Turizm sezonunda Datça izlenimlerim…
Datça’da yüksek enflasyonun neden olduğu pahalılıktan herkesin olumsuz etkilendiği, hiç kimsenin memnun olmadığı turizm sezonu yaşandığı turizm sektöründeki herkesçe konuşuluyor.
Şubat ayında Datça Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Badem Çiçeği Festivali’nin getirdiği rüzgar turizmde büyük hareket yaratmış, özellikle günü birlik gelenlerin oluşturduğu yoğunluk yaşanıyor. Sezonun verimli geçeceğinin müjdecisi oluyordu. Ardından sezon başında, 9 günlük tatil süresince benzer bir yoğunluk Datça’nın her yerinde hissediliyordu.
Ancak, tatil beldelerimizde olduğu gibi Datça’yı dolduranlar, doluluklardaki ani düşüş olunca, tatilcilerin 9 günlük tatille yetinip ana sezonda tatilden vaz geçmiş olabileceği düşündürüyordu. Yüksek sezona geldiğimiz Temmuz ayının son günlerinde, geçen yıla göre kimine göre % 30 civarında olduğu ifade edilen otel doluluklardaki düşüşlerin yanında, bir de geceleme sayılarında da düşüşlerin olduğu otelciler tarafından dile getirilmesi bir göstergeydi. Bu durum, restoran ve kafe sahipleri ile günübirlik koy gezileri yapan tekne müşterilerin sayısının olumsuz etkilediği limandaki kaptanlar tarafından ifade ediliyordu.
Sohbet ettiğim otelcilerden biri ‘enflasyonun yarattığı pahalılıktan geçen yıldan daha az rezervasyon başvuruları aldıklarını, gelenlerin az harcama ile en yüksek hizmeti almak istediğinden bahsedilirken, kapı müşterilerini fiyatların yarısına varan teklifler yapılıyormuş. Günübirlik mavi tur düzenleyen bir kaptana ‘sezon nasıl gidiyor diye sorduğumda ’Mehter takımı gibi’ diyerek esprili cevap veriyordu. Otellerde konaklayan turistten ziyade, günübirlik İzmir, Denizli, Muğla, Marmaris, Didim gibi şehirlerden turlarla gelenler ile yazlığı olanların evlerine gelenlerin, Datça merkezde yoğunluğu oluşturuyormuş.
Yurtdışından gelen turist sayılarının, Datça’da otellerin doluluklarına yansımadığı görülürken, Yunanistan’ın sınırda vize kolaylığı sağlaması, yurtdışına çıkmak isteyenlere bir fırsat olması nedeniyle, Ege bölgesindeki iç turizmde daralmanın bir sebebi olarak görülmesi, Datça’ya gelen yerli tatilcilerin sayısının düşmesinde de etkili olmuş. Datça Limanında yanaşma yeri olmaması nedeniyle geçmiş yıllarda Sömbeki (Simi) adasından gelen feribot seferleri bu yıl da yapılamaması da tatilci sayısının azlığında ayrı bir neden olarak gösteriliyor.
Birçok tatil beldemizde olduğu gibi Datça’da da, özellikle Kumluk’taki restoran kafelerde ödenen yüksek meblağlı ödeme belgeleri, işletmenin tatil beldesinde bulunduğu konum dikkate alınmadan, geniş bir şekilde sosyal medyada yer alması da ayrı bir olumsuz hava yaratıyor. Turların uğrak yeri, Eski Datça’da da olumsuz atmosferin yaşandığını işletmecilerde gözlemlemek mümkün.
Tatilcilerden, restoran, kafe ve barlarda yemek - içmek yerine, portatif sandalye ve masalarına marketten aldıkları yiyecekleri dolduranlardan akşamları sahil ve plajlarda sofralarını kurma yoluna gidenlerin sayısı az değil. Datça belediyesinin Sevgi Yolu ve Limandaki kafeleri ile Köy Garajındaki Kent Lokantası ilgi gören yerler arasında sayılıyor.
Datça’da sadece tatilciler dahil herkesin artan fiyatlardan, pahalılıktan şikayetler etkisini göstermiş olsa gerek ki, son günlerde işletmelerin fiyatlarını aşağıya çektikleri görülüyor.
Datça turizminde, herkesin ağız birliği etmişçesine Ağustos ayında daha iyi olacağı umudunun olduğu bir manzara var…
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: