Turizm sektörüne çok büyük görev düşüyor
Deprem... Hepimiz için çok acı. Ancak o, yüzü değil sadece gözleri acı acı gülebilen çocuklar için umut olmak, onlara sahip çıkabilmek, turizmcilere görev olmalı.
Kaç gün oldu,
geçmiyor yara,
yaralar.
***
Artık enkaz toplanıyor derken,
bir kız çocuğu,
o yıkıntının altından
elini sallıyor.
Konuşmuyor.
Gözleri gülüyor sadece.
16 gün geçmiş.
Ne yaşadıysa!
Kıvırcık saçları, gülen gözleri
ve tek kelime etmeyen dudaklarıyla.
***
Betonun beyazını kapmış saçları.
Elleri nereye dokunacak,
belli değil.
Kayıplarını hiç bilmiyor.
Yemek,su,
farkında bile değil.
Derdi bile...
Sanki yeni doğmuş gibi.
Sesi çıkmıyor.
Dokunmuyor hiçbir şeye.
Sadece gözleri gülümsüyor.
Ben yaşıyorum,
dercesine.
***
Niceleri var böyle.
Çocuklar,
Hep çocuklar!
Anasız, babasız, akrabasız.
Ne olduğunu bilmeden,
yalnız,
yalnızlığını bile bilmeden.
***
Ne yaşadılarsa,
ağlamıyorlar bile.
Suskunlar.
Gözleri ışıl ışıl sadece.
Gördükleri gerçek mi
dercesine.
Yaşadıklarını,
yaşama tutunduklarını anlatıyorlar sanki.
***
Onlara dokunmak bile çok özel.
Nasıl olacak?
Ne yapacağız da,
yeniden yaşama döndüreceğiz,
o sevinci vereceğiz,
bu çocuklara,
çocuklarımıza.
***
Anne yok,
baba yok.
Kardeş belki.
Kimbilir, kaç yıl sonra.
***
Turizm sektörüne çok büyük görev düşüyor.
Bu çocuklar,
yetimler, öksüzler.
Onlara sahip çıkmak çok önemli.
***
Deprem.
Hepimiz için çok acı.
Ancak o,
yüzü değil,
sadece gözleri acı acı
gülebilen,
çocuklar için umut olmak,
onlara sahip çıkabilmek,
turizmcilere görev olmalı.
***
Kazanmak kadar,
paylaşmak da gerçeklik.
O çöküntünün altından,
anasız, babasız tek başına
çıkan,
yaşamın yükünü omuzlamakta
zorlanacak çocuklara,
sahip çıkacaktır turizmciler.
***
İnsancıl, naif ve sevecen
duyguları ile
bu işe en yatkın,
ve en uygun sektör.
Haydi bakalım,
iş başına...
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: