Turizm çalışanları, sektörün sorunlarını panelde tartıştı...
Merkezi Antalya'da bulunan Turizm Çalışanları Derneği Başkanı Hayal Aydede, “Dünya pazarlarıyla rekabet edelim derken sürekli fiyatları aşağı çekmek, işçilerin ücretlerini, hizmet kalitesini, sunulan yiyecek ve içeceklerin kalitesini de aşağı çekmeyi zorunlu kılmaktadır” dedi.
Antalya Kültür Merkezi'nde düzenlenen “Turizm Çalışanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri” panelinde konuşan Aydede, turizmin Antalya'da 500 bin, Türkiye genelinde 2 milyonun üzerinde işçi istihdam edilen bir sektör olduğunu söyledi. Özel hastaneler, eczaneler, esnaf ve sanatkarın da bu alan içinde değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden Aydede, bunlarla turizm sektöründeki istihdamın 10 milyon kişiyi bulacağına değindi.
Aydede, geçen yıl Türkiye'yi 27 milyon turistin ziyaret ettiğini ve 21 milyar dolar gelir elde edildiğini hatırlattı. Buna rağmen turizm çalışanlarının yaşam ve çalışma koşullarının bahsedilen büyüklüklere yakışır düzeyde olmaktan uzak olduğunu savunan Aydede, “Dünya pazarlarıyla rekabet edelim derken sürekli fiyatları aşağı çekmek, işçilerin ücretlerini, hizmetin, sunulan yiyecek ve içeceklerin kalitesini de aşağı çekmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu da sonraki yıl fiyatları tekrar aşağı çekme ihtiyacı doğurmaktadır. Bu kısır döngüden ülke ve sektör olarak çıkılmak zorundadır” dedi.
Aydede, turizm faaliyetlerinin 12 aya yayılması, turizm çalışanlarının iş güvenliğine kavuşturulması, bu çalışanların eğitimli hale getirilmeleri için dernekleştiklerini kaydetti.
“HER ŞEY DAHİL SİSTEMİ İSTİHDAMI OLUMLU ETKİLİYOR”...
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Antalya İl Müdürü Selim Erol da, Türkiye'de çalışanların mesai kavramına bağlı kalmaksızın özveriyle çalıştıklarına dikkati çekti.
Erol, turizm çalışanlarının bu özveriyi en çok gösteren kesim olduğunu belirterek, bu sayede turistlerin bir sonraki yıl yine Türkiye'ye gelmeye karar verdiklerini ifade etti. Erol, “Bu özveri sayesinde bugün Antalya'da 9 milyon turist sayılarını konuşuyoruz” şeklinde konuştu.
Dünyada, amatör ruhla çalışan, çalıştığı kurumu kendi iş yeri gibi gören insanların bulunduğu başka ülke olmadığına değinen Erol, buna rağmen işverenlerin işçinin sosyal güvencesinden kaçmaya çalıştığını, tasarruf bahanesiyle çalışanların iş akdine son verdiğini kaydetti. Erol, kişilerin en verimli zamanlarında işlerine son verilip, yerine yeni çalışanların alınmasının maliyeti yükseltebileceğine işaret etti.
“Her şey dahil” sisteminin bazı kesimlerce eleştirildiğini, buna karşın istihdamı olumlu yönde etkilediğini savunan Erol, şöyle konuştu: “Bu sistemde amatör ruhla çalışmak ve turistlerle bu şekilde ilgilenmek, hatırlanmayı sağlıyor. Bu da farkındalık yaratıyor. Birçok ülkede 'her şey dahil' uygulanmasına karşın turistler Türkiye'de daha çok ilgi gördükleri için burayı tercih ediyorlar. Bunda da çalışanların payı büyük. İşverenin ve yöneticilerin bu bakışla hareket etmeleri gerekiyor.
SGK olarak sezonun kapalı olduğu dönemde turizm çalışanlarının sigortalarının devam etmesi için bir çalışma başlatıldı. Önümüzdeki süreçte bu daha somut hale gelerek sektöre sunulacak. İşten çıkmak zorunda da kalsa bir turizm çalışanın sigortasının devam etmesi sağlanacak. "Turizmcilere, “Ali gitsin Veli gelsin" anlayışıyla başarılı olamayacakları uyarısında bulunan Selim Erol, kayıt dışının önüne geçilmesi için çalışanlardan destek istedi.
Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şule Daldal, turizm çalışanlarının 6 ay çalışıp 6 ay işsiz kalmalarının en önemli sebebinin, sermayenin dünya çapındaki egemenliğinin çalışanlar üzerindeki etkisinden kaynaklandığını savundu.
Yanlış iktisat politikaları nedeniyle turizm çalışanlarının işsiz kaldıklarını ifade eden Daldal, imalat sektöründeki işçi ücretlerinin düşmesinin her şeyi etkilediğini, bunun sonucu olarak da hizmet üreten turizm çalışanlarının aynı şekilde etkilendiklerini kaydetti. (Haber Antalya)
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: