Silifke’de Hristiyanlık dünyasının bir Haç merkezi... Aya Tekla Kilisesi...
Silifke’den güneye, Taşucu-Antalya yönünde bir süre ilerleyince Aya Tekla levhası karşımıza çıkıyor. Sağda evler arasında, yamaçta kırmız bir yapı kalıntısı kendini gösteriyor. Hristiyanlığın en eski ve en önemli haç merkezlerinden biri olan, Aya Tekla Yeraltı Kilisesi’nin bulunduğu alana ulaştığımızda, uzaktan görünen kalıntının, bir kiliseden ayakta kalan apsisi olduğunu öğreniyorum.
Alana girdiğimizde Apsisten başka ayakta kalan bir yapı daha dikkat çekiyor. Bazilika sarnıcı olarak adlandırılan sarnıç yapısı görkeminden bir şey kaybetmemiş. Çok sayıdaki açık ya da kapalı sarnıçlardan biri. Merdivenle aşığıya inilerek girilen taş yapının iç kısmı tuğla ve harçla kaplanmış. Dikdörtgen kemerli yapıyı taşıyan sütunların kalınlığı dikkat çekici.
Girişi pek dikkat çekmesede, ören yerinin en önemli yeri, Azize Tekla’nın son günlerini yaşadığı mağara kilise. Mağarada bir bazilika oluşturulmuş. Dor tarzı sütunların olduğu bazilika 18x12 boyutuna sahip. Kuzey tarafında Tekla’nın yaşamını sürdürdüğü mekanlar bulunuyor. Bu kısımda mağaranın ceperi isten kararmış, mutfak alanı olsa gerek diye düşündürüyor bize.
Hristiyanlığı yayan Havari St. Paul’ın, ikonion, bugünkü Konya’da verdiği vaazlardan etkilenen Tekla, kendini Hristiyanlığa adar. Hıristiyanlığı yaymak için Konya’da propaganda çalışmaları yaparken, Romalılar tarafından öldürüleceğini öğrenince, Seleucia’daki kalkerli alandaki bu mağarada saklanır ve ölünceye kadar burada yaşar. Sığındığı mağaradan yöredeki insanlara çok tanrılı dine karşı Hıristiyanlık inancını yayarken, mucizeler yaratarak hastaları da iyileştirdiğine inanılan Azize öldürüleceği bir sırada bu mağarada kaybolmuş.
Hristiyanlık 312 yılından itibaren Romalılarca kabul edilene kadar gizli ibadet yeri olan, mağara 4.yüzyılda bir yer altı kilisesine dönüştürülür. Apsisinin küçük bir parçasının yükseldiği kilise ise,5. yüzyılın 2. yarısında yapılmış. 5. yüzyılın sonunda biri imparator Zenon tarafından sarnıcın 150 metre yukarısına Azize Tekla adına ithafen olmak 2 kilise daha yapılmış.
Kireçli tepelik, meyilli arazide kurulu kutsal alanda Romalılar döneminde, birçok sarnıç, hamam vb yapılar inşaa edilmiş. Mezarlık ve şehir sur kalıntılarının günümüze ulaştığı Mağara ve kilisenin olduğu kutsal alan, Kudüs’e kutsal topraklara giden güzergah üzerinde bulunan Aya Tekla haca gidenlerin ziyaret yeri olmuş, özellikle kadın hacıların ilgisi daha büyük olmuş. Yöreyi 384 yılında ziyaret eden din adamları ve gezginler kadın ve erkekler için ayrı ayrı keşiş odalarının varlığından bahseder.
Osmanlılar döneminde de Meryemlik adı verilen yeraltı kilisesinin bulunduğu alan kutsal olarak kabul edilmiş, günümüzde de yörede aynı adla biliniyor. Hristiyanlık tarihi için büyük öneme sahip Aya Tekla Kilisesi, günümüzde yöreye gelen turistler için çekim merkezi olmuş.
Meryemlik adı verilen alanda, yapılacak kazı ve restorasyon çalışmalarıyla zenginleşecek Aya Tekla yer altı kilisesi ve kutsal alanına ziyaretçilerin ilgisinin büyüyeceğini ve yöre turizmine büyük katkı yapacağını düşünüyorum.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: