Spor turizmine alternatif kaynak: Futbol Masterleri
Spor Turizminin ortaya çıkışı ve her gün yeni bir spor dalının turizme dahil edilmesi sureti ile kontrolsüz yükselişi devam ediyor.
OSMAN ERGİN
Tabi olarak bu tür turizm olaylarının ivme kazanmasında, bireylerin hızlı kentleşme ve nüfus artışına paralel olarak teknolojik gelişme ile birlikte bilişimdeki hızlı gelişim, eğitim, kültür ve gelir düzeylerindeki artışın etkisi göz ardı edilemez.
Turizmdeki çeşitliliğe sebep olan faktörler doğal olarak; spor turizminde de yeni unsurların ortaya çıkmasına sebep olacak ve ilerleyen dönemlerde bu unsurların da; ulusallığın ilerisinde tahmin edilmediği şekilde uluslar arası hal almasına kadar gidecektir.
Nasıl spor turizmi gibi alternatif turizm sektörlerinin ortaya çıkmasında ve gelişerek yaygınlaşmasında en büyük etken; gelişmiş toplumların deniz, kum, güneş dışında değişen talepleri olmuş ise; spor turizminin ek unsurlarının gelişip büyümesinde benzer etmenler etkili olacaktır.
Başta sözünü ettiğimiz gibi spor turizmi; spor dallarındaki çeşitlilik nedeni ile daha çok doğumlara gebe. Burada konu başlığı olarak ele aldığımız futbol masterleri; doğumunu çoktan tamamlamış, spor turizminin henüz fark edilmeyen, lakin alternatif bir turizm dalı olarak karşımıza çıkmıştır.
Öyleki; Futbol Masterlerini Türkiye yıllar önce Karşıyaka Masterler Derneği ile tanımış, yalnız 2010 yılı nisan ayında yapılan 1. İnternational Master Cup’ ın ardından yine yerelde Nehir Gazetesinde, genelde de Turizm Aktüel’de yapmış olduğumuz söyleşiye kadar kimse tanıtamamıştı.
O günkü söyleşimize konu olan ve Kundu Bölgesinde “1. İnternational Master Cup” adı ile yapılan turnuvadan bu güne kadar beş yıl geçti. Geçen yılların ardından gelişmeler açısından günümüze baktığımızda; yine Kundu Bölgesinde sadece bir otelde; 3 - 6 nisan 2014 tarihleri arasında “5. İnternational Master Cup” 17 - 20 Nisan 2014 tarihleri arasında “3. Atatürk Bahar Kupası” 23 - 27 Nisan 2014 tarihleri arasında yapılacak olan “Turkey Soccer Cup” ve yine nisan ayının 25 inde başlayacak olan “Manavgat Master Cup” ile bu turnuvalara katılacak olan takım ve kişi sayıları spor turizminin hem alternatif bir kaynağı hem de spor turizminin ek unsuru diyebileceğimiz futbol masterlerinin önemi hakkında bizlere ziyadesiyle bilgi vermeye yetecektir.
Hiç kimse inkar etmemelidir. Futbol Masterleri; spordan kopamayan bazıları için hobi olarak, bu ihtiyaçtan doğan ticari boşluğu yaptıkları organizasyonlar ile değerlendirenler ve tesisler için de ekstra bir gelir kaynağı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu tür turnuva organizasyonlarının; turizm tesisleri için amatör ve profesyonelfutbol kulübü takımlarının kamp dönemlerinin dışında bir sonraki kamp dönemine kadar atıl halde beklemeye alınan ve hiç bir masraf gerektirmeden kullanıma hazır haldeki futbol sahalarının değerlendirilerek, tesise boş zamanda ek gelir getirmesi özelliği ile ayrı bir önem arz ettiği unutulmamalıdır.
Öyleki; turizmin tanımında her ne kadar boş zaman değerlendirme ibaresi turist olarak konaklayanların boş zamanını ifade etse de; spordan kopamayan eski futbolcular için tanımdakinin aksine turnuva tarihlerine göre boş zaman yaratma söz konusudur.
Konuya tesisler açısından bakıldığında ise; futbol sahalarının kullanım dışı olup, özel bir bakım gerektirmediği dönemler de tesislerin ve sahaların boş zamanlarının kullanımı söz konusudur. Futbol Masterleri bu yönü ile de alternatif bir gelir unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte tesislere hem yurt içinden, hem de yurt dışından spor ve konaklama amacıyla gelecek olan misafirler vasıtası ile de Türk Turizmine alternatif bir kaynak olarak katma değer sağlayacaktır.
O zaman; Türk Spor Turizmine alternatif bir kaynak olan futbol masterlerinin Türkiye’deki evrimine; hem de ilk ağzından, köşe yazısından farklı bir üslupla ve Futbol Masterleri kavramını Türkiye’ye getiren; masterler arasında hem ağabeyliği hem de nüktedanlığıyla tanıdığımız Ahmet ARSLAN ile samimi bir hava içerisinde göz atalım mı?
Başkanım öncelikle konuya sizi tanımakla başlayalım mı?
Tabi ki; 1948 yılında Afyonkarahisar’da doğdum. Diğer iki Cumhurbaşkanımız; Süleyman DEMİREL ve Ahmet Necdet SEZER gibi ben de Afyon Lisesi mezunuyum… Yüksek tahsilimi; önce İzmir Ege Üniversitesi İktisat Fakültesinde, sonra yurt dışında master yaparak tamamladım. Yıllar sonra hızımı alamadım. 1997 yılında da 9 Eylül İşletme Yönetimi bölümünü bitirdim. Sanayici ve Mali Müşavirim. Evli ve iki çocuk babasıyım. 1974 Yılında kurduğumuz ve kurucu üyelerinden olduğum Karşıyaka Masterler Derneğinde de 40 yılımı tamamladım.
Konumuz Spor Turizmi ve Spor turizmi içerisinde konumu henüz tam netleşmemiş olan Futbol
Masterleri Turnuva Organizasyonları. Öncelikle Master ne demek? Bize tanımlar mısınız?
Master ; usta, işinin ehli, olgunluk çağını yaşayan, örnek alınması gereken Efendi kişi, öğretmen,
hoca demektir.
Bu tanımdan hareketle Futbol Masteri nasıl olmalı? Bu konuda yöneticilerin seçicilikteki tavrı ne olmalıdır?
Bu sıfatı taşıyan kişilerin, bu niteliklere yakışan işler yapmaları ve bu sıfatı hak etmeleri gerekir. Konumuz Futbol olduğuna göre, Master futbolcu kardeşlerim öncelikle bu niteliklerini ön plana çıkararak oynamalı ve davranmalıdır. Kulüp yetkilileri de bu niteliklere uyan ve “master felsefesini” üzerinde taşıyabilen sporcu kardeşlerimizi kadrolarına almalıdırlar.
Master Felsefesi gibi yeni bir kavramla karşı karşıyayız. Sizce “Master Felsefesi” nedir?
Master felsefesi esasen; Rakibe saygı duyan, Kendini bilen, Hakeme saygı duyan, aldatmayan, Centilmen, Fair - Play ruhu taşıyan, Sertliğe prim vermeyen, Stres ve hırs yerine keyifle oynayan sporcular grubunu oluşturmaktır. Elbette kazanmak için sahaya çıkan, Ancak asıl kazanmanın "dostluk" olması gereğini bilen sporcuları bulmak ve aramıza katmak amacımızdır.
Amaç dediniz. Burada masterlerin asıl amacı ne olmalıdır?
Unutmayalım ki artık genç değiliz. İş – Eş - Aş üçlemesinde sorumluluklarımız olup, bu
Sorumlulukları mızı yerine getirmemizi engelleyecek bir saha içi mücadelesi master felsefesinde yoktur. Skordan ziyade Spor ve Dostluk asıl amaç olmalıdır.
Hayatının son kırk yılını master olarak yaşamış birisi olarak bizlerle paylaşacak bir anınız vardır?
Evet tabi ki; ama bunlardan bir tanesinin benim hayatımda ayrı bir yeri var, müsaade ederseniz, sizlerle onu paylaşmak isterim.
1996 yılında kurucularından olduğum ve bugün de başkanı bulunduğum Karşıyaka Masterler Futbol Takımımız ile Fransızların daveti ile Fransa’da bir turnuvaya katıldık. Finalde 1982 Dünya kupası dördüncüsü, 1984 Avrupa Şampiyonu Fransa Milli Takımı kadrolarının banko oyuncularından; ETIORi, BATTiSTON, TRESOR, TiGANA, GiRESSE, PLATiNi gibi dünya yıldızlarının yer aldığı BORDEAUX takımı ile karşılaşmış ve maçı farklı bir skor ile kaybetmiştik. Ben takım kaptanıydım. Basın ve TV bu maça hayli ilgi göstermişti. Tüm basın mensupları bana öncelikle Skoru sordu. Bende " Skor önemli değil. Biz bugün dünya yıldızları ile oynadık. Fransa ile oynadık. Bu büyük bir onurdur. Önemli olan burada olmak ve oynamaktı." Dedim. Büyük alkış ve tebrik almıştım. Kafilemizi o gün çok iyi bir şekilde misafir ettiler. Yemek sonrası kaptan BATTİSTON, maçı videoya aldıklarını, hep beraber seyredeceğimizi söylediğinde, inanın sevinmemiştim. Zira 12 gol yemiştik. Hep birlikte maçı seyrettik, çok şaşırmıştık. Tüm golleri kayıttan silmişler, maçı O-O başlatıp golsüz bitirmişler ve sadece maçta yaşanan güzellikleri izlettirmişlerdi. Çok duygulanmıştık. İnce Fransız nezaketi ile bizleri yüceltmişlerdi. Önemli olan orada olmak ve oynamaktı. Bize bu zerafeti yaşattılar, kulakları çınlasın. Darısı tüm masterlerin başına…
Başkanım bizleri kırmayıp zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Saygılarımızla.
Bilakis kendimizi ifade etme olanağı verdiğiniz için ben teşekkür ederim. Sayenizde anılarda bir yolculuk yaptık. 2023 yılında Cumhuriyetin 100. Yılı anısına düzenleyeceğimiz turnuvamızın ardından yine birlikte yapacağımız söyleşiye kadar sizleri Allaha emanet ediyor, Sevgi ve Saygılarımla Hoşçakalın diyorum…
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: