Şapkayı önümüze koyalım
Tesadüfen, el yordamıyla, farkına varmadan, kapılıp rüzgara bir yerlere, hatta tepelere gelen insanların bol olduğu, parayı nereye yatırsam, turizmde iyi para var
31/12/2019 23:40
Deniz Tüfekçi
"Keseyi bir de buradan dolduralım’’ deyip yatırım yapan, biraz işlerin zor olduğunu görünce pantolonu, pardon kaliteyi, fiyatı indiren, oradan buradan başka yerlerde alışık olduğu yöntemleri devreye sokan, insana, özellikle de çalışanına hiç sevgi, saygı duymayan, sözünü pek tutmayan, kendini güçlü gördüğünde yanına yaklaşılmayan, zayıf gördüğünde salya sümük ağlayan, bırak başkasına, kendine bile saygı duymayan, garip ruhlu zevatın diğer sektörlerde olduğu gibi bizim sektörde de sayısal olarak etkin, çoğunlukta olduğu bir ortamı yaşıyoruz.
Turizmdeki sivil toplum, meslek birlikleri, oda tipi örgütlenmelerin başında, yönetiminde bulunanlara zaman zaman kızıp olmadık lafları edenlerden birisi olarak, onların altlarındaki bu tip üyelerini görünce aslında onlara ne kadar haksızlık ettiğimizi de görüyoruz. Baş böyle olunca tarakta suç yok.
Tarihinin en ağır krizini yaşayan, 2016 yılında geliri yarı yarıya azalacak, en az 15 milyar dolar kaybı bulacak olan turizm sektörü, deprem gibi, toprak altında kalmak, çığ altında kalmak gibi bir ekonomik felaketin eşiğinde olmasına karşın, kimi çok bilmişler görüneni saklama çabasında, kimileri de bile bile lades yaparak görmezden gelmeye devam ediyor.
Kahinliğe gerek yok, ön veriler önümüzde duruyor. Turist sayısı 38 milyondan 23 milyona düşecek, gelir 32 milyar dolardan 14 milyar dolara kadar inecek,1 milyon 250 bin kişinin istihdam edildiği sektörde bu rakam 800 bin'in altına düşecek, kapanan acenta sayısı 2000 civarında, el değiştiren, iflas eden, yaz ortasında faaliyetini durdurmak, hizmet veremez durum düşecek otel sayısı icra işleri nedeniyle ülke genelinde 2 bin 500 civarında olacak, senetlerini ödeyemeyip arabasını otobüsünü satmak zorunda kalacak binlerce otobüsçü, iş yokluğundan artık rehberlik mesleğine devam edemeyecek en az bin 500 rehber piyasadan uzaklaşacak, başka mesleklere yönelecektir.
Hal böyle iken bu yıkımı şimdiden tahmin edip sektörün bütününü koruyacak hiçbir politika önerisi ne getirilmekte, ne üretilmekte ne gündemimize alınıp tartışılabilmektedir.
Bunu bu ay yapamazsak,, aşlayamazsak , yazın ortasında erken rezervasyon ile müşterinin parasını almış, o otellere ödemesini yapmış onşarca acenta, binlerce müşteri, ve maaşlarını alamadığı halde o tesislerde çalışmaya devam eden binlerce çalışan mağdur olacaktır.
Çok mu acımasız bir ön görü diyorsunuz?
Allah beterinden korusun diyorum ben.
Böyle giderse sıtmaya razı olacak sektör.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol:
