Turizm Meclisi'nde, İstanbul turizmi tartışıldı...
Sunuculuğunu Avrupa-Türkiye Turizm İş Konseyi Başkanı Hüseyin Baraner'in yaptığı 'Turizm Meclisi' programında bu hafta, İstanbul turizmi masaya yatırıldı.
28 Ağustos Cumartesi gecesi İstanbul Sultanahmet’ten canlı olarak yayınlanan programda, İstanbul'un ve Türkiye'nin turizm sorunları, çözüm yolları ve hedefler sorguladı.
Baraner’in sunduğu program, kendi çapında bir rekora imza attı. Aralıksız 16 hafta boyu Cumartesi günleri en az 3,5 saat canlı yayın yapan Baraner, sadece turizmin konuşulduğu, tartışıldığı ve çözüm arandığı toplan 56 saat canlı yayına imza atmış oluyor.
Program başladığında, Baraner yaptığı açıklayıcı konuşmasına;
"Bu kutsal günde büyük dinlerin buluşup kucaklaştığı ve insanların birbirleriyle dostça selamlaştığı medeniyetler beşiği, İstanbul’umuzun Sultanahmet Meydanı’nda gerçekleştirmekten son derece mutluyuz…
TRT Belgesel Kanalı’nın, 16. ve 2010 yazının son programında Türk Turizm’inin geleceğini, Türk Turizminin kanaat önderleriyle masaya yatırıyoruz…
Bundan önce 15 kez nerelere gittiğimizi ve oralarda bizlerden nelerin talep edildiğini konuşmak isteriz… Bu yöreler sırasıyla; Antalya, Mersin, Bursa, Bodrum, Afyon, Urfa, Samsun, Trabzon, Marmaris, Ayvalık, İzmir, Kars, Hatay, Kuşadası, Nevşehir idi… Noktayı İstanbul’da koymak istedik… Anladık ki Türkiye’nin gündemi gerçekten Turizm…
Herkes turizmi konuşuyor… Ülkemizin dünya listelerinde ilk 7. Sırada oluşunu,en cazip turistik ülkelerin en önemlisi olduğumuzu… İş dünyamızda da bunun böyle olduğunu…Çoğumuzun ekmeğinin turizmden elde edildiğini’’ söyleyerek başladı…
Baraner,Turizm Meclisi programına, ülkesel ve uluslar arası bazda turizm yapan ve dernekleriyle birlikleriyle tüm sorunların üzerine eğilen turizmci yöneticilere sorularını yönelterek programın can damarına girdi…
Daha sonra Turizm Meclisi’nin Konuklarından ilk olarak, TYD Başkanı Dr. Turgut GÜR'e soru yöneltti;
Türk Turizminin gelecek yıllardaki gelişmesiyle çok yakından ilgili ve görevli bir insan olarak,gelecek 5 yılda yatırımcılarımız Türk Turizmini nerelere taşıyacak?...
TYD 2015-2020’lerde neler yapacak?...
TYD Başkanı Dr. Turgut GÜR, Sözlerine, muhteşem bir akşamda Sultanahmet ile Ayasofya arasındaki tarihi ve kültürel bir mekanda böylesine güzel bir mecliste bulunmanın kıvancı içinde olduğunu belirterek başladı…Ülkemizin dünyanın en büyük turizm ülkesi olarak 7. Sırada olmasının son derece önemli olduğundan ama bunun yetmeyip ilk 3’e girmemizin gerekliliğinden söz ederek devam etti...Hedeflerinin bu olduğunu israrla belirtti…
Türkiye’de turizmin ilk teşkilatlanmasının 1980 yılında Turizm Çerçeve Kanunu’nun çıkmasıyla başladığını,1982 de Turizm Teşvik Kanununun yasalaşmasıyla taşların yavaş yavaş yerine oturduğunu,zamanın Başbakanı Turgut Özal Bey tarafından turizmin yeniden planlandığını ve bugünkü hedeflere o zamandan beri gelen tüm kişisel ve kurumsal katkılarla ulaşıldığını anlattı…
1980’lerde 1 milyon 300 bin turist,55 bin yatak,350 milyon dolar turizm girdisi varken,2009’lara gelindiğinde;27 milyon turist, 1 milyon uluslar arası standartlarda yatak,22 milyar dolar girdi ile dünya turizm rekabetinde olan ülkelerle baş başa geldiğimizi söyledi…
Hedeflerinin ise; 2023 de, planlandığı gibi giderse,70 milyon turist,1milyon 500 bin yatak,70 milyar girdi olduğunu bildirdi…
Planlanan bu hedeflere ulaşmanın yolunu da planlı çalışma ile destinasyonlara göre yapılan yatırımın olacağını söyledi…
Hedef rakamlara ulaşmak için de ,yatırım payları içinde Türk Hava Yolarında koltuk sayısını 100 bine çıkaracaklarını,18 adet olan golf alanlarını 3 kat arttırarak 50- 60 a çıkaracaklarını,Marina ve yat bağlama kapasitelerini de arttıracaklarını,Alt yapı sorunlarının giderilmesi ve yenilerinin yapılması için de 24 milyar dolar ayırdıklarını,sağlık,kongre,eğlence,hava deniz kara ulaşımının ve telekominikasyonun iyileştirilmesi içinde büyük bir bütçe ayırdıklarını anlattı…Turist sayısı başına 650-700-dolar olan rakamı da 1000 doların üstüne çıkarmak iddiasında olduklarının da altını çizdi…
Konuşma sırası, TURSAB Genel Sekreteri Günnur ÖZALP’a geldiğinde,TÜRSAB ile bağlantılı sorular gündeme geldi;Türk Turizmi için yıllardır koşuşup duran çabalı ve acenta sahibi Özalp’a, Turgut Beyin söyledikleri gerçekleştiğinde 2020’lerde gerçekleşen yatırımlara gelecek olan turistleri veya iç turizmde hareketi sağlayanlar, acenteler olacağına göre,turizmde çeşitliliği nasıl yapmalıyız? sorusu yöneltildi.
Acentelerin yurdumuzun her köşesinde var olduğundan bahsederken,Türk turizminin gerçek bekçileri olduklarının bilinmesi gerektiğini söyledi…Türkiye’de seyahat acentelerin faaliyetlerini düzenleyen kanunun uzun yıllardır var oluşundan söz ederken,sürdürülebilir turizmi de sağladıklarını önemle belirtti..Ayrıca doğayı çevreyi tahrip eden olaylara karşı da duruşlarını belirtiklerini anlattı…Baraner’ in dijital çağda TÜRSAB’a dair bir gelişmenin neden az olduğu ve pazarlamada kullanılmadığı sorusuna verdiği yanıtta şöyleydi;
‘’Yasalar bazı konularda bizim kısıtlı davranmamızı gerektiriyor. Her acentenin kendine özgü binlerce sitesi zaten var.Pazarlamalarını da bu kanallardan yapıyorlar…Bizim de kendine özel bir sitemiz var ve geliştirilme yolunda…’’
Hızla ilerleyen keyifli yayın akışı içersinde konuşma sırasında, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım İşletmeler Genel Müdürlüğü Kontrolörler Kurulu Başkanı Fikri KOLENOĞLU ‘na yöneltilecek bir çok soru birikmişti…
Hüseyin Baraner’in, Kolenoğlu’na yönelttiği soruda , bakanlığın tırlar dolusu proje arasında olmakla beraber 2023 erişmede nasıl yol alacağı ve nerde olacağı vardı…
Kolenoğlu; konuşmasına, ilk olarak turizm meclisi programının 1’incisinde de birlikte olduklarından, yöredeki kıymetli meslektaşları ile güzel bir program gerçekleştirdiklerinden bahsederek giriş yaptı…Ama her şeyin İstanbul’dan başladığını söyleyerek sürdürdü…’’ Turizm ülkemizde ne durumda? ne oldu ? nasıl oldu da? Bu güzel günlere gelindi.Yazılması anlatılması yayımlanması gereken bir öykü…Bakanlığımız iki görevi birlikte yürütmekte.Özellikle Anadolu’da yapılan yenileme çalışmalarından ,çok daha fazlasını İstanbul’a yöneltmiş durumda.Kültür değerlerimizi aslına sadık kalarak restorasyon yaparken, çevre düzenlemeleri doğayı koruma konusunda da özen gösterilerek çalışmalar olanca hızıyla sürmekte…
Türkiye geneline bakıldığında Doğu Karadeniz kalkınma projesi başladı.Bu arada turizm için çok güzel olacak derken doğayı korumaya da özen gösteriliyor…Özlenen hedeflenen noktaya gelindiğinde her Türk insanı turizmden nasibini alacak…Hedeflere ulaşırken ziyarete gelenlerle,ziyaretine gittiğimiz ülke insanları arasındaki etkileşime de özen göstermeliyiz…Sümela müthiş bir olay…İmajımızı güçlendirdi…Türkiye ,İnanç turizmi ile farklı ve büyük bir trend yakaladı…Turisti tebessümle karşılamak ve uğurlamak da çok önemli..Kültürümüzü en özgün şekilde tanıtmaya da özen göstermeliyiz.Sürdürülebilir ekolojik bir çevre yaratarak gelişimi tamamlamak üzere tüm projeleri uygulamaya aldık…’’ dedi…
Olanca keyif ve hızıyla süren programı o sırada meydanı dolduran halk da büyük bir heyecanla izliyordu…
Baraner nazik bir uslupla programın akış sırasına göre sözü, TUROB Genel Sekreteri Faruk BOYACI’ ya verirken, kısa bir açıklama yaptı.Sürdürülebilir turizm ,için çevre faktörünün insanlık için önemine değinerek,Anadolu’ya bu programla turizm heyacanını yaydıklarını söyledi …Son durağın İstanbul olduğunu belirtirken sesinde titrek bir sevinçli hüzün vardı…Otelcilere dünya büyük bir kriz yaşarken Türkiye turizmi üstün hizmet ve ürünleriyle nasıl ünlendi sorusunu yöneltti;
Boyacı, bugün gelinen noktada büyük paylarının olmasından duydukları kıvancı paylaşmanın güzelliğinden söz etti. Bir yeni model değişikliğine ihtiyaç duyulduğunu belirtti.Teşkil edilen destinasyonlara göre yenilenmesi için ,kaç tane belediye kaç tane bakanlık ve özel belgeli tesisin bulunduğunun saptanması gerekliliğinden bahsederken ,TUROB’un böyle bir çalışma içinde olduğunu söyledi.Otellerin doluluk oranları konusunda teknolojik veri tabanının önemine değindi.Türk Turizminin yükselen trendinde ,yöresel düzeye gelindiğinde ,makro başarılardan çok, daha önemli yoğun bölgesel sorunların yaşandığına dikkat çekti…Turizm pazarlama politikalarının da çok daha iyi planlanmasına,sektörün saygın bir duruma getirilmesine özeni çekerken,otel yatırımlarının da çağ atladığından söz etti…
İlerleyen ve gittikçe heyecanı arttıran Turizm Meclisi’de konuşma sırası biz olmazsak olmaz edasıyla oturan TUREB Yönetim Kurulu Başkanı Şerif YENEN’e geldiğinde ,Baraner’in önemli soruları flaş gibi patladı;’’Türkiye’yi en iyi anlatan kültürümüzü tarihimizi en iyi bilen birkaç dil konuşabilen Türk Rehberleri dünya sıralamasında en öndeler…Ama sorunları var biliyoruz…biraz açar mısınız?...
Yenen, Dünya Rehberler Birliğine de üye olan TUREB’in çalışmalarını dünya çapında toplantılara katılarak ilerletmekte olduğunu,Türkiye’de bu sektördeki insan emeğinin profesyonelce yapıldığını,Turizmin yükselen trendinde büyük payları olduğunu söyledi.TUREB’in 56 yıl önce kurulduğundan söz ederken o zaman,daha hiçbir kuruluşun bulunmadığından bahsetti. SKAL Türkiye’nin kendilerinden sonra ilk sırada ve devamla diğer meslek kuruluşlarının teşkilatlandığını söyledi… Acenteler bile kurulmadan ,rehberlere hep ihtiyacın olduğunu belirtti.Bugün için Rehber sayısının 12 bine ulaşmasına rağmen,sayılarının artarken, rehber olma kriterlerinin hafiflediğini, zaten sorunların da buradan başladığını belirtti.Şerif Yenen sözlerini sürdürerek;
’’Eskiden rehber olmak için en az 2 yıllık meslek Yüksek Okulu diploması aranırken,Bakanlığın açmış olduğu 6 aylık kurslarda hemen rehberlik sertifikası verilmesi sayıları çoğaltmakla birlikte, bilgi ve anlatım düzeyini de düşürmüştür.Çarpık bir durum…Türkiye’ye gelen her misafir rehberlerin önderliğinde gezip ülkemizi tanıyor…Büyük büyük yatırımlara gelen kocaman müşterileri, her dildeki rehberler gezdirip bilgilendiriyor…Başarılı bir tanıtımda,ön yargılı olanların bile bakış açıları değişebiliyor…Milyon Dolarlık yatırımlara gelen misafirleri ,hava alanlarında karşılayıp özenle hizmet veren rehberler,yine onları tebessümle havaalanlarından ülkelerine uğurluyor…
Turizm Meclisi Programını büyük bir hazla yöneten Baraner,Türk Turizmine yeni bir heyecan katan yatırım sistemi olarak nitelendirdiği (ÖZBİ ) Özel Belgeli ve Butik İşletmeciler Derneği Başkanı Hasan GÜLKAYNAK ‘a söz verirken,çok ve kaliteli turist alan özel yatırımlara olan ilginin,nasıl bu kadar yükseldiğini sordu;
Hasan Gülkaynak , turizm bilincinin oluşmaya başladığı90 lı yıllarda, yeni bir trendi hissederek, 1996 yılda ÖZBİ yi kurduklarını anlattı.O yıllarda 2 bölgenin önem kazanmaya ilgi görmeye başlamasının kararlarında etkin olduğunu da ekledi…Bunlardan ilki Taksim, İkincisi Sultanahmet’ti. Gülkaynak arkadaşlarıyla bunu hissettikleri zaman kurdukları derneği bugüne nasıl taşıdıklarını, şimdi 120 üyesiyle başta İstanbul olmak üzere türkiyenin her yöresindeki hatta KKTC den bile üyelerinin olduğundan sürekli taleplerin arttığından söz etti. Butik otelciliğin Bakanlığın da destekleriyle ,başta İstanbul olmak üzere, Türkiye’nin dört bir köşesinde her geçen gün büyümekte olduğunu sözlerine ekledi…
Gülkaynak, oda sayıları küçük manevi zenginliği büyük olanların butik olarak adlandırıldığını ,buralarda kişiye özel ve kültürel hizmetin verilmesinin artı değerler olduğunu da belirtti.Turistin Butik otellerde konakladığı zaman ,Türkiye’de olduğunu hissetmesi de önemi bir kat daha arttırdığını söyleyerek konuşmasını tamladı…
Program 2. Saatini sürdürürken sıra Baraner’in sunumunda uluslar arası network te söz sahibi olarak nitelendirdiği; SKAL İstanbul Başkanı Vedat BAYRAK konuşmasına başladı;
Kendisine, Türk Turizmi Asya da Afrika da Amerika da ne durumda diye sorulmuştu…Bayrak;’’Her şey güzel Sn. Baraner ama bir şeyi unuttuk!...
Şu an programı gerçekleştirdiğimiz mekanı tanıtmadık… Önce izninizle,ben bunu anlatayım… İki büyük cami ,Sultanahmet ve Ayasofya arasındaki alandayız… Buraya iftar vakti vardığımda meydanı dolduran 100 bin kişi kadar olan iftarlarını açmaya gelen insanların oluşturduğu kültür beni şaşırttı… Etkilendiğimi söylemek isterim…Turizm Meclisinin bu manevi ortamda yapılışı kulağa gelen dua sesleri bana geçenlerde Sümelada gerçekleşen ayini hatırlattı… Türkiye’nin uluslar arası arenada dinlerin çeşitliliği ve özgürlüğüne verdiği önemle anıldığı bir diyar olmasını sağladı. Tüm dünya pazarlarında da konuşulan etkilenilen yer Türkiye olarak gelecekte büyük umutlar var… Ülkemizde en büyük kaynaklar turizme yatırıldığı için bugün bu güzellikte…
Dış dünyada Türkiye’nin durumuna gelince; bütün yatırımcıların kuruvaziyer turizmine yaptıkları yatırımların yüksek olduğunu görüyoruz…Hem müşterileri hem kapasiteleri ve de gelirleri çok büyük olduğu için ilerliyorlar…ortalamaları da etkiliyorlar…gelen turistleri çoğu gemiyle İstanbul’a geldiğini söylüyor…Tarihimizi ve kültür mekanlarını bu şekilde görmekten de mutlular…’’ dedi…
Programın sonuna yaklaşıldığında saat gece yarısını çoktan geçmişti… Ama sıra tüm hüneriyle olayların gerçeklerini yansıtan,ekonomist ,turizm yazarı TUYED Başkanı Kerem KÖFTEOĞLU’na gelmişti…Açılan uykulu gözlerle ekran başında binlerce insan merakla bekliyordu…Neyi konuşacak!...ne kaldı ki…her şey konuşuldu…ama iş hiç de öyle değildi…
Baraner’in soruları tükenmezdi…Köfteoğlu’na ‘’siz sorunları analizleyerek yorumlayan, yazan ve onlara eğilen Ekonomist bir Turizm Yazarı olarak,turizmde nereye doğru gidiyoruz? Medya nın bakış açısı nedir? i anlatırsanız, hepimiz bir de bu bakış açısından bilgilenip doyacağız.’’dedi…
TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu sözlerine şöyle başladı;’’ Biz yıllardır turizmin ciddi bir ekonomik girdi olduğunu yazarız…bu gerçeğin anlaşıldığı bu dönemde en ucuz istihdam gücü olan turizmin, seyahat endüstrisi haline geldiğini görüyoruz…Bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm hükümetlere Türk Turizminin ekonomideki yerini anlata anlata bitiremedik…zaten Turizm Bakanlığı da Yüksek planlama Kurulunda temsil edilen bir bakanlık da değildi…İcadi bakanlık,yani icracı bir bakanlık olamıyordu…Aslında her endüstri kuruluşu olayın içinde olmalıydı…Ekonomiden sorumlu bakanlığın da özenle öyle…
Medya açısından baktığımızda ise basında çıkan eski turizm haberlerinde hep helga vardı…Bugün ise medya,turizmin büyük girdi olduğuna,istihdam yaratıcı,seyahat endüstrisi olarak bakıyor…Turizmde geldiğimiz noktanın medyaya yansıması çok önemli…Uzmanlık alanı sadece turizm olan ve bu konularda yazan insanlar var…
Örneklemek gerekirse Almanya da Federal Almanya Turizm Endüstrisi Birliğinde herkes var…herkes fikir bildiriyor gelişime katkılı oluyor…bazı ülkelerde ise ekonmi bakanı turizm bakanı ve hatta başbakan…Böylece kararlar çabuk alınıp uygulamalara geçiliyor…
Turizm piyasaları hızla talep ve arzda ilerliyor ve de gençleşiyor…işsizlik en büyük derdimizken, en düşük maliyetin turizmde olduğunu göz ardı etmemeliyiz…30 milyon $ milli girdiyle,6 milyon Türk insanını kapalyan turizm sektörüne dikkat etmeliyiz…’’ diyerek sözlerini tamamladı… (www.tourismlifeinturkey.com)
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: