Sigorta, turizm sektörünün en önemli güvencesidir...
Yurtiçi ve yurtdışı turlarda acenteler; müşterilere sundukları hizmetleri garanti etmek amacıyla sigorta yaptırmaya zorunludur. Bu satırlar Cansever Sigorta Genel Müdürü İbrahim Cansever’e ait. Cansever turizm sektörünü’nün can damarı sigortayı www.turizmaktuel.com’a anlattı...
31/12/2019 23:40
Sayın Cansever, sigortacılık ve turizm sektörü gerekli düzeyde birbirini tamamlıyor mu?
Sigortacılık ve turizm sektörleri, iş hacmi bakımından birbiriyle mutlaka işbirliği içerisinde olması gereken iki sektördür. Hemen her sektörde olduğu gibi sigortacılık sektöründe de sağlıklı iş akışının devam edebilmesi ve gelecekle yaşanabilecek her türlü risk için sigorta güvencesinden faydalanılması gerekmektedir. Özellikle turizm sektörü gibi müşteri memnuniyetinin önemli olduğu sektörlerde sigorta bilincinin üst seviyelerde olması önemlidir.
Ülkemizde turizm sektöründe sigorta bilinci yeterli düzeyde olmasa da giderek birçok güzel uygulama görmekteyiz. Örneğin yurtiçi ve yurtdışı turlarda acenteler; müşterilere sundukları hizmetleri garanti etmek amacıyla sigorta yaptırmaya zorunludur. Ayrıca bu firmalar tur esnasındaki kötü sürprizlere karşı seyahat sağlık sigortası yaptırmaları için müşterilerini uyarmak zorundadır.
İşletmeler, otellerini, karşılaşabilecekleri her türlü riske karşı sigortalamaktadır.
Turizm sektörü daha çok hangi sigorta ürünlerine yönelmiş durumda?
Cansever Sigorta acentesi olarak Antalya da turizm sektörüne “Otel Paket Sigortaları” ve seyahat sigortaları başta olmak üzere uzmanlaşmış ürün çeşitlerimizle hizmet vermekteyiz. Sektör profesyonelleri Allianz’ın uluslararası tecrübesi ve finans gücü ile yatırımlarını, iş yerlerini, müşterilerini her türlü riske karşı korumaktadır.
Turizm sektöründe uzmanlaşmış ürünlerimize en iyi örnek Otel Paket Sigorta’larımızdır. Bu paket sigorta ile oteller, yangın, yıldırım, inflak, grev, lokavt, fırtına ve yer kayması vb. daha birçok riske karşı otellerini, eşyalarını, müşterilerinin eşyalarını ya da kasalarını, profesyonel iş makinelerini sigortalatabilmekte ve güvence altına alabilmektedir.
Turizm sektörünün en çok yöneldiği uygulamalara sorumluluk poliçelerini de verebiliriz.
Otel işletme sahipleri; otel içinde birinin ayağının kayıp düşmesinden dolayı çok yüklü tazminat davaları ödemek istemiyorsa sorumluluk sigortalarına oldukça önem vermesi gerekmektedir. Ayrıca doğa ve su sporları işleten tur firmalarına yine müşterilerinin başına gelebilecek kazalardan dolayı hastane ve tazminat masraflarını ödeyen ferdi kaza ya da tatil aktiviteleri poliçelerini yaptırmalarını öneriyoruz. Burada tur firmalarına tavsiyemiz hemen hemen aynı teminatları içeren tatil aktiviteleri poliçesinin ferdi kaza sigortasına göre çok çok ucuz olmasına dikkat etmeleridir.
Avrupa ile bir karşılaştırma Türk turizm sektörünün sigortacılık konusunda artıları-eksileri nelerdir?
Avrupa’da sigorta bilincinin daha yüksek düzeylerde olduğunu gözlemliyoruz. Sigorta yaptıranların ödediği prim kişi başına Türkiye’de 60-70 Dolar iken bize en yakın ülke olan Yunanistan’da 200 Dolar, İspanya’da 700 Dolar civarındadır. Karşılaşabileceğimiz risklere karşı duyarlı olmamız gerektiği kanısındayız.
Avrupa’ya göre faaliyetlerimizi kıyasladığımızda hastane tedavi masraflarının diğer ülkelere göre oldukça ucuz ve kaliteli olması önemli bir artımızdır. Bu açıdan sağlık turizmi oldukça önem taşımaktadır. Yurtdışındaki sigorta şirketleri müşterilerinin Türkiye’de tedavi olmasında herhangi bir sakınca görmeyip tam tersi daha düşük bedel ödedikleri için hoşnut olmaktadırlar. Ayrıca kaplıca tedavisini Avrupa’da birçok sağlık sigortası şirketi kapsam içine almaya başlamıştır. Avrupa’daki en fazla termal kaynağa sahip olan Türkiye bu fırsatı değerlendirip hem kış turizmini canlandırmalı hem de turizmi daha geniş bir alana yaymalıdır.
Son olarak Turizm Aktüel okuyucularına iletmek istedikleriniz nelerdir?
Sigorta konusunda size güzel bir hikaye anlatmak istiyorum:
Hamile bir bayan; eşini kanserden kaybetmenin acısını ve ağır hastane faturasını nasıl ödeyeceğini düşünürken yolda yaralı bir kurt yavrusuna rastlar. Onu öyle bırakmaya kıyamaz ve evine götürüp yaralarını iyileştirir. Zamanla bebek dünyaya gelir yavrukurtla oynamaya başlar. Birbirlerine iyice alışmışlardır ama kurt büyümeye başlar.
Kurda karşı ön yargılarından dolayı kadının endişeleri vardır. Bir gün kadıncağız aceleyle bakkala gider ve birden bebekle kurdu yalnız bıraktığı aklına gelir. Panikle eve koşar. Birde ne görsün kurdun ağzı yüzü kan içinde. Eşinden sonra bebeğini de kaybetmek zavallı kadın için dünyanın sonudur artık. O sinirle taşı alır ve kurdu öldürür.
Sonra içerden bebeğin ağlama sesleriyle kendine gelir. İçeriye koştuğunda bebeğin yaşadığını; boynuna dolanmış kocaman bir yılanı ise bebeğe zarar vermesin diye kurdun öldürdüğünü anlar. Ama artık olan olmuştur ön yargılarından dolayı sevdiği bir canlıyı daha kaybetmiştir. Tüm dünyanın ön yargılarından dolayı turistlerin korkarak geldiği ve tanıyamadığı güzel ülkemizde biz de sigortalara karşı önyargılara sahibiz.
Türkiye’de sigorta sektörüne bakışı yukarıda anlattığım hikaye bir açıdan ifade etmekle birlikte gittikçe daha bilinçli insanların arttığını görmekteyiz. Çoğumuz 20’li yaşlardan önce direksiyon başına geçiyoruz fakat görüyoruzki kaskosunu yaptıranların içeriğinden haberi yok. Çoğu sürücünün bir kazada kaskosu yoksa ve suçluysa; çarptığı aracın masrafı örneğin 50.000 TL ise bunun 15.000 TL’sini trafik sigortasının; 35.000 TL sini kendisinin ödemesi gerektiğinden haberi yok.
Son olarak çocuklarımızın yetişkinlik çağlarında sigorta ve turizm konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çok güzel bir ülkede yaşıyoruz. Dağların, denizin ve insanlarımızın güzelliği kitaplara sığmaz. Bunun kaçımız farkındayız ve sabah uyandığımızda bu ülkede yaşamaktan ve sağlıklı olduğumuzdan dolayı teşekkür ediyoruz. Cansever Sigorta olarak sevgiyle ve umutla Allianz’ın kaliteli hizmetini sigortalılarımıza ulaştırmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol:
