Tek derdimiz Booking.com’mu?
Turizmde her şey yolunda gidiyor ya… Bir tek derdimiz kaldı. O da Bookıng.com olayı.
Osman Ergin
Bu konu ile alakalı geçtiğimiz mart ayında başlayan tartışmaların sonrasında aslında 2015 yılında TÜRSAB tarafından Bookıng.com aleyhine açılan dava, 29 Mart’ta gerçekleştirilen duruşmada davaya bakan hakimin tedbir kararı ile Booking.com aleyhine sonuçlanmış oldu.
Oldu da tartışmalar bitti mi, Tabi ki Hayır?
Bilindiği üzere; son dönemde ülkemizde internet üzerinden yapılan alışverişler ve internet hizmetleri ile ilgili rekabet soruşturmaları hız kazanırken, bunun turizmdeki yansıması da bokıng.com üzerinden başladı.
Fakat; henüz booking.com ismi gündemi işgal etmemişken; Türkiye’deki internet kullanıcılarının bu siteye yapmış olduğu aylık bir milyona ulaşmayan ziyaretçi sayısı da, kapatma kararının ardından ve hem de yardımcı destek programları kullanılarak, yüzde yirmi beşlik oranla artmaya devam etti.
Ne demişler. Reklamın iyisi kötüsü olmaz. İsim bu kadar ortada dolanınca; meraklı sayısı da, ziyaretçi sayısı da artıverdi.
Konuyu detaylandırmadan ve daha iyi anlaşılması için yazımıza; booking konusunu izah ederek başlamak gerekirse, 280 ülkede aynı şekilde faaliyet gösteren booking; sitesinde yer verdiği hotel, motel ve pansiyonların; uygun fiyatlarla, şeffaf bir ortam da, fiyat ve konsept karşılaştırmalı olarak konaklama rezervasyonunun yapıldığı ve kullanıcılarının 24 saat ulaşabildiği sürekli olarak online durumdaki bir rezervasyon sitesi.
Ülkemizde bu site ile ilgili farklı görüşlere gelince;
(TÜRSAB) Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’ne göre; Bookıng.com un internet üzerinden alıcılarına ulaşarak, yapmış olduğu bu satış şekli haksız rekabettir.
Tatil programı yapan tüketici açısından; kendilerine dünyanın her yerinden fiyat ve tesis karşılaştırmalı olarak, en ucuz tatil olanağı sunma ve sınırsız alternatifler sebebi ile tercih edilen bir sitedir ve sitenin Türkiye’de faaliyetlerinin durdurulması neticesinde tatilcinin bu hakları ellerinden alınmıştır.
Turizm işletmecileri ve tesis yöneticileri gözü ile; Booking.com'un Türkiye’de turizm ve konaklama faaliyetlerini sürdüren 13 bin civarında işletmenin online müşterilerine satışlarını yapmasının yanında; sonrasında aylık ve yıllık doluluk oranına katkısı da düşünülünce; üst yönetimde “müşteriyi getirsin de, kim getirirse getirsin”, düşüncesi ağır basmaktadır.
Konuya devletin bakışı ise; Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin en son söylediği sözler ve verdiği demeç ile takındığı tavırda kendisini göstermiştir.
"Gerekiyorsa Ekonomi Bakanı olarak ben temas edeceğim. 'Ne istiyorsun kardeşim, gel buraya. Türkiye'de kayıt altına girmek, büro açmak, faaliyet yapmak için ne istiyorsun?' Biz de şu anda dünyanın en iddialı yatırım teşvik sistemi var. Proje bazlı yatırım teşvik sistemi. İstedikleri her desteği verebiliriz. Vergiyse derdi vergiyi sıfırlayabiliriz."
Sayın Bakan Zeybekçi’nin bu sözlerinin üzerine söylenecek laf kalmamış, devlet en yetkili ağızdan noktayı koymuştur.
Bundan sonrası mı? Globalleşen dünya da bilişimin bu denli yaygınlaştığı ve hiç bir şeyin engellenemediği internet ortamında bir dakika sonrasını kestirmek çok zor. Herkes gibi bekleyip göreceğiz.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: