve 1.200 kişilik Kongre Merkezi ile Avrupa Kıtasındaki en büyük Hilton oteli olan Hilton Prague’da Genel Müdür olarak görev almıştır.
2008 Şubat’dan beri Turistik Oteller İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği TUROB’un, 2008 Nisan’dan beri Türk – Amerikan Ticaret Odası’nın (ABFT) yönetim kurulu üyesi ve Kasım 2009’dan beri Uluslararası Toplantı Profesyoneleri’nin (MPI) kurucu yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmaktadır.2008 yılından beri Istabul Rotary Kulübü’nün de üyesidir.
Aralık 2004- Temmuz 2007 tarihlerinde Çek Cumhuriyeti’ndeki Turizm Komisyonu ve Amerikan Ticaret Odası Başkanlığı görevini yürütmüştür. Bunun dışında Ocak 2002 ile Şubat 2003 tarihleri arasında Bulgaristan’daki Amerikan Ticaret Odası’nda Kurul Üyeliği yapmıştır.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: