Sektör çok önemli bir rehberi kaybetti
Köfte Adnan.... Rıdvan Hoca'nın oğlu... Sınıf arkadaşım, kardeşim.... Ruhun şad olsun... Turizme katkıların unutulmaz....
Ya da köfte Adnan!
Turizm dünyasının meşhedi...
Ya da benim,
sınıf arkadaşım....
2 ya da 3. sınıftayım...
İlkokulda...
Kagir salon...
Her 10 Kasım için hazırlanır...
Atatürk büstü...
Işıklar, krepon kağıtları...
Bir başka olur, o salon...
Yürürken bile, sesimiz,
hatta nefesimiz durur...
Nihat hoca,
Resim öğretmenimiz...
"O adamın resmini yapıp, getirin"
dediğinde,
büstün önünde yerimizi alırdık....
Dizim yerde, karton önümde,
çiziyorum, gördüğümce...
Bir anda kulaklarımı,
burgu yapar gibi,
birisi kıvırarak, yukarı doğru çekmeğe başladı...
"Bırak ulan" diye bağırıyorum...
Canım acıyor...
Ulan deyince bir de tokat yedim...
Baktım, Rıdvan Hoca...
Diğer şubenin öğretmeni...
Aynı zamanda, sınıf arkadaşım,
Adnan'ın babası...
Sen görürsün Adnan....
Adnan Şensoy...
Namı diğer "Köfte Adnan"...
İkimiz de yıllar sonra turizmde buluştuk...
O namlı, hem de hayli namlı bir rehber...
Ben otelci...
Kapadokya...
TURBAN müdürüyüm...
Ürgüp 'de, sevdiğimiz bir kardeşimiz bar açmış...
Güzel de bir uygulama başlatmış...
Herkese bir küçük, kilitli kasa veriyor…
Ben açılışta yoktum, işler güçler...
Adnan,
Gitmiş bara...
'Hani bana dolap', demiş...
Abi bitti, demişler...
Orada kimlerin kasaları var' diye sormuş...
Beni de söylediklerinde, 'İşte o dolap benim' demiş..
Ertesi sabah, ofiste bir zarf...
İçinde bir anahtar...
Ve not...
"Tahsin, bizim dolap... İçinde wiski var... Bitirince yenisini koy"
Şahları da vururlar...
Ferhan'la oynayıp,
zaman zaman da rehberliği yaptığı gruplara da sahnelemekten çekinmeyen,
bir grubu otele getirirken nasıl hazırlaması gerektiğini bilen ender birkaç rehberden biriydi, sınıf arkadaşım, kardeşim....
O, kulaklarımı çeken, Rıdvan Hoca yok mu?
Kapadokya'da çalıştığım otele getirdi...
Ofisteyim...
Bir ses!
Türkus!
Gel bakayım, nerdesin?
Koşuyor, ellerinden öpüyorum!
Adnan mutlu...
Yurtdışındaydım...
Gene bir grup götürürken,
havaalanında kalp krizi geçirmiş...
Kaybetmişiz...
Oysa,
Çok önemli bir Papaz grubunu gezdirdiğini bilirim...
İstanbul turunda, kendisine neredeyse söz bile bırakmayan,
herşeyi bildiğini zanneden grup liderine, tüm grup Kapadokya'ya gitmek üzereyken, tüm belgeleri verdikten sonra,
"Au revoir Pere, Jesus vous attend a l'aeroport"
(İsa sizi havaalanında karşılayacak)
diyebilen biri...
Bu arada, grubu karşılayacak otobüs şoförünün adı İsa…
Adnan...
Köfte Adnan....
Rıdvan Hoca'nın oğlu...
Sınıf arkadaşım, kardeşim....
Ruhun şad olsun...
Turizme katkıların unutulmaz....
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: