Sonbaharın Şehri Prag
Yıllardır planladığım Prag gezisini nihayet Ekim ayı içerisinde gerçekleştirdim. Aslına bakarsanız çok da iyi bir zaman seçmişim. Prag havasından sokaklarına, ağaçlarından evlerine tam bir sonbahar şehri. Dillere destan masalsılığıyla da kendine hayran bırakıyor.
Karl Köprüsü, Prag Kalesi, Eski Şehir Meydanı, Astronomik Saat, Kafka Müzesi Prag’la ilgili pek çok yazıda belirtildiği gibi mutlaka görülmesi gereken yerlerden bazıları. Kafka’nın mektuplarında el yazısını görmek ise (özellikle Milena’ya yazılan) benim açımdan oldukça etkileyiciydi. Ve tabii yazılıp çizilenlerin dışında masalsı bir görünüşü olan Prag’ı keşfetmek için yollara düşmek de ayrı bir mutluluk. Prag’a gittiğinizde gezilecek görülecek yerler listeniz bittiğinde, bilmediğiniz sokaklarında bir hedefiniz olmaksızın yürümenizi ve oradaki hayata turist olmadan dahil olmanızı öneririm. Çok keyif alacağınızdan hiç şüpheniz olmasın.
Prag’da ne yemeli diye düşünürsek karşınıza her yerde çıkacak olan ve kokusuna bayılacağınız Trdelnik tatlısı, Gulaş yemeği ve Bramboracka çorbası tatmadan dönmemeniz gereken ilk lezzetler. Et yemeklerini seven kişiler için Prag oldukça iyi alternatifler sunuyor. Prag’da adı sıklıkla geçen ve turistlere de hitap eden restoranlardan birkaçı denenebilir ancak yerel halkın çok fazla tercih ettiği ve çok da ucuz olan Lokal Dlouhaaa’ya da mutlaka gidin diyorum. Birçok ülkede yiyecek sıkıntısı çeken biri olarak, Prag’da aç kalmayacağınızı ve kesinlikle çok lezzetli yiyecekler tadacağınızı düşünüyorum.
Prag’ın geçmişten gelen ünlü kafe kültürü hala korunuyor ve siz de kafelerde geçmişin izlerine tanıklık ediyorsunuz. Özellikle uzun yıllar boyunca varlığını sürdürmüş kafelerde kahve ve pasta/tatlı keyfi yapmak bence Prag’ın olmazsa olmazlarından. Benim kafe önerim ise Vltava Nehri kıyısında bulunan ve 1881 yılında açılmış olan Cafe Slavia.
Prag bir turist olarak istediğiniz yere rahatlıkla ulaşım sağlayabildiğiniz, alışveriş yapabildiğiniz, sokaklarında rahatça yürüyebildiğiniz bir şehir. Görevlilerin de turistlere davranışlarının oldukça kibar olduğunu özellikle belirtmeliyim. Ben Prag’da gittiğim hiçbir yerde iletişim sıkıntısı yaşamadım. Bir şehrin güzelliklere sahip olması tek başına yetmiyor. Aynı zamanda turistlerin bu güzelliklere kolayca ulaşması ve iletişim sorunu yaşamaması bir zorunluluk. Bence Prag bunu çok iyi başarmış.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: